O Resim

1. bölüm

" okula seni bırakmamı istermisin?"
"Bana farketmez. Ama iyi olur"
Bugün yeni okuluma başlıyordum. Eski okulum, okul sahibi tarafından kapandı.  Bu sene lise 4' e geçtim.
Babam. Kafasına esince benimle ilgilenir, ama bu genel de az olur.
Babam arabaya binmek üzere kapıdan çıktı. Ben okul üniformamı giyinmiş, kahvaltımı etmiş, hazır bir şekildeydim. Ben de kapıdan çıktım. Okulum yakındı. Yaklaşık 15 dakika sonra okulda olduk. Babam beni bırakıp eve gitti. Bugün çalışmıyordu. Okulun içine girdim. Burada kimseyi tanımıyordum. Merdivenleri gördüm ve çıkmaya başladım. Büyük ihtimalle sınıf yukarıdaydı. Yinede birilerine sormam gerekiyordu. ben bunları düşünürken, merdivenlerden bir kız inmeye başladı. Kız, orta boylu,zayıf, uzun sarı saçları olan bir kızdı. Kızın önüne geçtim ve,
"Merhaba" dedim. Kız bana baktı ve bir süre sonra, sorgulayan bir sesle,
"Ee,merhaba?" Dedi.
"Şey" dedim. "Ben bu okulda yeniyimde, acaba 12-B sınıfı nerede" kız ilk önce bir baktı. Sonra ise kaşları hafifçe havaya kalkmış bir şekilde,
"Ben de o sınıftayım" dedi.Ben de sahte bir sırıtışla," ah, ne güzel" dedim. "Peki sınıf hangi katta söylermisin?" Dedim, tek kaşımı hafifce kaldırarak. Kız hafifçe kafasını aşağı yukarı salladı.
"2 kat yukarıda" dedi. Ardından elini bana uzattı. "Bu arada, benim ismim Canan" dedi. Ben de uzattığı elini yavaşca sıktım. "Benim ismim de Buse, tanıştığıma memnun oldum" dedim gülerek. O da güldü.
"Ben de" dedi. Ona uzatmış olduğum eli yavaşca çektim. Yine gülümseyerek, " O zaman ben sınıfa geçeyim. Sınıfta görüşürüz. Canan"
"Görüşürüz, Buse" dedi o da. Kızın önünden çekilip yukarıya çıkmaya başladım. Merdivenleri biraz çekimser, birazda inceleyerek çıktım. İlk merdivenler bitmişti. Bu 1. Kattı. 2. Katın merdivenlerine çıkmaya başladım. Tam merdivenlerin sonuna geliyordumki, hızlı hızlı yürümekte olan biri bana çarptı. Kafamı kaldırmaya başladığımda bu çocuğun bana,
"Kızım önüne baksana" dediğini işittim. Çocuk, Uzun boylu, kumral, ve yeşil gözlüydü.
"Koşar gibi yürüyen sendin yalnız" dedim. Tabiiki de altta kalmayacaktım. Cümlemi,"Ayrıca yanlış taraftan inende sensin" diye devam ettirirken bir yandan da kaşımla merdivenleri işaret ettim.
Çocuk önce bir gösterdiğim yere baktı. Sonra ise bana. Birkaç saniye sonra,"eee" dedi."özür filan mı bekliyorsun?" Evet özür filan bekliyorum.
"Hayır" dedim ve önünden çekildim. Merdivenlerden çıkmaya devam ettim.Çıkarken Bana baktığını hissettim, ama bakmadım. Diğer merdivenleri de bitirmiştim. Burası 2. Kattı. Dolu koridorda sınıflara baka baka ilerledim. Birkaç saniye daha ilerledikten sonra 12-B sınıfını gördüm. Önüme gelen bir tutam saçı kulağımın arkasına attım ve sınıfa girdim. Girmem ile, sınıftakilerin gözleri bana döndü. Hepsi sorgulayan gözlerle bakıyordu bana. Gözümü sınıfta gezdiriyordum. Ardından cam kenarı 3. Sırada boş bir sıra gözüme takıldı. Sıranın sahibi olabilirdi. Bu sebeple yan sıradaki, bana bakmakta olan, kısa, hafif kilolu siyah saçlı kıza,"Merhaba," dedim. Hafifçe sırıttım "Ben bu sınıfta yeniyimde," yandaki sırayı işaret ettim. "Bu sıra boşmu?" Kız benim aksime gülmeden,"Evet,boş" dedi. Neden bu kadar somurtmuştu ki? Neyse beni alakadar etmezdi. "Tamam" dedim. Sıranın üstüne çantamı koydum ardından ben de sıraya oturdum. Çantamı açıp içinden kitaplerımı çıkartıyordumki zil çaldı. Zil çaldıktan biraz sonra diğer öğrenciler de yavaş yavaş içeri girmeye başladılar. Sınıfa girenlerin içinde az önce merdivende karşılaştığım kızı, yani Canan'ı gördüm. O da beni gördü. Benim yanıma yaklaşmaya başladı ve hemen arka sırama geçti. Yaklaşık 2 dakika geçti. Ben de bu sırada, bütün eşyalarımı hazırlamıştım. O iki dakikanın sonunda onu gördüm. Merdivenlerde çarpıştığımız çocuğu. O da mı bu sınıftaymış? Onun hemen ardından öğretmen de sınıfa girdi. Çocuk bana doğru ilerliyordu. Çocuk ve benim tam ön sırama oturmuştu. Ama tuhaf bir şekilde dudağının bir kenarı yukarıya kalkmıştı. Sırıtıyordu. Öğretmen sınıfın tam ortasında durdu, ve gözleriyle sınıfı tarayıp,"Merhaba Arkadaşlar,"dedi. Öğretmen, gördüğüm kadarıyla,40 45 yaşlarındaydı. Tam "oturun"diye diyeceği sırada gözleri bana takıldı. "Kızım," diyerek bana baktı. "Sen bu sınıfta yenisin galiba." Kafamı  aşağı yukarı salladım. "Adını öğrenebilirmiyim." Dedi.
"Ben, Buse hocam. Buse Engin" Hoca sorularını sormaya devam etti. " Peki. Hangi okuldan geldin" Daha ne kadar devam edecekti bu. Neyse ders kaynıyordu. Geldiğim okulun adını da söyledim. O sırada gözlerim aşağı doğru kaydı. O çocuk bana bakıyordu. Umursamadım. Başımı tekrar hocaya çevirdim Hoca başını aşağı yukarı salladı. Ve masasına doğru ilerlerken "Oturun." Dedi. Hoca sınıf defterini açtı. Gözleri listenin üzerinde gezindi. 1 2 dakika sonra, boğazımda bir düğüm oluşmasına neden olan bir cümle kurdu. Tamam, artık alışmıştım. Üzülmeyecektim. Ama bu elde değildi. Ben çok duygusal bir insandım, ve bu cümle bana ağır gelmişti. Öğretmen, "kızım," dedi " Bu listede ismin yok,"Galiba Annen, kayıt sırasında bir şeyleri yazmayı unuttu." Annem.
"Babam," dedim. yutkundum."unutmuş galiba." Benim annem yoktu. Babam vardı. Benimle neredeyse hiç ilgilenmeyen babam. Hocanın ilk önce kaşları çatıldı. Sonra tek kaşı havaya kalktı. Başını aşağı yukarı sallarken,"Tamam sen derse gir biz bir ara hallederiz" dedi. "Tamam." Diyerek kısa bir cevap verdim. Hoca, "kitapları açalım arkadaşlar. içinizden sayfa 40'a kadar okuyun." Kitabımı açacakken, bu çocuğun hâla bana baktığını gördüm. Derin bir nefes verdim."Ne?" "Ne  oldu? Neden bana bakıyorsun?" Dedim.
"Hiç." dedi. Nasıl hiç? . Gözlerimi devirdim."Dön o zaman önüne" O da benim gibi gözlerini devirdi, ve önüne döndü. Annemin olmaması ona çok mu garip gelmişti? 40 dk. Ders işledikten sonra, teneffüs zili çaldı. Ben kitap okuyacaktım. Çantamdan kitabımı çıkartıyordum ki, aklıma gelen şeyle duraksadım. Benim çocukluğumdan beri arkadaş olduğum, hatta artık arkadaştan öte kardeş olduğum, Ferda da bu okulda gelecekti. Beraber gelecektik. Ben bunu nasıl unuttum? Onu arayacaktım. acaba bu okulda telefon yasakmıydı? Ben bunları düşünürken Canan önümden geçti. Ona soracaktım. Önümden geçmiş, sınıf kapısına ilerleyen Canan ın yanına gittim. Önüne geçerek, "Canan," dedim. Yüzün de sorgulayan bir ifade oluştu. Devam ettim."okulda telefon a bakmak yasak mı?" İlk önce bir etrafına baktı sonra bana döndü, kısık bir sesle, "Müdür görürse kızabilir," dedi. "Ama müdür yardımcısı ve çoğu öğretmen birşey demez." İçim bir nebze rahatladı. Ama ben buradaki öğretmenleri tanımıyordumki. Canan dan yardım alacaktım. Tebessüm ederek ve masum bir şekilde, "Canan," dedim. "benim bir arkadaşım ile konuşmam gerekiyorda." Dedim. "Acaba bana yardımcı olabilirmisin." Sesim yalvarırcasına çıkıyordu. Canan bu isteğime daha fazla kayıtsız kalmadı ve olumlu anlamda başını aşağı yukarı salladı. Tebessüm ederek, "Teşekkür ederim." Dedim. "Ne demek" diye yanıtladı beni. Beraber arka sıralara doğru ilerledik. En arka köşedeki sırada oturdum. Canan da önümde sırtı bana dönük bir şekilde duruyordu. Hızlıca rehberimden Ferda'nın numarasını buldum. Ve arama tuşuna bastım. Telefonu kulağıma götürdüm ve bekledim. Yaklaşık 10 saniye sonra Ferda telefonu açtı. Açar açmaz "Ferda!" Dedim. Ve hemen telefondan Ferda'nın sesini duydum. "Kızım sen neredesin, hani beraber gelecektik!" Dedi Ferda. Daha doğrusu bağırdı. "Ferda özür dilerim, beraber geleceğimiz tamamen aklımdan çıkmış."