Rose, sorgudan çıktıktan sonra Joshua ile birlikte Teressa'nın evine giderler.
L: Anne, baba hoş geldiniz.
J: Hoş bulduk, kızım.
R: Sağol, annecim. Kristen, çocuklara baktığın için teşekkür ederim.
K: Ne demek Rose. Her zaman, ben artık gideyim.
Kristen evden gittikten sonra hepsi salona geçip otururlar. Lia odasına çıkıp okulda ödev verilen projesini aşağı indirir.
L: Baba, bak ne yaptım.
J: Getir bakalım, o ne?
L: Bir telefon, okuldan istediler ödev olarak.
J: İlginç görünüyor. Nasıl çalışıyor peki?
L: İpin gergin olması yeterli aslında.
J: Çok güzel olmuş. Aferin sana, kızım.
Joshua ve Rose, Teressa'nın evine geldikten sonra yerleşmek için odalarına çekilirler. Akşam olduğunda hepsi yemek masasında toplanırlar.
M: Anne.
R: Efendim, kızım?
M: Karakolda ne oldu?
R: Sadece Elis teyzenin ölümü ile ilgili birkaç soru sordular.
L: Elis teyze kim, anne? Hattem'la beni ananeme gönderdiniz, hiçbir şeyden haberim yok.
R: Boşver, kızım. Zamanı geldiğinde anlatacağım.
L: Ama merak ettim.
T: Lia, anneni sıkma, tamam mı, tatlım?
L: Peki, babaanne.
Herkes yemekleri yedikten sonra yavaş yavaş uyumak için odalarına geçerler. Ne de olsa zor bir gün olmuştur.
J: Hadi, uyku saati çocuklar.
L: Burada daha ne kadar kalacağız?
J: Polis, evimizdeki işlerini bitirene kadar, kızım.
L: Of ya.
J: Of mu? Şu an babanın eski odasındasın, güzelin. Hahaha.
M: Burada hiç kötü bir şey oldu mu?
J: Hayır. Merak etme kızım, sana da olmayacak. Korkma artık.
M: Tamam.
J: İyi geceler.
M: İyi geceler.
Joshua, Mia'nın üstünü örttükten sonra susarak ona bakmaya başlar.
M: Ne oldu, baba?
J: Yok bir şey. Sadece dönmeni sevindim, kızım.
M: Anladım, saol babacım.
J: İyi geceler. Uyuyun bakalım.
L: İyi geceler, baba.
M: İyi geceler, baba.
Joshua odadan çıktıktan sonra Lia tekrar yataktan kalkar ve Mia'nın yanına gider.
L: Mia?
M: Ne var, Lia?
L: Bak bir kere.
M: Mecbur muyum?
L: Ya hadi lütfen.
M: Off tamam, noldu?
L: Al şunu, kulağına koy.
M: Neden ya?
L: Deneyelim, lütfen ya.
Lia, Mia'ya telefonun bir ucunu verdikten sonra yatağına gider.
L: İpi gergin tut.
M: Tamam.
L: Sence nasıl olmuş?
M: Aptalca.
J: Heeey. Hadi uyuyun bakalım.
Joshua, çocukları uyardıktan sonra yatmak için yatak odasına gider. Rose ise alt katta mutfaktaki işleri halletmeye çalışır. Bulaşıkları yıkadığı sırada arka odadaki piyanonun çalmaya başladığını duyar.
R: Teressa?
Rose, piyanoyu çalan kişinin Teressa olduğunu düşünür ve piyanonun olduğu odaya doğru gider. Odanın kapısını açtığında içeride kimse olmadığını ve ışıkların da kapalı olduğunu görür. Kontrol etmek için ışığı açtığında sesin yan taraftaki radyodan geldiğini anlar. Radyoyu kapatır ve Hattem'ın odasına çıkar.
Hattem'ın odasını topladığı sırada tekrar piyano sesi duyan Rose, endişeli şekilde Hattem'ın yanına bebek telsizini koyarak aşağı iner ve tekrar kontrol etmek için odaya girdiğinde kimse yoktur, radyo da kapalıdır. Tedirgin olan Rose, piyanonun kapağını kapatır. Bu sırada yanına aldığı bebek telsizinden Hattem'ın ağlama sesi gelir. Yukarıya tekrar çıkan Rose, odaya girdiğinde Hattem'ı yerde beşiğinin yanında bulur.
Olayların bitmediğini düşünmeye başlayan Rose, Hattem'ı da alarak hızla kendi odasına girer.
R: Hala sürüyor.
J: Ne?
R: Piyano sesi duydum, kendi kendine çalıyordu. Odasına gittiğimde Hattem'ı yerde beşiğinin yanında buldum.
J: Kendi çıkmıştır. Bunu daha önce de yaptı.
R: Derdin ne senin?
J: Sadece geçmişi unutup normal bir aile olmak istiyorum, Rose.
R: Ama bunun normal bir tarafı yok. Elis öldü ve bunu kimse konuşmuyor.
J: NE?
T: Çocuklar ne yapıyorsunuz? Sesiniz bir üst kata bile geliyor.
J: Bir saniye anne. Ne demek istiyorsun sen, Rose?
R: Biri Elis'i öldürdü, diyorum.
J: Ben mi yaptım bunu mu söylüyorsun?
T: Ne! Rose?
R: Hayır, hayır, hayır. Bunu düşünmedim tabii ki.
J: İyi güzel. Öteki yere gittiğimde biri beni takip etti ve onu öldürdü. Onları siz de görmediniz mi?
T: Evet, gördük.
J: Bak Rose, kızımız iyi, ben iyiyim. Ailemiz yerinde. Lütfen artık geçmişi bırak.
R: Haklısın, deneyeceğim.
Rose ve Joshua, konuyu çözdükten sonra Teressa'nın odasına gider. Rose ve Joshua da ışığı kapatıp uyur.
