3. Bölüm: Hüzün

92 16 38
                                    

Selamm
Nasılsınız
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum
İnstegram: kitaplarask1rr

Asel

O iyi birine benziyor. Ama ya iyi biri değilse?

Bardakları bulaşık makinasına koyup odama çıktım. Kitaplığa doğru ilerledim. Elime bir kitap alıp ilk sayfasını açtım ve içindeki notu okudum. "Bu kitabı alabilmek için sokaklarda sattığın peçetelerin parasını aldın diye baban seni ne kadar çok dövmüştü hatırlıyor musun?" Kitabın kenarı yırtıktı. Babam yırtacaktı ama son anda elinden kurtarmıştım.

Zordu değil mi? Hayat çok zordu.Zordu değil mi? Hayat çok zord
Kimileri zenginliğin içinde mutsuzdu. Kimileri fakirliğin içinde. Beni aşağılayan, annem yok diye dalga geçen, babam katil diye beni dışlayanlarda mutsuzdu değil mi? Umarım mutsuzlardır çünkü onlar mutlu olmayı hak etmiyorlardı.

Şu zamana kadar babam katil diye beni dışlayan insanlardan hep uzak durmuştum. Onlardan hep kaçmıştım. Çünkü onlar benim gibi bir insanı hak etmiyordu.

Elimdeki kitabı yerine koyup odanın balkonuna çıktım. İçime temiz havayı çekmeye başladım. Gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım. Benim yaşadıklarımı kimse kaldıramazdı galiba. O yurt'ta yaşadıklarımı kimse kaldıramazdı.

10 yıl önce

Odanın penceresinden yine oyun oynayan,arkadaşları ile konuşan kişileri izliyordum. Benim hiç arkadaşım olmadığı için nasıl bir duyguydu bilmiyordum. Ama güzel bir duygu olması gerek ki hepsi gülüyordu. Şu yaşıma kadar hiç arkadaşım olmamıştı çünkü ben hep sokaklarda peçete satan bir kız çocuğu olmuştum. Kirli kıyafetlerim olduğu için genellikle çocuklar beni aralarına almak istemezdi. Ya da anneleri beni hastalıklı sanar çocuklarını uzaklaştırırdı. Ama şimdi arkadaş edinecektim artık üstüm temizdi ve peçete satmıyordum.

Onların yanına gidip aralarına katılmalı mıydım? Şu pencereden onları izlemeyi bırakmalı mıydım? Deneyebilirdim aralarına girmeyi deneyebilirdim.

Yataktan kalkıp heyecanla aşağı indim. Bir arkadaşım olacaktı. Artık o pencereden onları izlemek zorunda kalmayacaktım. Bu kadar yıl sonra ilk defa bir arkadaş edinecektim. Bugün benim en mutlu olduğum gün olacaktı.

Aşağı indiğimde ilk gözüme çarpan sürekli üçlü takılan o kişi geldi. Onlara çok imreniyordum yalnız değillerdi. Hergün pencereden birilerini izlemiyorlardı.

Yavaş adımlarla yanlarına gittim. İçim içime sığmıyordu!

Yanlarına gittiğimde oturdukları yerden bana bakmaya başladılar. Saçları uzun ve siyahi olan kız. "Ne var ne dikiliyorsun başımızda?" dedi. Sesi çok soğuk geliyordu. Söylemeli miydim onlar ile arkadaş olmak istediğimi? Evet söylemekten bir zarar gelmezdi. "Sizinle takılabilir miyim?"Dedim çekingen bir tavırla. Kızıl saçlı kız gür bir kahkaha atmıştı. Ne oluyordu? Komik birşey mi söylemiştim?

"Seni aramıza alacağımızı mı sanıyorsun?"

Tek kaşımı havaya kaldırdım. "Evet neden?" Neden almayacaklardı? Benim onlardan neyim eksikti? Hem onlara kötü birşeyde yapmamıştım.

Kıvırcık saçlı kız baştan aşağı beni süzdü. Yüzünü buruşturup. "Babası katil olanları aramıza almıyoruz canım." Dedi.

Söylediği şeyle kaşlarımı çattım. Gözlerim yavaş yavaş dolmaya başlıyordu. Benim suçum muydu babamın katil olması? Arkamı dönüp koşarak yurda girdim. Gece buradan gidiyordum babam katil diye beni dışlayan kişilerin bulunduğu bir yerde duramazdım. Koşarak koridordan merdivenlere yöneldim. Ama çok sevdiğim ve beni dışlamayan Kader teyze beni durdurdu.

Tehlike içinde aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin