sen
kelimelerden daha fazlasısın.
sen, s-e-n
bu üç harf dudaklarımdan dökülürken bile tüylerim ürperiyor
hayalinde kıvranıyorum
evet, sen sözcüklerimden çok daha fazlasısın
sensiz gecelerde gözyaşlarımsın
en tenha sabahlarımda yankılanan kahkahalarımsın
evrenimsin.
sırtında takım yıldızlarım var,
gözlerinde ektiğim, büyüttüğüm çiçekler,
elinin altında yüreğim
soluğunda çocukluğumun tasasızlığı
buğday tenli çocuk
tenine tırnaklarımı geçiriyorum
derin, daha derin, benim ol
benim kal
kan, kanı görüyorum derinin altında toplanırken
alyuvarlarıma kadar seni hissediyorum
dudaklarından kan getiriyorum, benimkine karışsın diye
hiç bensiz olma, hiç sensiz olmayayım diye
işte dudaklarımdan akıyor
damla damla
sıcak ağzına doğru
narın rengi, orada
seni kendime tutsak kılacağım,
baharın buğday tenli çocuğu
gamzelerinden öpeceğim sonra
canını yaktığım her anın kefaretini ödeyeceğim
kan portakalları,
sever misin?
parçalara ayırıyorum, dişlerimi geçiriyorum, dilimin üzerinde tadını hissediyorum
ben tattığım her şeyde seni arar oldum
senin gözlerinde de aynı çaresizliği görüyorum
çaremiz, birbirimiz
elini sımsıkı tutuyorum
tırnaklarımı geçiriyorum, yine
sen de aynını yapıyorsun
acısını seviyorum
dişlerimi sana da geçirmek istiyorum,
kan portakallarım ol
her daim ağzımda,
narın tadı
iki beden bir oluyor,
benim bedenim senindir
kemiklerine dokunmak istiyorum
damarlarını parmaklarıma dolamak istiyorum
göğüs kafesine kendimi sığdırmak istiyorum
"zaten oradasın," dedin bana
şimdi görüyorum ki doğru bu
benim dünyam senin göğüs kafesinden, kulağımda bir yaralı kuş gibi çırpınan yüreğinden ibaret
bir çocuğun kalbine böyle vahşice bir sevgiyi nasıl sığdırıyorsun?
koca bir adamın vücudunu bu çocuk kalbiyle nasıl taşıyorsun?
tapıyorum sana,
sana adaklar adıyorum
adağın ben olacağım
kabul edersin değil mi?
gülümsüyorsun.
sen de o tadı biliyorsun,
o rengi beyaz tenimde görüyorsun,
nar,
nar,
nar taneleri
parmaklarımı yüzünde gezdiriyorum
sen yasemin kokuyorsun ben tütün
ben de senin gibi kokmak istiyorum.
acı kokmak istemiyorum.
gamzelerine bastırıyorum parmaklarımı,
benim ay'ımın kraterleri
yörüngemdesin
etrafımda dönüp duruyorsun, başımı döndürüyorsun
bu özgürlüğün beni delirtiyor
kendimi senin özgürlüğüne mıhlamak istiyorum,
senin serbestliğinde varolmak istiyorum
sevgimi damgalayacağım sana,
seninkini bana
ellerimiz kana bulanacak
umursamıyoruz.
birbirimizde kaybolmuşluğumuz öyle derin ki,
burnumu dolduruyor,
narın kokusu
sen kelimelerden daha fazlasısın,
sen bensin.
ben senim.
sen, ben olmayacak artık
biz olacağız.
bizim rengimiz,
bizim tadımız,
bizim kokumuz
140424 ✰
