Akşam yemeğini beraber yedikten sonra sigara içmek için balkona çıktım. Bu gece mutlu hissediyordum, uzun zaman olmadığım kadar. Bu da içimde yakında birşeylerin ters gideceği konusunda korkunç bir beklenti oluşturmuştu. Oysa en kötü senaryo zaten hazırdı. Son iki-üç hafta ve hepsi bitecekti. Kederli bir şekilde gri dumanı üfledim. Para konusundaki konuşmamızdan sonra annemle bir daha iletişime geçmemiştim. Bir an benim varlığımı unuttuklarına dair bir umut hissettim. Uzaklara dalmışken boynuma dolanan güçlü kollarla irkildim.
"Üşümedin mi?"
"Pek değil."
Varlığıyla birlikte kafamı kurcalayan bütün sorunlarımı anında unutmuştum.
"Bitirdiğinde içeri geç. Hasta olacaksın."
"Peki."
Tutuşunu biraz daha sıkılaştırdı ve kulağıma fısıldadı.
"Belki biraz odama da uğramayı kabul edersin."
Omuzumu sıvazlayıp yavaşça uzaklaştı, çıkarken balkonun kapısını arkasından kapattı. Yaklaşık bir dakika boyunca hareket etmeden orada oturdum. Kendime geldiğimde aceleyle ayaklandım ve dudaklarımın arasındaki daha yarısına bile gelmediğim sigarayı küllüğe bastırıp dişlerimi fırçalamak için koşar adımlarla lavobaya gittim.
-
"Beni çağırmışsınız."
Kapının girişinde beni içeri davet etmesini beklerken kalbim şiddetle çarpıyordu. Bunu onlarca kere yapmış olsak da bende yarattığı heyecan asla azalmıyordu. Beraber olabilseydik muhtemelen ömrümün geri kalanı boyunca onunla olmaktan sıkılmazdım."Lütfen, buyrun." gülümseyerek masasının başından kalktı.
İçeri gidip sırtımı duvara yasladım. Yaklaşıp parmaklarını benimkilere geçirdi.
"Böyle dikilecek miyiz, yoksa...?"
"Başladığımız işi bitirelim diyorum. Barın tuvaletinde hani-"
"Bitirmedik mi zaten? Şahsen ben bitirdim." biraz da dalga geçme sırası bendeydi.
"Bu kadar bencil olma."
Yaklaşıp boynuma küçük öpücükler bırakmaya başladı.
"Lütfen." tahrik edici sesi karşısında teslim olmak zorunda kaldım.
"Bir güzellik yapabilirim sanırım."
Ayrıldığımızda uzattığı elini tuttum ve beni yatağa oturtmasına izin verdim. Yavaşça üstüme çıkarken gömleğinin iliklerini açmaya başladı.
"Kıyafetlerini çıkarsana." Başımı sallayıp beyaz tişörtümü kafamdan geçirip yanıma attım, altımdakileri de. Kafam yatağın başlığına gelecek kadar üstüme geldiğinde durdu ve bir öpücük için yaklaştı. Hala sinirlerini bozmak istiyordum. "Çoraplar kalıyor mu?" diye sordum sırıtarak. Dudaklarımız tam birleşecekken duraksadı ve sessizce güldü. "Kalsın birtanem." Bana ilk defa böyle seslenmişti. Bunun bu kadar hoşuma gitmesi mantıksızdı. Anın etkisiyle önce davranıp ilk öpen ben oldum. Bacaklarımı tutup kaldırdı.
"Dur."
Kafasını kaldırıp bana baktı. "Evet?" Daha hiçbir şey yapmamıza rağmen nefes nefeseydi. Onu böyle heyecanlandırabilmek keyfimi yerine getirdi. "Üstte olmak istiyorum." Gözleri kocaman açıldı. Yüzündeki gülümseme hala duruyordu. Bu ona daha önce görmediğim şapşal bir ifade vermişti. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. "Doğru duydun. Üstte olmak istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist Sahibim +18
Teen FictionYüzümün alev aldığını hissettim. Bdsm ve bunun gibi şeyler hakkında hiçbir deneyimim ya da bilgim yoktu. Acı çekmek bir insana nasıl zevk verebilirdi aklım almıyordu. Ama eğer ihtiyacım olan parayı iki ay içerisinde elde edebileceksem öğrenmekten çe...