Selam bu benim ilk hikeyem umarım beğenirsiniz.
Günümüz
Okul müdürü: Çocuklar bunu size nasıl söylicem bilmiyorum ama okulumuz karantinaya alınıyor.Lütfen sakin olun!Doğru duydunuz okulumuz karantinaya alınıyor peki her şeyi en başından dinlemek istermisiniz? O zaman beni dinlemye devam edin!
1 gün önce
Selam ben eylül! Sıradan bi insanım açıkçası. Hayatımdaki tek gündem tüm dünyaya yayılan bir virüs olduğu. Evet tüm dünyada ölümcül bir virüs yayıldı. Bu virüs tam 1 hafta önce Türkiyede başladı ve anında yayıldı. Açıkçası bu çok korkunç bişey. Neyse şimdi size her şeyin başladığı günden bir gün önceden anlatmaya başlıyım.Gözlerimi araladığımda sıcacık yatağımda yatıyordum. Camdan odama giren güneş ışığı ile gözlerimi tekrardan kapadım. Gözlerimi açmadan yanı başımdaki çekmecemden telefonumdaki alarmı kapamakya çalışıyordum. Durmak bilmeyen alarmımın kapatma tuşunu bulamayınca gözlerimi kısarak yatağımdan kalktım. Telefonumu elime aldım ve alarmı kapattım.
"nolurdu bi kerede uykumun en güzel yerinde zır zır çalmasan be ya" diyip ayağa kalktım. Hızlıca koyu mavi okul formamı alıp giydim ve hemen ardından çantamı koluma takıp odamdan çıktım.Sim siyah kara saçlarım gözüme giriyordu. Bir yandan onu toplmaya çalışırken bir yandanda mutfağa koşuşturuyodum.
Mutfaktan gelen sıcak ekmek kokusu ile kendimden geçtim. Her zamanki gibi annem hızlıca kahvaltıyı hazırlıyor babam ise gazatesini okuyodu.
"Günaydınnn! Yardım edilcek bişey varmı annelerin bir tanesi?"
"yok tatlım sadece şu eşek kardeşini kaldırırmısın artık yoksa geç kalıcaksınız gene"
"hemen annelerin bir tanesi. Ben o eşeği çok güzel uyandırcam merak etme."
Bunu der demez dorukun odasına gittim daha doğrusu uçtum. Sessizce odaya girdim ve masadaki bardak gözüme çarptı. "aha şimdi s*çtın dorikkk" dedim kendi kedime.Bardaktaki az suyu güzüne dökünce bi anda sıçradı eşek doruk.
"LAN NAPIYOSUN PİSLİK" dedi bir anda doruk.
"Aa lütfen ama ablaya saygı ayrıca geç kalıyoruz okula hadi!""Allahım sen niye bana böyle bi abla verdin ya"
Dorukun bunu demesi ile kafasına yastık atmam bir oldu. O orda zırlarken ben gülerek mutfağa geri döndüm." az sonra geliyo anne merak etme" dedim bi yandan gülerken.
"gene ne yaptın be kızım"
"Görürsün annecimm. Gelir az sonra bizim eşek."dememle doruk içeri girdi.
"eşek ben değilim bi kere sensin abla!"
"Tabi efendim kesinlikle."
Dorukla küçük şakalaşmamızın sonucu yemeklerimizi yedik ve okula doğru yürüdük. Tabikide beyefendi yoruldum yoruldum diye sızlanmasa olmazdı.Doruk bi alt kattaki 10. Sınıfların oraya giderken ben 12. Sınıfların yani en üst kata çıkıyodum. Sınıfa girdiğimde her zamanki gibi yanlız başıma sıraya oturdum. Çantamdan kitapımı çıkartım ve hemen ardından kulaklığımı, aynı anda hem müzik dinlemek hemde kitap okumayı seviyordum.
Hoca sınıfa girer girmez herkes ayağa kalktı,tabiki bende. Sonra hoca tuhaf bir şekilde bir yere kitlenince sınıf o tarafa baktı. Sınıftaki emir denilen pisliğin teki olan çocuğun yanağı kıpkırmızıydı. Hoca anında telaşla emire koştu.
*NOLDU OĞLUM YÜZÜNE?! KİM YAPTI SANA BUNU? "
Herkesin merakla beklediği çok açıktı zaten bir olay olsunda izleyek kafasındaydı bizim sınıf.
" hocam tabikide o pislik yaptı! " dedi bir anda emir.
Anlamıştım bunu diyince tabikide yan sınıflardan okulda yakışıklı ve popüler olan çocuklardı. İsimleri sanırım umut, güneş ve rüzgardı. Rüzgar uzun zamandır emir ile kavgalıydı sanırım tekrardan kavga etmişlerdi.
" rüzgarmı yaptı gene?! Bu çocuğu okuldan atırcam ya"
Bu demesi ile kızlar hemen "hayır ya hocam ayırmayın" gibi şeyler demeye başlamıştı. Bizim sınıfın kızları ve diyer sınıfların kızları adeta rüzgara tapıyordu. Bana göre abartıyorlardı ama neyse. Hoca kızların ne dediği umursamadan emirle sınıftan çıktı.
Herkes bu dersin boş geçiceğini anlayınca bahçeye fln çıkmaya başladılar. Sınıfın tamamı çıkmıştı ama ben hayla sınıfta çizim yapıyodum. Sonra kapı çaldı. Merakla kapıya baktığımda rüzgarı gördüm. Onla şuana kadar bir sohbetimiz yoktu daha beni tanıdığını bile sanmıyodum.
"Ne için gelmiştin?" diye sordum bir anda.
Rüzgar ilk boş sınıfa sonrada bana baktı. Sinirli gözüküyordu.
"o emir denilen p*ç nerde?!" dedi sinirle.
"ben nerden biliyim olm hocayla gitti az sonra gelir belki." dedim umursamazca.
"tamam o zaman bende burda bekliyiceğim."
Ona anlamsız gözlere baktım ve sonra çizimime geri döndüm.
"seni hiç görmedim okula yenimi geldin?" diye sordu rüzgar.
Ah evet yeni geldim 4 yıldır bu okulda değilim zaten. Aslında çocukta haklıydı ben sınıftan hiç çıkmayan birisiydim bu yüzden görmemeside biraz normaldi.
"hayır hep burdaydım sen görmemişsin tabiki. Neyse dikatimi dağıtma şuraya bir yere otur hocayı bekle." sanki komut veriyo gibiydim ama bence buna layıktı.
Çünkü daha ilk okul arkadaşını hatırlamıyordu.
"tamam sinirlenme ya alt tarafı bişey dedik." dedi ve benden biraz uzakta olan boş sıraya oturdu.
İçimden "çattık ya gene akıllısı bizi bulmaz delisi bulur anca" dedim kendi kendime.
Hoca ve emir gelmeden zil çalmıltı. Ayağa kalktım. Rüzgarda benim gibi ayağa kalktı ikimizde kapıya yöneldik. Kapıyı tam açıyordum ki biri biranda kapıyı açtı. Anlık korku ile arkama düştüm. Daha doğrusu rüzgarın kolarına ve tam karşımızda rüzgarın arkadaşları umut ve güneş bize bakıyodu. O sıra tek isteğim yok olmaktı cidden.
Bölüm sonuu
Beğendiyseniz 2. Bölümü yazarımmm.
Yıldıza basmayı unutmayınn :3