Merhaba,
sanırım ne yapacağımı buldum. Bu kitabın bitmesine zaten az kaldı ve devam kitabınıda yazacağım aynı karakterler olacak, fakat finalden sonraki hayatlarını, ilişkilerini ele alacak. Tabi Flora kimi seçerse.İyi okumalar.
Pansy, beni dikkatle dinlerken içimde biriken her şeyi teker teker anlatırken kısa süreli kaşını çattığını fark ettim.
"...elimden hiçbir şey gelmiyor, Pansy." Diye mırıldandım.
"Arkadaşlar ne güne var, Flora?" Dedi ve kucağımdaki ellerimi ellerinin arasına aldı.
"Sana yardım edeceğim." Yanaklarımdan süzülen yaşları ellerinin tersi ile silmiş, ayağa kalkmıştı.
"Gece hazır ol, Flora. Senden sadece bunu istiyorum, lütfen yardım etmeme izin ver." Dedi,
Yüzüne şaşkınlıkla bakarken titreyen bedenimi zorlukla oturduğum yerden kaldırdım.
"Pansy, senin burada kurulu bir düzenin var, yapma."
"Ailemle konuşacağım, Flora. Onlarda İtalya'da bulunmamı hoş karşılamıyorlardı, eminim ki bu durumu anlayışla karşılayacaklar."
Zorlada olsa gülümsemiş, kollarımı onun ince beline sarmıştım. Ani hareketime şaşırmış olacak ki elleri sıkıca belimi sarmıştı.
"Lütfen korumalara dikkat et. Seni evinin yakınlarındaki parkta karşılayacağım" Diye mırıldandı.
🌷
Eve girdiğimde salonda her zamanki gibi Tom'u görmemle iğrenerek ona bakmıştım. Tom, kitabını okurken merdivenlere yöneliyordum ki onun sesini duymamla olduğum yerde kalakaldım.
"Dün gitmiyor muydun, Flora?" Alaycı ses tonu bana fazlasıyla rahatsızlık verirken ona cevap vermeden yukarı çıkmıştım.
Sırt çantamdaki kitapları teker teker çıkarırken içine gerekli olan kıyafetleri, pasaport, kimlik kartını ve bir miktar para koymuştum.
Tom'un bir süre idare etmem için verdiği paraları biriktirmiştim, nereden bilebilirdim ki şu an işime yarayacağını?
Sırt çantasını alıp, salondan uzak bir köşede kalan kurutma odasına girdim. Giriş kat olduğu için rahatça çıkabilirdim ve fazlasıyla karanlık olduğu için dikkat çekeceğimi sanmıyordum. Korumlar için burası kör taraftı, bunu haftalar öncesinde fark etmiştim.
Gece sahilde polisler devriye gezerken bu konuda kendimi şanslı hissetmiştim.
Derin bir nefes almış, çantayı malzemelerin arasına koymuştum. Hizmetliler buraya sadece belirli günler gelirdi, aynı zamanda oda çok köşede kaldığı için kimse girip çıktığımı fark edeceğini dahi sanmıyordum.
Son kez odaya baktım ve dışarı çıktım. Tom'un aşağı indiğimi fark etmemesi için köşelerden yürüyerek bahçeye çıkmış, bahçede oyun oynayan Theodore ile Lorenzo'yu fark etmemle rahatlamıştım.
"Flora, gözlerin niye kıpkırmızı?" Lorenzo merakla sorduğu soruyu karşılıksız bıraktım ve rastgele şezlonga oturdum.
Etraftaki korumları teker teker incelerken fazla dikkat çekmemek için Lorenzo'ya gülerek cevap verdim;"Alerji," diye yalan uydurdum.
Draco'nun bahçeye girmesiyle dikkatini hemen beni çekmesiyle yanıma gelmişti.
"Evde olmanı beklemezdim." Diye mırıldandı.
"Umursamamaya çalışıyorum." Draco'nun 'Sen cidden salaksın' bakışlarıma maruz kalırken ne düşünüp ne düşünmediği umrumda dahi değildi.
Benim bu hallerime alışıktı, her zaman herkesin gözünde salak yerine konuluyordum ve şu an Tom'un yaptıklarından sonra her zaman yaptığım gibi iyimser baktığımı sanıyordu.
Ama yanılıyordu, benimde bir gururum vardı.
Tom'un ezilmeyebileceği bir kadın değildim ben.
"Bana öyle bakma, Draco. Nankör olmam gerek Tom olmasa dışarıda bile kalabilirdim." Dedim,
Tabi ki alay ediyordum, fakat Draco'nun bunu ciddiye aldığının farkındaydım.
"Uzun zamandan sonra iyimser Flora'yı görmek tuhaf hissettirdi." Dedi Theodore.
"Onun bu halini çok seviyorum işte!" Demişti Lorenzo, Theodore'a.
Hayır, aptal olmamı seviyorlardı.
Draco, benim yerime yüzünü buruştururken ister istemez sırıttım.
"Sen iyi olduğuna emin misin?" Draco, şu an yüzümdeki aptal sırıtmaya şaşırıyor olmalıydı.
"Fazlasıyla iyiyim. Bayan Millen'in dersinden tam puan alarak geçtim. İyi olmamak elde değil." Bu doğruydu, fakat mutluluğumun nedeni bu değildi.
"Derslerine odaklanabilmene sevindim." Diye geveledi Draco.
Mattheo'nun bahçeye girmesiyle dikkatle onu izlerken, Draco'da benim gibi Mattheo'yu inceliyordu. Mattheo'nun gözleri beni bulurken göz kırpmış, oyun oynayan ikiliye katılmıştı.
"Aranızda bir şey mi var?" Draco'nun dediği şeyle yüzüm kızarırken başımı panikle olumsuz anlamda salladım.
Draco, inanmadığını belli eden bakışları beni daha da gerilmeme neden olurken göz ucuyla Mattheo'ya baktım. Theodore ve Lorenzo ona bir şey anlatırken Mattheo'nun bakışları benim üzerimdeydi.
"Fazla belli etmemeye çalışın çok göze batıyorsunuz. Tom, eğer öğrenirse ikiniz için iyi olacağını düşünmüyorum." Diye mırıldanmış yanımdan ayrılmıştı.
Bu saatten sonra Tom'un gözüne batacağımı dahi sanmıyordum.
🌷
Bu kitabın ikincisi daha güzel olacak onu fark ettim kitap taslaktayken.
Kitabı tamamen kendi fikrime göre bitireceğim zaten az kaldı.
Kitaba buradan devam edeceğim, ancak 2. part diye ayıracağım. Yani 2. kitabın başlangıçı olarak.
Yani kitabı uzattıkça uzatacağım.
Kitabı ilk yazarken sonun buraya varacağını hiç düşünmüyordum, aklımda çok farklı bir son vardı. Aslında hâlâ var da kitabın 2. Part'ı çıkmaz ve kitabın uzamasını isteyenler var.
LÜTFEN TOM DEMEYİN AŞIRI TİLTİM.
ama tom'u rezil edeceğiz 🤭🔥
Pansy ve Flora'nın dostluğu 🥹🫶🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
daddy's girl ★ tom • mattheo ✓
Fiksi Penggemar❝Ağlamayı kes küçük kız yoksa seni çok fena becereceğim.❞ [yetişkin içerik • yaş farkı • aşk üçgeni] ♡ 12.01.24 Tom Marvolo Riddle ✗ Flora Athena Evans ✗ Mattheo Riddle • fanfiction +18 tamamlandı - 18.04.24