SİYAH (+18)

9. Bölüm: ATEŞ İLE BARUT

( Yazarın Anlatımıyla )

 Heves yıllar önce kaybettiği kardeşini yıllar sonra bulmuştu. Mutluluk göz yaşları her iki tarafta da akarken Kurşun acı çekiyordu. Çünkü o katil olduğu için kardeşine yanaşamıyordu. Ona türlü türlü yalan konuşmuştu. Erkek kardeşi ise yıllardır Yiğit diye tanıdığı abisini masum bir iş insanı sanıyordu. Kurşun çocukken annesi bir adam tarafından vurulmuştu. Katili bulmak isterken farkında olmadan kendisi katil olmuştu. Annesinin ölümünden bir gün sonra babasının ölümü ona sürpriz olmuştu. Minik Yiğit sımsıcak yatağında yatarken sabah uyanınca yanında babasının kanlı bedenini görmüştü. Daha 9 yaşındaydı ailesi gözlerinin önünde ölürken. 

 Kardeşini yetimhanenin önüne bırakınca ona şu sözleri söyledi. " Ben kendi başımın haline bakacağım abiciğim. Elime biraz para geçince gelip alacağım seni buradan. Söz veriyorum geleceğim! "  Ve sözünü tuttu. 18 yaşına gelince yetimhaneye geldi, geldi ama kardeşini bulamadı. Tam tersi kardeşi onu buldu. Kardeşi yetimhaneye geldiğinde hiç bir zaman o kapıdan içeriye girmemişti. Sokağa atmıştı kendini. Yeni arkadaşlar edinmişti kendine. Onlarla büyümüştü. Yiğit bunu duyunca kötü olmuştu. Onu koruyamadığı için kötü hissediyordu. Ama kardeşi oldukça mutluydu. 23 Nisan'dı o gün. Çocuk bayramında kavuşmuşlardı. O zamanlar Yiğit askeri eğitim alıyordu. Farkında olmadan bir katil olarak yetiştiriliyordu. Kardeşi arkadaşlarının ailesi sayesinde sımsıcak bir evde yatıyordu. Yeni bir aile kurmuştu kendine. Yiğit bunu bozmak istemediği için görevlerine devam etti. Her zaman haftada bir buluşuyorlardı. Yiyip içip eğleniyorlardı. Ve yakında 23 Nisan geliyordu. Unutamadıkları günün tarihi yaklaşıyordu. 

  Kardeşi arkadaşları ile hayatını geçindirirken Yiğit Çevik Atılgan şerefsizleri öldürmek ile meşguldü. Eğitimi onu fazla güçlendirmişti. 

 Yiğit Çevik Atılgan gereğinden fazla güçlüydü.  Bunun için de zaafından kimseye bahsetmezdi. Ama ekibinden biri her şeyi Büyük Abi'ye yetiştiriyordu. Bu onun için büyük bir hayal kırıklığıydı. Birlikte büyüdüğü arkadaşlarından biri haindi. Ve o kişiyi dakikasında bulmuştu. Asım... 

 Asım Kurşun'a kendine güvendirdiğinden beri ihanet ediyordu. Karşı tarafa sürekli bilgi sızdırıyordu. Kurşun bunu bile bile 3 yıl boyunca Asım'ı yanında tutmuştu. Bir bildiği vardı. Asım'ın ihanet ettiğini kimseye söylememişti.

 O geçen 3 yıl da hisleri de değişmişti. Heves'i her gördüğünde o sahne düşüyordu gözlerinin önüne. Daha Heves'i bile neden koruduğunu söylemeden, Simay'ı nasıl bulduğunu söylemeden bırakmıştı Heves'i. Bu işin arkasında büyük bir sır vardı ama söylemek için daha zamanı gelmemişti. Evet 3 yıl geçti ama daha zamanı gelmedi.

Kurşun diye bilinen YİĞİT ÇEVİK ATILGAN, 6 yıldır aranıyordu. Ama bu onun için zor değildi. Çünkü ne yüzünü tanıyorlardı ne de adını biliyorlardı. O bir katil evet ama hiç bir zaman katil olduğunu kabullenmedi. Eğer masum birinin canına kıysaydı o zaman ben katilim derdi.

( Heves'in Anlatımıyla )

 Şu hayatta en nefret ettiğim şey soruların cevapsız bırakılmasıdır. Şimdi tüm olan biteni gözümün önünden geçiriyorum; Eğer o şahıs gerçekten dedem olsaydı beni alırdı. Madem o kadar güçlü neden beni tek dokunuşta almıyor? 

İkincisi, Madem o adam beni istiyor Kurşun niye ölmem gerektiğini söylüyor? 

 Sikeyim böyle hayatı anasını satayım ya! Ben bu soruların cevabını almadan ölürsem diriltip tekrar öldürsünler! 

Leyla ve Simay'la birlikte Kışla'ya ( Askerlerin barındığı yer. ) doğru ilerliyorduk. Ben ise aklımda binlerce soru ile adımlarımı atmaya devam ediyordum.