🍾champagne confetti🍾

63 4 1
                                    

Aç artık şu telefonu!
Sonunda açıldığında gülümsedim.

"Hyung."

"Namjoon?"

Adımı seslendikten sonra hemen savunma yapmaya geçmişti.

"Bak güzelim ben yanlışlıkla sana patladım yoksa ben ve sana kızmak?
Hah!?
Bak bana kizginsin biliyorum ama çok özür dilerim nolur nolur-"

"Hyung sana kızgın değilim...
Sadece biraz kırıldım tamam mı?
Ben sadece senin basın belaya girmesin diye özür diliyordum ama sen böyle düşünüyorsan bir daha özür dilemem."

"H-hayir yani sen dile-
Yani dileme yani kapat işte ben özür dilerim."

"Afedildin en sevdiğim hyung'um..."

"Güzel..."

"Güzellll ya! Hemen şımarma!"

"Üzgünüm efendim"

"Tamam şimdi ben hazırlanmaya gidiyorum seninle de barıştığıma göre rahat rahat gidebilirim."

"Hmm nereye?"

"Babam dışarda yemek yiyeceğimizi söyledi."

"Anladım güzelim dikkatli ol tamam mı?"

"Tamam hyungg"

Telefonu kapattıktan sonra masasından kalkmış giyinme odasına girmişti.
Üzerine açık pembe bir gömlek giydikten sonra altinada mavi bir kot pantolon seçti.
Saçlarını şekillendirdikten sonra aşağıya indi.
Annesi ve babası az önce çıkmışlardı onların gelmelerini bekleyecekti.
İçeriye girdiğinde gördüğü kadınla şaşkınca gülümsedi.

"Unnie!"

Koşar adımlarla kadına yaklaştı kadında aynı onun gibi gülümsediginde.
Sarilmalari uzun sürmemisti.

"Namjoon..."

"Unnie seni çok özledim."

Dahada sıkı sardiginda kadın gülümsedi.

"Dur dur haha bogucaksın beni."

Namjoon ayrıldığında yüzündeki kocaman gülümsemeye engel olamıyordu.

"Unnie sonunda gelmişsin nerelerdeydin ha?!"

Söylese başına neler gelirdi.
Belkide canından olurdu.
Sıkı tembihlenmisti ihanet ederse ölürdü.

"Boşver şimdi bunları.
Sen ne kadar büyümüşsun"

Namjoon un saçlarını oksadiginda namjoon onunda kolundan tutup koltuğa oturdu.

"Unnie tabikide büyüdüm sen gittiğinde daha 17 yaşındaydım..."

"Biliyorsun namjoon anneme bakmam gerekiyordu..."

"Babam bahsetti unnie, ama artık gitmeyeceksin dimi?"

"Hayır tatlım.
Babanlada konuştum burda çalışmaya devam edeceğim."

"Unnie çok sevindim seni o kadar çok özlemiştim ki."

Namjoon'un alnından öpüp ona gülümsedi.

'bende seni çok özledim."

....

Uzun bir süre sohbet ettikten sonra gelen anne ve babasıyla ayrıldılar.
Birlikte arabaya bindiklerinde hızla yola çıktılar.
Kim ailesi bütün ihtişamıyla restoranttan içeri girerken çoğu çalışan kapıda durup onları selamlıyordu oturacakları masa ve etrafı tamamen boşaltılmış masa donatılmıştı.
Bir masa hariç...

Rwoon"etrafı boşaltın demiştim orada kim oturuyor?"

"Efendim önceden rezerve edildi i yüzden bir şey yapamadık ne olur kusura bakmayın."

"Kusurluk bir şey yok sadece merak ettim,hadi servise başlayın artık."

"Tamam efendim."

Hepsi masaya oturduğunda annesi konuştu

"Masa baya donatılmış..."

"Bizim için hayatım."

Göz kirptığında namjoon hemen atıldı.

"Lütfennn ben artık çocuk değilim yanımda flortlesmeyi kesin."

Yalvardiginda hepsi seslice güldü taki  içeri giren müşteriye kadar.

Teacher's PetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin