!Uyarı; Bu kurguda geçen kurum ve karakterler tamamen hayal ürününden oluşmaktadır.
Bazen bazı şeyler istediğiniz gibi gitmez. Planlarınız suya düşer. Umutlarınız tükenir. Hayalleriniz hep hayal olarak kalır. Hayatınız berbat bir hâl alırken, bir mucize olabilir. Belki de bir felaket gerçekleşebilir. İyi veya kötü olmak sizin elinizde değildir. Ama biraz çabalamak, birçok şeyi değiştirebilir. Pes etmeyin ve savaşa devam edin. Hayat savaşına... Yaşama istediğinizi kaybetmeyin. Daima ayakta durun. Her şeye karşı direnin. Tıpkı bu hikâyenin başrolünün yaptığı gibi. Bu küçük Açelya'nın direnişinin hikayesi.
Hhy, keyifli okumalar diler.
16/08/1999 - Trabzon
"Açılın, açılın!" diye bağırdı Açelya. Elindeki neredeyse ondan büyük olan valizi taşımak her yiğidin harcı değildi. Minik ve çıplak olan ayaklarıyla dikkatlice merdivenlerden indi. Ablası onu görünce kahkaha attı. "Bu hâl ne böyle?" dedi yüzünü işaret ederek.
Minik Açelya kaşlarını çattı ve dudaklarını büzüştürdü. Saçı başı darmadağın, gözleri yarı açık, tişörtünün yarısı katlanmıştı. Yataktan daha yeni kalkmıştı. Gözünü açtığı gibi içi boş olan valizi kapmış ve hızla alt kata inmişti.
"Ne varmış hâlimde?" dedi ağlamaklı bir sesle. "Sen kendi haline bak, maymun surat."
Ablası da kaşlarını çatınca abileri Barış araya girdi. Yine kavga çıkacağı belliydi.
"Sakin," dedi ılımlı bir sesle. "Gerilmeye gerek yok."
Açelya'yı kucağına aldığı gibi yanağını öptü ve onu ablası Duru'ya doğru çevirdi.
"Sorun nedir, bir tanem?"
"Bana güldü." dedi Açelya ağlamamak için kendini zor tutarken.
"O da bana maymun surat dedi." diyerek abisine şikayet etti küçük kızı.
"E, haksız değil?" dedi Barış Duru'ya ters ters bakarken.
Duru elinde ki kırlenti sinirle koltuğun üstüne bıraktı ve ayağa kalktı.
Açelya'ya biz seninle görüşeceğiz der gibi bir bakış attı.
O mutfağa doğru ilerlerken Barış şefkatle bakan gözlerini Açelya'ya çevirdi.
"Ablaya niye öyle dedin?" dedi nazikçe.
"Çünkü o bir maymun surat."
Barış burnundan güldü ve kardeşinin tişörtünü düzeltti. Bunu fırsat bilip başını sola doğru çevirdi Açelya ve "Bu da ne ağlak ya." diye mırıldanıp burnundan akan sümükleri koluyla sildi.
Başını tekrar abisine doğru çevirince "Hep yanında olamam." dedi Barış. "Kendini savunmayı öğrenmelisin."
"Haklısın," Bir anda fikrinden vaz geçti. "Gerçi ben zaten harikayım. Kendimi savunmayı biliyorum yani."
"Hadi indir beni." dediğinde abisi usulca onu yere bıraktı. Ayakları yere değer değmez tekrar koşmaya başladı. Ama valizi abisinin yanında unuttuğunun farkında değildi.
"Bir anda kas mı yaptım ne." diye mırıldandı gururla.
Nihayet babasıyla karşılaşınca durdu.
İri cüssesi ve uzun boyu yüzünden başını kaldırmadan yüzünü göremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bazı Anlar Unutulmaz
General FictionManolya çiçeklerini sever misiniz? Küçük Açelya onlara bayılırdı. Ne zaman babaannesine gelse manolya çiçekleriyle donatılmış bir ormana giderdi. Ama bu çiçekleri onun için diken ve her geldiğinde sayılarını arttıran birinin olduğundan habersizdi.