Fate and Price[]HyunMin, BangInho, Skz, BxB

[{(28)}]

Chan, kanayan dudağını tutarken Minho hiçbir şey demeden kapıyı sertçe çarparak evden uzaklaştı.

~~~

Jeongin derin bir nefes alıp günlerdir kapalı olan kapıyı tıklattı.

"Felix?"

Yine cevap yoktu.

"Senden onay almadan giremem içeriye ama artık bir şeyler yemen gerek."

Felix tek bir kelime dahi etmedi.

"Güzelim, doktorun burda; kemoterapinin devam etmesi gerekiyor. Lütfen çık odandan."

İçeriden hıçkırık sesleri yükselmeye başladığında Jeongin kapının kolunu sıkıca kavradı.

"Üzgünüm güzelim ama girmek zorundayım artık."

Jeongin kapıyı açtı ve içeriye girip yatakta uzanan bedene doğru ilerledi.

Yatağın boş alanına oturdu ve ağlayan bedenin kolunu sıvazladı.

"Kemoterapinin devam etmesi gerekiyor, Felix. Yalvarıyorum yapma bunu kendine."

Felix battaniyeyi kafasına kadar çektiğinde Jeongin'in gözleri doldu ve gözyaşları yanklarıyla buluşurken elini Felix'in kolundan çekti.

"En azından burada taksın serumunu, lütfen. Her şeyi yap ama bunu yapma, sağlığını göz arda etme."

Felix yavaşça oturduğu yerde kıpırdandı ve Jeongin'e döndü.

Jeongin günler sonra gördüğü yüzle birlikte gözyaşları hızlandı ve Felix'in yanına uzandı yavaşça.

Elini temkinli bir şekilde gözyaşlarıyla bürünmüş yanağa yerleştirdi ve başparmağıyla okşadı.

"Abim bana çok kızgın..."

Jeongin kafasını sağa sola salladı.

"Sana değil, bana kızgın."

Felix yavaşça Jeongin'e doğru yaklaştı ve kafasını Jeongin'in göğsüne yerleştirip sıkıca sarıldı.

Jeongin yanındaki bedeni sıkıca sardı ve alnına bir öpücük kondurdu.

"Zaten küçücük bir şeydin iyice küçülüyorsun bak."

Karşılıklı kıkırdadılar.

"Hadi, önce yemek ye sonra kemoterapine başlayalım. "

"Jeongin..."

"Efendim güzelim."

Felix kafasını hafif yukarı kaldırıp göz teması kurdu Jeongin'le.

"Sonra abimi arayalım mı?"

Jeongin gülümsedi.

"Arayalım."

Jeongin, Felix'in dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu ve Felix'i yavaşça yattığı yerden kaldırdı.

~~~

Doktoru, Felix'in koluna serumu bağladıktan sonra gülümsedi ve odadan çıktı.

Jeongin, Felix'in diğer elini tutup avucunun içerisine bir öpücük bıraktığında Felix gülümsedi.

"Abimi arayalım mı?"

"Saat geç olmadı mı?"

"O uyuyamaz ki."

Jeongin ayaklandı ve odadan çıkıp kendi odasına girip telefonunu aldı.