"Özel Bölüm"

135 25 13
                                    

"Bir gün bir oğlum olursa ona ilk öğreteceğim şey, gönül almak için çabalamanın erkekliğinden hiçbir şey götürmeyeceği olacak."

~Frida Kahlo~

Bu bölüm özel olacak. Leyla'nın ağzından okuyacaksınız. İleride de böyle bölümler gelecek. Bundan sonra da Berfin'in ağzından okuyacaksınız.

İyi okumalarrrr

💚

Leyla Şıhaliyeva...

Hayatım boyunca beyaz atlı prensin onu kurtarmasını bekleyen kızlardan olmamıştım. Benim olan zaten beni olurdu. Bakıyorum benim istediğim şey beni bulmuyor muydu, bunu kendim yapardım. Tıpkı şu an yaptığım gibi. Bana dediği kelimeler hâlâ zihnimde yankılanıyordu.

Beni bir daha öpmemelisiniz Sadece Leyla Hanım. Biz birbirimize uygun değiliz.

Bunu elbette biliyordum. Ama buna o karar veremezdi. Onu o an öpmek istemiş ve öpmüştüm. Aramızda ki farklılıkları gün gibi ortadaydı, bunu hiç inkar etmemiştim. Nerdeyse bütün yasaklarda izi olan biri olarak söylüyorum ki, o kesinlikle bana göre masum kalıyordu. Doğrusu bunlar zerre umrumda değildi, onu istiyordum ve alacaktım da. Yasakların canı cehenneme!

Koltukta yan yana oturduğumuz için bana değmemek adına neredeyse cama yapışmış olmuştu. Bendeki de inattı işte, o benden her uzaklaştığında ısrarla ona yaklaşıyordum. Bu koltuğa oturabilmek için Arsız'a en sevdiğim kurabiyelerimi vermek zorunda kalmıştım ben bi kere!

"Beni camdan atma gibi bir düşünceniz mi var Sadece Leyla Hanım?"

Sonunda konuşmaya başlamıştı. Biz yola çıkalı neredeyse iki saat olmuştu ve benimle gram ilgilenmemişti. Ben biriyle konuşmadan duramazdım ve temas bağımlısı biri olduğumu düşünürsek yaptıklarım bana gayet normal geliyordu.

Evet, yapmadığın tek şey bir erkeğe taciz etmek kalmıştı, onu da yapıyorsun Leyla.

"Öyle bir şey yapmak isteseydim çoktan ölmüş olurdun Papaz'cım." Dedim burnumda ki piercingle oynarken.

"O zaman bana değmekte ki ısrarınız ne?"

"Portakalların hoşuma gitti, yakından incelemek istedim."

Benden biraz daha uzaklaştı. "Ne portakalı?"

Ona biraz daha yaklaştım. "Memelerinden bahsediyorum Papaz Efendi, tam ellemelik."

Fazla mı yavşamıştım acaba? Ama şimdi memeleri de kazağından belli oluyordu. Benim memişlerim neden küçüktü ki sanki?

Yüzünün aldığı şekle bakarsak fazladan daha fazla yavşadığım anlamına geliyordu. Neden alıştıra yavşamamıştım ki? Ya adamın kalbine inseydi? Ay o zaman ben kiminle uğraşırdım?

"Hasbinallahu velivenvekil," Dedi artık camla uluslararası ilişkisini geliştirerek. "Benim her hangi bir uzvum sizi neden alakadar ediyor Sadece Leyla Hanım? Bilakis ben bundan rahatsız oluyorum. Erkeklerede taciz girişiminde bulunmak bir suç."

Ve bunların hepsini yanakları kırmızı bir şekilde söylemişti. Ama böyle yaparsa ben bunu yerdim ki! Çok tatlı duruyordu. Kendine gel Leyla, adam sana Tecavüzcü Coşkun diyor. Peh, rahatsız oluyormuş bir de başıma!

"Ben öyle bir kanun duymadım. Varsa da bana ne? Sana taciz edip şurada öldürsem kimse benden şüphelenmez. Şuncacık boyumla seni alt ettiğime kimse inanmaz."

Aramızda nerdeyse otuz santimlik bir boy farkı varken bana inanmayacaklarına kesin emindim zaten. Ve bu boyuma rağmen benden böyle kaçıyor olması hoşuma gidiyordu. Ondan ölesiye hoşlandığımdan filan burada değildim elbet. Her ne olursa olsun ben onu öpüyorken ittirip o sözleri bana söylemeyecekti.

GÜL KOKAN BARUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin