Stark'ın Doğuşu

•••Hayal Kırıklığı•••

Yazar'dan:

Tony zırhının son hızıyla Jarvis'in ayarladığı konuma ilerledi. Bina görüş açısına girdiğin de zırhından çıkma zahmetine bile girmemişti. Zırhıyla kapıya indiğin de zırhını muhafız moduna alarak zile bastı. Kapıyı açan kadının 30'lu yaşlarının sonunda olduğunu düşündü.

Jane: Bana geliceğini biliyordum.
Tony: O zaman neden geldiği mi de biliyorsun.
Jane: Sayılır. Üzgünüm Tony, bu deneyin böyle kullanılmasını ben istemedim.
Tony: Ne istediğin pek de önemli değil Jane. Sonuçta kullanıldı ve bu benim için çok ağır bir bedele neden oluyor. Çözebilir misin?
Jane: Bitkiler üzerinde çoğu şey olumlu ilerlemişti ama bir insan üzerinde hiç denemedim Tony. Denendiğini öğrendiğim de ordan kaçtım ve izimi kaybettirdim.
Tony: Bakarsan belki bana bir yol gösterirsin. Bu konu hakkında bilgim yok. Öğrenmem zamanımı alır ama o kadar da zamanım olduğunu zannetmiyorum.
Jane: Tony ben bu işlerden uzaklaştım tekrar karışmak istemiyorum.
Tony: Karışmak zorundasın Jane. Bir insan ölmek üzere. Sevdiğim kadın ölmek üzere.
Jane: Tony birini sevebilmene inan sevindim ama bu kararımı etkilemez.
Tony: Zor kullanmak ve kalbini kırmak istemiyorum Jane ama beni buna mecbur bırakmak üzeresin.

Zırh Tony'in lafları ile aynı anda bir adım ileri çıktığın da Jane ne kadar belli etmemeye çalışsa da korkmuştu. Yutkunmasını engellese de karşısında olan dahi adam gözünden geçen parlamanın korkudan olduğunu anlayacak kadar zekiydi. Ama Tony Stark korkuyla birşeyler yaptıracak kadar cani değildi. Tabi bu düşüncesinin de bir sınırı vardı, onun sınırı Lisa'ydı onun için yapamayacağı şey dönüşemeyeceği insan yoktu.

Tony: Bakmalısın Jane. Beni geç ortada bir çocuk var. Lisa ve benim oğlum. O da perişan halde. Annesine birşey olduğunun farkında ikimizin de umuda ihtiyacımız var. Ve bize yardım edebilecek tek insan sensin.
Jane: Tony, yapamam...
Tony: Neyi anlamıyorsun Jane! Sana o adamların davrandığı gibi mi davranmalıyım! İnan bana söz konusu Lisa iken yapamayacağım şey yok! Beni buna mecbur bırakma Jane! İnan ikinci kez düşünmem ve içimdeki şeytanı dinlerim.
Jane: Yapma Tony, senin böyle bir insan olmadığını ve bu dediklerini yapamayacağını biliyorum.

Tony elini Jane'e doğrulttuğun da zırh da elini Tony'in arkasından Jane'e uzattı. Jane korkuyla bir adım geri çekildiğin de Tony sinirle gülümsedi.

Tony: Beni denemek mi istiyorsun? Dene!
Jane: Beni korkutmak için yapıyorsun.
Tony: Denemesi bedava Jane. Biraz daha inat et ve neden yaptığımı gör.
Jane: Beni öldürürsen onu kurtaramazsın.
Tony: Sen benimle gelmeyeceğine göre ölmen yada yaşaman pek de önemli değil benim için.
Jane: Çok bencilleşmişsin
Tony: Ne düşündüğün umrumda değil Jane. Son kez soruyorum, geliyor musun gelmiyor musun?

Tony bir adım attığın da zırh da peşinden bir adım atmış avuç içinde parlayan ışından dolayı Jane, Tony'in ne kadar ciddi olduğunu anlamıştı.

Jane: Tamam tamam geliyorum. Bir kaç malzememi ve notlarımı alayım da çıkalım.

Jane panikle arkasını dönüp odaya girmek üzereyken Tony'in sesi ile durdu.

Tony: Unutma Jane, dünya üzerin deki en iyi yapay zekaya sahibim. Giremediği sistem yada aşamadığı güvenlik duvarı yok. Ayriyeten ben Iron Man'im seni her şekilde bulabilirim. Onun için bir aptallık yapıp kaçmaya kalkışma.
Jane: Kaçmayacağım sadece bir kaç eşya toplayacağım.

O an karşısında olan bilgisayardan gelen ses ile Jane'in gözleri şaşkınlık ile büyüdü.

Jarvis: Anthony aktarım tamam tüm dosyalara eriştim ve dosyalarına kaydettim. Bayan Jane eğer bilgisayarınız lazım ise taşımak ile uğraşmayın.
Tony: Dediğim gibi dünyada ki en iyi ve gelişmiş tek yapay zeka Jarvis.
Jarvis: Biliyorum Anthony...
Jane: Ve aynı sahibine benzer bir egosu da var. Kesinlikle onu sen yaratmışsın.
Jarvis: Bundan onur duyarım bayan Jane.
Tony: Jet hazır mı Jarvis?
Jarvis: Evet, araba da yolda Anthony.
Tony: Hızlı ol Jarvis, vakit kaybediyoruz.
Jarvis: İmkanları sonuna kadar kullanıyorum Anthony.