Suguru iki sevgiliyi yan yana mezarlara gömdüğünde kalan çocuklar da arkadaşlarının mezarlarının yanına gittiler. Dizlerinin titremesine engel olamadan iki mezarın üstüne düşen kişi Satoru oldu. Çocuğun göz yaşları birbiri ardına çenesine süzülürken ikilinin mezarı arasındaki toprağı ıslattı.Satoru'nun ağlaması arkadaşlarını da ağlattı. Suguru kirli üstünden çekinmeden Satoru'nun yanına oturarak çocuğa sarıldı ve çocuğun hıçkırıklarını omuzuna gömdü. Naruto ve Sasuke aynı sonu yaşamak istemezcesine birbirlerinin ellerini sıkıca tutarak sessizce ağladılar. Choso kardeşlerinin ağlamasını görmelerini istemediği için arkasını döndü ama sarsılan omuzları ağlamasını yeteri kadar belli etti.
Megumi ise sadece iki mezara baktı ve sessizce ağladı. Bir mezar taşları bile olmayan, büyük ihtimalle de hiç olmayacak arkadaşları için ağladı. Onlar Maki ve Nobara gibi kaçmamışlardı bile. Büyük bir suç da işlememişlerdi. Yuta sadece Toge'nin aç kalmasını istememişti. Ah zavallıcık, mezarında üç gün aç, susuz ve kaburgaları iç organlarını yaralar halde yatarken ne kadar acı çekmişti? Belki de arkadaşları onun acı çektiğini duyar da Sukuna'nın gazabından korkmadan onu iyileştirmeye çalışır diye çıkardığı seslere bile dikkat etmişti.
Yuta son bir kez temiz hava alamadan, mezarının içindeki dışkı ve idrar kokularıyla birlikte ölmüştü. Ve ardından üç gündür çıkmadığı o mezarın içine yine girmişti. Bir daha çıkmamak üzere o toprağın altına yine girmişti ama bu sefer gökyüzü ile arasındaki engel bir tahta parçası değildi, iki metrelik bir toprak yığınıydı.
"Onları asla unutmayacağız. Belki bir şansları olur diye cesurca kaçmaya çalışan Nobara ve Maki'yi, iyi yüreği yüzünden ölen Yuta'yı ve öleceğini bile bile Yuta'nın intikamını almak isteyen Toge'yi... Asla unutmayacağız." Choso ağlamasının yavaş yavaş sonuna gelirken, arkasını dönemeden söylemişti bu sözleri.
"Daha fazla kardeş kaybetmek istemiyorum." Satoru tekrardan hıçkırdı ve kafasını Suguru'nun omuzuna daha çok bastırdı. Suguru ise gözlerini yummuş ve tüm vücudu ile Satoru'yu sarmalamış bir şekilde sessizce duruyordu.
"Eğer son yarışta Toge'nin kazanmasına izin verseydim... Aç kalma cezasını alan ben olsaydım..." Sasuke'nin sarsılan omuzları ile başladığı cümlesini Naruto sinirle kesti. "Kes artık! Eğer kelimesi içeren bir cümle kuramazsın! Onlar... öldü!"
"Onlar öldü..." Diye tekrar etti Megumi. "Biz ölmedik. Biz ne olursa olsun devam etmek zorundayız. Nobara, Maki, Toge ve Yuta ne olursa olsun bunu isterdi. Biz de-"
"Kapa çeneni Megumi!" Naruto Megumi'nin üstüne yürüdü. Araya giren kişi ise Choso oldu. Naruto ise Choso'nun onu tutmasına izin verdi ama laflarını yutmadı. "Neye devam etmek zorundayız?! Sıra sıra ölmeye mi?! Sukuna'nın sana olan ilgisinin hepimiz farkındayız, Ahmak! Burada ölecek olanlar bizleriz! Senin için konuşması kolay tabiki de! Şu çocuğu görüyor musun?!" İşaret parmağı ile Sasuke'yi işaret etti. "Onun ölmemesi için seni de, Yuji'yi de öldürürüm!"
Megumi refleksle bir adım geri çekildiğinde Sasuke kollarını Naruto'nun koltuk altlarından geçirerek çocuğu kıskaca aldı ve Choso'dan uzaklaştırdı. "Aptal! Sence Megumi bunu istiyor mu? Sence hiç birimiz bunları istedik mi? Senden asla benim için Yuji ve Megumi'yi öldürmeni istemedim! Onların ölmesi yerine kendim ölürüm daha iyi!"
Naruto Sasuke'nin elinden sadece sinirlendiğinde ortaya çıkan gücü sayesinde kurtulduğunda sırtı ile ittirdiği Sasuke yüz üstü toprağa düştü. Çat sesi çocukların kulaklarını doldururken Sasuke kırılan burnuna rağmen hemen toparlandı ve ayağa kalktı.. "Biz hepimiz kardeşiz. Ben olanlar için kimseyi suçlamıyorum. Megumi haklı. Ayakta durmak zorundayız. Ama iş son noktaya geldiğinde kimin tarafında ayakta duracağıma ben karar vereceğim." Sasuke burnunu yerine oturttu ve akan kanı kolu ile sildi. Arkasını dönüp mezarların başından uzaklaşırken Naruto aniden sakinleşmiş bedeni ile Sasuke'nin gidişini izledi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prophecy /İtaFushi-SukuFushi
Fiksi PenggemarTarihin tozlanmış sayfalarında uzun uğraşlar sonucu bulunabilecek, kelimenin tam anlamı ile tarihe karışmış ama zamanında tarihe yön vermiş bir kişilik vardı. Ryoumen Sukuna. Lanetlerin Kralı mühürlendikten sonra Japonya'nın lanetler devri bitmiş, J...