ÜLKÜ

Bölüm 14

HERRRRKESSSE SELAM DOSTLARİM

USTUMDE YARİN ATİYORUM DİYİP GERCEKTEN DE VAKTİNDE ATMANİN RAHATLİGİ VAR

NEYYSSSE ASAGİDA GIRUSURUZ

hos okumalar :*

Bolumun ilham kaynagi: Hadise-Stir Me Up

Pamuk eller satir arasi yorumlara/21.04.2024

"Ay, durun, durun! Yetiştim!" Asansörün kapısı açılınca hızla otelin girişinde koltuklarda oturan bizimkilere doğru koştum. "Oda kartımı almayı unutmuşum, kusura bakmayın." Yarbay kafasını iki yana salladıktan sonra ayaklanarak kapıya ilerledi.

Otelden çıktıktan sonra okulun yolunu tutmuştuk. Otel üniversiteye yakın olduğu için araç kullanma gereği duymamıştık.

"Kızlar, nasıl olmuşum?" Yanların yürüdüğüm İrem ve Yeliz'in önüne geçip geri geri yürümeye başladım. Kollarımı iki yana açıp beklentiyle onlara baktığımda beğendiklerine dair ellerini sallamışlardı. Mezuniyetin öğrencisi değil, davetlisi olduğum için abartı giyinmek istememiştim. Siyah kot bir şort etek, üstüne de beyaz kısa bir gömlek gitmiştim. Eteğimin altına da şeffaf siyah bir külotlu çorap giymiştim. Ayakkabılarım ise her zamanki gibiydi, siyah beyaz converse. Fazla makyaj yapma ihtiyacı duymamıştım. Kirpiklerimi kıvırıp allık ve renkli partlatıcı sürmüştüm. Parlaması gereken kişi ben değil mezunlar olacağı için de highlighter sürmemiştim.

Kızlara da şöyle bir göz gezdirdiğimde ıslık çalmadan edememiştim. İrem gözlerinin rengini ortaya çıkaran beli lastikli mavi bir elbise giymişti. Saçlarıma yaptığı su dalgaları da yanaklarını ısırmak isteyeceğim türden tatlılık katmıştı ona. Dayanamayıp sertçe yanağını öpmüştüm.

"Hanımefendi, bu güzelliğiniz şaka mıdır?" Yeliz'in koluna girerek yürümeye devam ettim. Yeliz de siyah, dizlerinin altında biten yırtmaçlı bir etek giymişti. Üstünde ise eteğin renginde bir bluz vardı. Genelde at kuyruğu yaptığı saçlarını bu sefer açık bırakıp düzleştirmişti. O kadar güzellerdi ki hayran hayran onlara bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum. "Maşallahımız var, maşallah!" İrem de diğer koluma girdiğinde arkadan yavaş yavaş yürümeye başladık. Ankara Üniversitesi kampüsünde boy göstere göstere yürüyorduk.

Bakışlarım önümüzden yürüyen erkeklere kaydığında onların da sivil hayatlarından daha da çok çekici olduğunu fark etmiştim. Can, Muhammet ve ikizler, beyaz gömlek ve siyah pantolon giyseler bile o kadar çekici duruyorlardı ki dibim düştü desem yeriydi. En önde yarbayla konuşan Atakan'a baktığımda işte gerçekten şimdi dibimin düştüğünü hissetmiştim. Siyah gömlek, siyah pantolonla yarbay da dikkatimi fazlaca çekse de Atakan'da takılı kalmıştı bakışlarım. Polo yaka beyaz bir tişört giymişti. Kollarını hareket ettirdikçe pazuları giydiği tişörtün kollarını geriyordu ve eş zamanlı olarak beni de geriyordu. Yanaklarımın yanmaya başladığını hissettiğimde başımı başka tarafa çevirdim. Biraz daha bakmaya devam edersem kızların kolları arasından akıp gidecektim çünkü.

"Utandın mı sen?"

"Hayır."

"Evet, yanakların da öyle diyor." İrem yanağımdan makas aldığında girdiği kolumu ondam çektim. Yeni yeni fark ettiğim şeyleri yüzüme utanmadan vuruyordu ve ister istemez utanıyordum. Bismillah daha iki gün oldu İrem! Yeliz'in de kolundan çıktıktan sonra adımlarımı hızlandırıp erkeklere yetiştim. Yan yana yürüyen Cenk ve Mami'nin ortasına geçip kollarına girdikten sonra biraz eğilerek Can'a baktım. "Eridim." Can'ın elleri saçlarıma uzandığında geri çekildim. Önden iki tutamını tel tokayla zorla sıkıştırdığım saçlarım bozulmasın diye ben bile kısıtlı hareket ediyordum.