Başlangıç (part 1)

140 22 12
                                    


Bu kitap benim ilk deneyimim  bu yüzden acemice ve basit gelebilir. Yorumlarınızı bu bilgiyi göz önünde bulundurarak yapmanızı istiyorum.
İyi bir yazar olma yolumda bana destek olursanız çok sevinirim şimdiden teşekkürler ❤️😊
  
 Bir kulübeydim. Yıkık dökük, duvar kağıtları yırtık, yerde... Yerde benim    çocukluk fotoğraflarım. Hepsinde de yüzümde sahte olduğu besbelli bir tebessüm, mutsuz ve bıkmışlıkla bakan gözler...

    "Bana gel kızım "dedi yabancı ve bir o kadar da tanıdık ses.
    "Beni bul ,bana gel"dedi tekrar aynı ses. Neler oluyor ? Kim bu sesin sahibi? Benden ne istiyor olabilirdi ki. Dudaklarım içimden geçenlerle aralandı.

   "Ne istiyorsun benden. Neden peşimdesin, neden beni çağırıyorsun?"dedim etrafımda telaşla dönerek. Yine aynı ses "Beni bulunca tüm sorularının cevaplarını alacaksın ama önce beni bul"dedi başta söylediğini tekrar ederek.
   
     Uykumdan sıçrayarak uyandım, kan ter içinde kalmıştım. Gördüğüm o kabus da neydi öyle; gerçek gibiydi. O kadın... O kimdi, benden ne istiyordu ve neden beni çağırıyordu? Kafamdaki soruları sonra düşünmek üzere rafa kaldırdım. Yanımda duran telefonumu aldım, saat daha sabahın beşiydi. Bu saatte uyandığıma bakılırsa gördüğüm rüya beni baya etkilemişti.
   
     Banyoya gidip elimi yüzümü buz gibi suyla yıkadım ve yanda duran bebek mavisi havluyla kuruladım. Sonra da diğer işlerimi halledip banyodan çıktım.

Buzdolabımı açıp kendime dünden kalma makarnayı çıkardım ve ısıtıp afiyetle yedim. Galiba, ne galibası bee! Kesinlikle makarna en sevdiğim yemekti çünkü soğuk sıcak farketmez her türlü yerdim makarnayı. Yemeğimi bitirdikten sonra kirlettiğim bulaşıkları kaldırdım. Az sonra gelir makineye dizerdim sanki,ne olacak. Mutfakta işimi bitirdikten sonra üzerime rahat eşofman takımımı giyip  dışarı çıktım, biraz yürüyüş iyi gelebilirdi.

   Neredeyse tüm mahalleyi turladım ama hala iyi hissetmiyordum. Üstüne üstlük takip ediliyormuşluk hissiyatı da damarlarımdan tüm vücudumu sarmaya başlamıştı. Ayaklarıma hız verip evin yolunu tuttum. Eve gelir gelmez kapıyı kilitledim ve balkona doğru yürüdüm. Hislerimde yanılmamışım gerçekten de evin önünde siyah şapkalı, siyah paltolu, uzun bir adam lüks bir araca yaslanmış benim olduğum katı inceliyordu.

Onun beni takip ettiğine neredeyse emindim çünkü bu civarlarda böyle zengin görünümlü birisi yaşamazdı ve ben buradaki tüm herkesi tanıyordum; kimsenin de yanında bu adamı görmedim .
 
   Siyah paltolu adam, kafasını yavaşça benim olduğum balkona doğru kaldırdı ve işte o an gözlerimiz kesişti. Ben kimseye korkumu belli etmeyi sevmediğimden dolayı,siyah paltolu adamdan gözlerimi kaçırmadım ancak orman yeşili gözleri öyle keskin ve tehlikeli bakıyordu ki; Sanki birisini alıp o ormanın derinliklerinde öldürebilecekmiş gibi.

Ben de normalde asla yapmayacağım bir şeyi yapıp gözlerimi kaçırdım. Bu adam da farklı bir şey vardı ancak ne olduğunu çözemedim. Gözlerimi kaçırmamla zaten tehlikeli bakan gözlerine bu seferde kibir bulaştı. Gözlerimi kaçırmam hoşuna gitmiş olucak ki dudağının bir kenarı belli belirsiz yukarı doğru kıvrıldı.

   Bu ona attığım son bakış oldu. Balkondan ayrılıp hızlıca odaya geri döndüm. Bej rengindeki koltuğuma oturdum. İçimdeki korku giderek büyüdüğü için beni mutlu edecek kişilerin olduğu gruba girdim. Acil durum grubuna girdim.
      
                                         ACİL  DURUM  GRUBU

(SİZ)Bana acil yardım lazım!!!   diye gruba yazdım ve cevap hemen geldi. Bu yüzümde bir gülümseme oluşmasına yeterli bir sebepti.

(ROJBİN: kafa ütüleme prensesi)Ne oldu? iyi misin? Başına bir şey mi geldi?Evde misin ?Hemen geliyoruz!! Sakın bir yere ayrılma! Yine her zamanki Rojbin. Fazla telaşlı ve fazla... çok fazla soru soruyor.

(YAĞIZ: papucumun Reisi)Rojbin bir sakin ol da kız anlatsın. Umay anlat bakiyim ne oldu ,acil olan ne!?   
evet benim adımda Umay ismimi seviyorum çünkü hem kulağa hoş geliyor hem de anlamı çok güzel Umay: Eski Türk tanrıçası, koruyucu anlamına geliyor, gerçi ben daha kendimi doğru düzgün koruyamıyorum başkasını nasıl koruyayım.

(ALAZ EFE: zeki gardeş)Yav dersteyim, neler oluyor? telefona  durmadan bildirim geliyor. Umay, güzelim sen iyi misin? Gelelim mi yanına? 

Onların yazdıklarını okurken ufak bir kahkaha atmadan duramadım çok iyi geliyorlardı bana. Her birini ayrı ayrı seviyorum, hepsi de kalbimde büyük bir yere sahipti.

(SİZ)Sizi çok sevdiğimi söylemiş miydim?

(ROJBİN: kafa ütüleme Prensesi) Çok sık değil!

(SİZ)O zaman SİZİ ÇOK SEVİYORUM ❤️

(ALAZ EFE: zeki gardeş)Ben sizin aşkınızı dinlemek zorunda mıyım? 

(YAĞIZ: papucumun Reisi)Amma çok konuştunuz ya!!! Umay canım biz şimdi sana geliyoruz. Bize neler olduğunu en başından en sonuna kadar bir bir anlatacaksın. Tamam mı?

(SİZ)Tamam, hadi çabuk gelin.

Ben onlara daldım da bahçedeki adamı unuttum. Hemen bahçeye bakan pencereme doğru yürümeye başladım, canım dostlarım sayesinde o adamın varlığını bile unutmuştum.

Pencereye vardığımda perdeyi hafifçe kaldırdım.
Ama o ,siyah paltolu adam, gitmişti. O tehlike saçan bakışları tekrar aklıma gelince bedenimi bir ürperti sardı. Perdeyi düzeltip geri koltuğuma oturdum.

Sonra aklıma gelenler ile yine karamsarlığa gömüldüm. Gördüğüm rüya, acaba... bir şey mi anlatmak istiyordu. Hayır,bu çok saçma! sadece bir rüya, ne anlatmak istiyor olabilir ki? Bu düşünceyi hemen aklımdan çıkardım. O esnada kapının klasik melodisi tüm odayı sardı. Kalkıp kapıyı açtım ve daha az önce konuştuğum ama yinede çok özlediğim o yüzlerle karşılaştım.
 
(...)
Devam edecek                     

                                       

   Yorumlarınızı bekliyorum nasıl bir bölümdü? İlk deneyimim olmasına rağmen iyi miydi? Sizce karakterlerimiz nasıl?Peki Umay'ın onları kaydetme şekli hkjdhjsks
       Yeni bölümde görüşmek üzere sevgilerle kalın
🤗❤️👋🏼
                                               
                       

Saklı Efsane Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin