Hayat biraz fazla acımasız olmaya başladığında tanrı size bir yıldız gönderir
---
Sabah lanet alarmın sesiyle uyanmıştım. Evet, hala yaşıyordum, malesef. Derin bir nefes aldım. İğrenç bir okul günü daha beni bekliyordu.
Battaniyeyi üzerimden atıp yataktan kalkıp doğruca lavaboya ilerledim. Lavaboda elimi yüzümü yıkayıp odama geri dönüp okul için çantamı hazırlamaya başladım. İlk 2 ders tarih, rahatça uyuyabilirdim. Tarihçi zaten bize pek karışmazdı, umurunda olmazdık. Dersi işleyip hemen öğretmenler odasına gidip öğrencilerin ve diğer öğretmenlerin dedikodusunu yapmakla ilgilenirdi. Çantamı da hazırladıktan sonra dolabın önüne geçip kendi kendime gülümsedim. Pekala, başladı benim sınama. Her ne giyersem giyeyim, asla kendime yakıştıramazdım. Kıyafet seçmek benim için bir nevi işkenceydi. 15 dakikanın sonunda giyeceğim şeylere karar vermiştim. Nihayet, altıma siyah bir eşofman, üstüme de okul tişörtünü giyip üstüne siyah bir sweat giymiştim. Montumu giyip çantamı da yanıma alıp evden çıktım. Kışın tam ortasında olduğumuz için hava fazlasıylan soğuktu. Kulaklıkları kulağıma takıp okula doğru yürümeye başladım.
30 dakikanın ardından okula varmıştım. Hemen en arka cam kenarı sırama yerleşip ders başlayana kadar kitap okumaya başladım.
Tarihçi öğretmenliği bırakıp bir an önce nini yayınlayan bir kanalda işe başlamalıydı. Çünkü sesi, gün içerisinde 12 saat uyumuş olsanız da, 5 dakika içerisinde sesi sizi uyutabilirdi. Aniden kafama gelen silgi parçasıyla sinirle kafamı sıradan kaldırdım. Evet, sınıftaki sakatlar yine kendi kendine eğlenmeye başlamışlardı. Kafamı areze çevirip "o silgi parçası bir daha kafama gelirse o güzel silgiyi malum bir yerlerine koyarım" diyip gülümsedim. Arez kendini biraz daha gülmemek için tutarsa patlatacaktı. Kıkırdayıp önüme dönüp biraz zor da olsa dersi dinlemeye başladım.
"Kanka, inanabiliyor musun, resmen gece sabaha kadar konuştuk," Buse yine sevdiği çocuğu anlatıyordu. Dönemin başından beridir üst sınıflardan Mert'i seviyordu. Basketbol kulübünde idi, uzun boylu sarışın bir çocuktu. Buse Mert'i anlatmaya devam ederken banka oturup kahvemizi içmeye başladık. Öğle aralarımız hep burada böylece oturarak geçerdi. Tam etrafı izlerken gözüme bir çocuk çarptı.basketbol oynuyordu Bileğinde güneş olan bir dövme vardı. Dövmenin üzerinde bir şey yazıyordu ama görememiştim. Ben çocuğun dövmesine bakmaya çalışırken, çocuğun bana baktığını fark ettim. Pekala, hayatımda gördüğüm en güzel mavi gözlere sahipti.
4 saatin ardından eve gelmiştim. Gelir gelmez her zamanki gibi odama kapanıp ders çalışmaya başladım. Ailem ders notlarıma fazlasıyla takık olduğu için, derslerimde en ufak bir düşüşte kıyameti koparırlardı.Annem, "Adeliay, yemek hazır, gel ye," diye seslendi. "Aç değilim, yemek istemiyorum," diye cevap verdiğimde, "Anca otur odanda telefona bak, başka hiçbir şey yapma. Zaten senden bir şey olmaz, sınavlarında yaklaşıyor zaten. Hele bir düşük al, bak ne yapıyorum sana," diye bağırıp çağırmaya başlamıştı. Elimdeki kalemleri duvara fırlatıp kulaklıklarımı takıp hızlıca çatıya çıktım. Odamın çatı katında olması en büyük şanslarımdan biriydi.
Yaklaşık 2 saat çatıda öylece uzanıp şarkı dinledikten sonra uykum olduğundan dolayı kendimi direk yatağa atmıştım. Çok şükür, nihayet annem bağırmayı kesmişti. Evdeki herkes uyuyordu, saat fazlasıyla geç olmuştu. Uyumaya çalışıyordum ama karın ağrısı ve mide bulantısından asla uyuyamıyordum. Sabah yediğim 2 parça şeyde ağzıma geldiğinde koşarak lavaboya gittim. Midemde ne varsa çıkarmıştım. Yine son 1 aydır geceleri ağrıdan uyuyamıyor, sürekli kusuyordum. Bu 1 ayda yaklaşık 10 kilo vermiştim. Anneme bunu söylediğimde, "Hiç bahane üretme bana, yok işte. Hiçbir şeyin git, ders çalış," demişti. Doktora gitmekten de vazgeçmiştim. Hem geberip gider
dim, belki de kurtulmuş olurdum. Aniden gelen darlanmayla birlikte çatıya çıkıp gökyüzünü izlemeye başladım. Saat gece yarısına gelmişti. Tam düşüncelere dalmışken telefonuma gelen bildirimle irkildim.
WhatsApp tan 2 yeni mesajınız var.
+90 535****: Kaan Boşnak- Bırakma kendini
+90 535****: Bırakma kendini gece yıldızı:)
Evetttt İlk bölümümüzün sonuna geldikkk ilk kitap yazma deneyimim olduğundan dolayı yazım yanlışları olabilir kusura bakmayın aklımda normalde daha farklı bir konuda kitap vardı ama bir anda bunu yayınlamak istedim Umarım beğenirsiniz iyi okumalar ballarimm🫶🏼
Kafamızı boşaltma bölümü;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Uzak yıldızların ışığında •
Teen FictionTanrı, Hayatınız biraz fazla kötüye ilerlediğinde size bir yıldız gönderir