0.1

7 2 0
                                    

Herkese Merhaba Ben Cordelia,Gizli oyun & Kalp çizgileri benim ikinci kurgum olucak haftada 2 kere bölüm atacağım,şimdi sizi kitapla baş başa bırakıyorum.

İntikam, intikam. Tek istediğim intikam. O piçe, bana yaşattığı acıların bedelini ödetmemin kaçışı yok. Bana karşı yaptıklarına sessiz kalarak büyük bir aptallık ettim. Eskiden Ahen'le tanışıyordu, suskun cennet halimle. Ama unuttuğu bir şey var: Ben Hella Ahen'im. Hem cehennem, hem cennetim. Cennetle tanıştı, şimdi sıra cehennemde.

6 ay önce...


"Ahen, biz ne zaman dükkânı kapatıp 1 aylık tatile gideceğiz?"

Emre'nin sözleriyle derin bir nefes aldım. Müşterilerle uğraşıyordum. Dövme makinamı kapatıp müşteriye baktım ve konuşmaya başladım.

"30 dakikalık bir mola verelim, kolunu bir yere değdirmemeye dikkat et. Sigara içmek istersen balkonda içebilirsin. Bir ihtiyacın olursa seslenirsin, olur mu?"

Müşteri onaylar şekilde başını salladıktan sonra elimdeki eldivenleri çıkardım. Ayağa kalkıp Emre'ye balkona gelmesi için bir bakış attım. Bu aralar beni sinirlendirmek için elinden geleni yapıyordu. Balkona çıktım, cebimdeki sigara paketinden bir dal alıp yakarak içmeye başladım. Yoğun olduğumuzun farkındayım, çalışanlar da yoruluyor ama dükkânı iş varken kapatamazdım. Ne zaman yoğunluk hafiflerse, o zaman ekipçe tatile gidecektik. Söz vermiştim zaten. Türkiye'de tanınan dövme stüdyolarından biriydik. Ara sıra ünlüler gelip dövme yaptırıyordu ve sosyal medyada paylaşıyorlardı. Bu da müşteri patlamasına neden oluyordu. En azından çalışanlar haftada iki gün izin yapabiliyordu, sabah 9'dan akşam 5'e kadar çalışıyorlardı. Ben izin bile yapmıyordum; sabah 9'dan gece 2'ye, hatta 3'e kadar çalışıyordum ve gıkımı bile çıkarmıyordum. Sandalyeye oturup sigaramı söndürdüm. Emre gelip sandalyeye oturduğunda konuşmaya başladım.

"Emre, bin kere açıkladım. Dükkândaki işler hafiflemeden dükkânı kapatamam, bunu anla artık. Görmüyor musun yoğunluğu? Götümden Ter  akıyor ya! Lan iki senedir doğru düzgün dışarı çıkıp alışveriş yapmadım, dinlenmedim, gezmedim. Uyku, yemek, ev, iş... Siz hepiniz yıllık izinlerinizi her sene düzgünce kullandınız, ama ben bayramda bile çalıştım. Size izin verdim, ben çalıştım. 'Hadi' deyince para gelmiyor, anla şunu artık. Hem de hepiniz en yüksek maaştan çalışıyorsunuz. Sizce ben 1 aylığına bu dükkânı kapatsam sen bu maaşı alabilir misin? Ya da ikramiye ya da prim? Kendine gel artık! Benden büyüksün ama hâlâ çocuk gibi davranıyorsun!"

Emre başını eğdiğinde gözlerim doldu. Gökyüzüne baktım. Yemek yemeye bile zor vakit buluyordum. Bu iki senedir böyleydi. Çoktan 15 dakika geçmişti. İş yerinin mutfağına gittim, dolaptan soğuk su alıp içtim. Çok yorulmuştum; hem fiziksel hem mental olarak. Dövme yaptığım yere geçip malzemeleri ayarlamaya başladım. 5 dakika sonra müşteri gelip eski pozisyonunu almıştı. Derin bir nefes alarak dövmeyi yapmaya devam ettim.


3 saat sonra saat 22:32

Sonunda dövme bitmişti. 6 saat sürmüştü. Siktiğimin dövmesi. Müşterinin kolunu koruyucu bantla sarıp gerekli krem reçetesini verdim. Ellerimdeki eldivenleri çıkarıp kasaya doğru ilerledim. İş yerinde kimse kalmamıştı. Müşteriden ödemeyi aldıktan sonra dövme yaptığım alana geçip temizlik yapmaya başladım. Emre'ye bugün sert davranmıştım ama artık anlaması lazımdı, yoğunduk ve müşteri akıyordu. Etrafı temizledikten sonra kasadaki tüm nakit parayı aldım ve pos cihazından Z raporunu çıkardım. Ofise geçip kasadaki nakit parayı saymaya başladım. Para sayma süreci 20 dakikamı aldı ve o gün kazandığımız nakit para toplamda 30.500 liraydı. Para destelerini lastikleyip sırt çantama yerleştirdim. Z raporuna baktım, orada da 30 bin lira vardı. Üç katlı binanın tamamı bize aitti; ilk iki katı tamamen dövme stüdyosuydu, toplamda 40 oda ve 40 çalışan vardı. Ayrıca bir muhasebecimiz de vardı. En üst kat benim evimdi. İşlerimi hallettikten sonra eşyalarımı alıp kilitli kapıyı açtım ve alt kata inip kapıyı kilitledim, alarmı aktifleştirdim ve en üst kata çıktım. Gerçekten yorulmuştum. Eve girdiğimde üzerimi çıkartıp duşa girdim. Sonra sırt çantamla laptopumu alıp salona geçtim ve hesaplamaya başladım. Dükkanın aylık geliri 4.500.000 liraydı. Yabancı müşterilerimiz de oluyordu ve onlardan dolar üzerinden ücret alıyordum, bu parayı Türk Lirası'na çeviriyordum. Amerika'daki meslektaşlarım fiyatları bana iletiyor, ben de bunu Türk Lirası'na çevirip ücret alıyordum. Maaşlar için 30 bin lira, yemek paraları için 7 bin lira, prim için 10 bin lira ödemem gerekiyordu. Toplamda 47 bin lira işçi masrafı vardı. Aylık malzeme masrafı 200 bin lira, iş yerinin faturaları ve vergiler 500 bin lira tutuyordu. Geriye 1.420.000 lira kalıyordu Sikeyim. Derin bir nefes alıp laptopu kenara koydum. Tatile çıkarabilirdim ama bu sefer maaşları ve diğer ödemeleri yapamazdım. Başımı kaldırıp tavana baktım, çok yorulmuştum. Çalışanların olduğu gruba mesaj yazdım..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GİZLİ OYUN & KAPL ÇİZGİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin