ready for love•Minsung•

twenty"Say you're still mine"

İyi okumalar🐞

Pov:Minho

Sabah uyandığımda yanımdaki boşluğu görünce hemen yerimden kalktım. Belki duşa girmiştir diye düşünüp banyoya ilerlediğimde kapıyı tıktıkladım.

"Sincabım orada mısın?" Yine kapıyı tıktıklamama rağmen hiçbir ses yoktu. "Jisung içeriye giriyorum." Kapıyı açıp içeriye göz gezdirdim. Hiç kimse yoktu. Yine korkmaya başladım. Hemen banyodan çıkıp aşağı salon ve mutfağa indim ve çıkış kapısının açık olması ile oraya ilerledim. Dışarıya baktığımda yerde bir tane poşet vardı.

Poşeti elime aldığımda içinde kahvaltılık bazı eşyalar ve fıstıklı çikolata vardı. Telefonu hemen salondan alıp Jisung'un telefon numarasını girip çaldırmaya başladım.

"Aradığınız kişiye şuan ula-"

Ne kadar ararsam arayım açmıyordu. Eğer arkadaşları ile olsaydı mutlaka haber verirdi ki arkadaşlarında olması en başından beri imkansızdı. Bu yüzden öncelikle sakın kalmaya çalışırken arayan Felix ile telefona baktım. Ona şuan bunu söylersem fazla telaş yapardı.

"Efendim Felix?"

"Alo Minho hyung Jisung'a ulaşamıyorum. Senin haberin var mı?" Dediğinde sesimi gayet normal bir tonda tutup konuştum.

"Jisung uyuyor Felix. Bende o dinlensin diye telefonunu sessize aldım." Felix bunlar onaylar mırıltılar çıkardı.

"Okey o zaman. Ben bugün gelemeyeceğimi söyleyecektim. Hyunjin ile bir planım var o yüzden. Benim yerime ona iyi bak olur mu?"

"Tamam tamam hadi görüşürüz iyi dersler size."

Felix ile konuştuktan sonra evden üstümü değiştirip hemen telefonumdan çok eski bir arkadaşımı aradım.

"Sen beni arar mıydın be Lee?"

"Şuan buna hiç zaman yok Min. Senden bir iyilik isteyecektim."

"Baya ciddi girdin konuya. Peki buyur dinliyorum."

"Sana bir telefon numarası göndereceğim ve bana o telefon numarasına ait olan kişinin konum bilgilerini istiyorum senden."

Konuşma bittiğinde motora atlayıp sürmeye başladım. Telefona mesaj sesi geldiğinde motoru sağa çekip durdurdum. Yoongi istediğim gibi konuma bana göndermiş ve o konuma bir kaç polis göndereceğini belirtmişti.

Hemen konuma girip olduğu yeri öğrendikten sonra motorla oraya doğru hızlıca sürmeye başladım. Yaklaşık yarım saat sonra konumda olduktan sonra motoru kimsenin göremeyeceği bir yere saklayıp motordan indim.

Etrafa baktığımda sadece etrafta gri ama eski püskü bir depo vardı. Deponun önünde ise kimse yoktu. Etrafa daha dikkatli baktığımda deponun hemen yanında bir tane beyaz bir araba vardı ve bu araba garip bir şekilde bana bir yerden tanıdık geliyordu.

Saklandığım yerden çıkıp depoya ilerlemeye başladım. Deponun önündeki kapı zincirler ile kilitliydi. Ben de bu yüzden arka taraflara doğru ilerlerken bir tane kapı olduğunu görünce oraya doğru koştum.

Biraz uğraş sonucunda kapıyı açabildim. Dikkatli bir şekilde kapıyı kendime çekerken etrafta sadece bir tane ışık kaynağı vardı o da şuan Jisung'un baygın olarak bağlı olduğu sandalyenin üstündeki lambanın ışığıydı.

Bu görüntü hiç hoşuma gitmemişti ve her ne kadar öfke kontrolümü kontrol edemesem bile yapacağım en ufak hata Jisung'a zarar olarak dönebilirdi. Bu yüzden kapının hemen yanındaki duvarda olan beyzbol sopasını alıp dikkatlice Jisung'a doğru ilerlemeye başladım.

Jisung'a yaklaştıkça başka birinin ayak seslerini duymaya başladım. Bu yüzden hemen yanımda olan ama karanlıktan doğru düzgün görülmeyen demirlerin arkasına saklandım. Ayak sesleri en sonunda durduğunda kafamı dikkatlice dışarı çıkardığımda gördüğüm kişi ile gözlerim büyüyerek ağzımı elim ile kapattım...

"Günaydın Han Jisung..."

Bölüm bitti<3<3

Çok güzel bir yerde bitirdim hagaghabansba

Şuan gerçekten yorgun bir şekilde araştırma ödevimi yapıp ing senaryo ezberleyeceğim