...
"Neler oluyor bu aşağılık odada?"
Beste'nin alay ve mutluluk barındıran sesi ayrılmamıza neden olurken istemsizce kıkırdadım.
"Bakıyorum da Ayliz gelir gelmez beni yeniden sattın Uraz, oysaki ondan daha iyi bir kankaydım." Tripli sesiyle beraber yürürken Uraz'ın omzuna çarptı omzunu. Bu beni güldürürken saçlarını savurup kınayan bakışlarını birkaç saniye Uraz'a dikip yeniden bana döndü.
Uraz ise gülmekten karnını tutarken Beste'yi umursuyor gibi görünmüyordu. Çiçekli elbisesinin eteklerini düzeltip maşalı saçlarına eliyle şekil verdi.
"Abla ben sana biraz daha sarılmak istiyorum." Sırnaşık hâlleri benim ciddi kalmamı engellerken kedi gibi yanağını omzuma bastırdı. Bana çok nadir abla derdi, henüz korkusunu üzerinden atamamıştı muhtemelen. İçimdeki sevgi büyürken kollarımı ona sarıp bedenini iyice kendime çektim.
Biz sıkıca sarılırken Saruhan'ın öksürüğü dikkatimizi çektiği için ayrıldık. Uraz ona doğru giderken biz de hemen arkasındaydık.
"Ayliz bu kim? Çok yakışıklı." Sessiz olmayı umursamadan gözlerini Saruhan'a dikerek konuştu Beste.
"Bahsetmiştim ya.. Saruhan." Sessizce konuşup onu dürttüm.
Gözleri şaşkınlıkla aralandığında rezil olacağımı hissettim.
"Hadi be! Bu adam aşırı yakışıklı Ayliz, kaçıramazsın!" Hızlı hızlı konuşup daha yakından bakmak için Saruhan'ın tepesinde dikildi. Saruhan onun tepkisine gülerken arada bana kaçamak bakışlar atıyordu.
"Selam!" Yüksek sesi benden uzak olmasına rağmen rahatsız ediciyken Saruhan'ı düşünemiyordum.
"Selam."
O an onun kontrollerini bitiren Uraz hasta dosyasına birkaç şey yazıp Saruhan'a baktı. Ellerini önlüğünün ceplerine yerleştirdi.
"Su içebilirsin, yemek de yiyebilirsin aç hissediyorsan. Yiyebileceklerinin listesini görevliye vereceğim ona göre bir öğün hazırlarlar. Yaran iyi durumda görünüyor." Saruhan'ın bakışları bana kayarken ne düşündüğü anlayamadım. Uraz ise devam etti.
"Birkaç gün zorlanmamaya dikkat et. Duş almak istersen yarını bekle ve yaranın ıslanmamasına özen göster. Refakatçin var mı?"
"Yok." Bunu çok büyük bir dertmiş gibi değil de sıradan, olması gereken bir şeymiş gibi söylemişti. Alışmıştı buna.
Uraz sıkıntıyla nefesini dışarıya verdi.
"Birilerini arayıp gelmelerini söylemen iyi olabilir." Saruhan başını salladı sadece.
"Kenardaki butona bir şeye ihtiyacın olursa basabilirsin. Yeşil olan acil olmayan şeyler için. Kırmızı olan da acil durumlar için. Sormak istediğin bir şey var mı?"
"Hayır, teşekkürler."
Uraz aklına bir şey gelmiş gibi gitmek için döndüğü sırada yeniden Saruhan'a yönünü çevirdi.
"İfadeni almak için gelmelerini istemedim. Bir süre dinlen sonra hallederler." Bu Saruhan'ın hoşuna gitmişti sanırım. Gülümseyip teşekkür etti kısaca.
"Ben çıkıyorum, Buğlem'i yalnız bırakmayın. Sabah yine geleceğim." Bize söylediklerine Beste cevap verdi.
"Bırakmayız beyefendi merak etme, zaten iki saniye ayrılmadın kızın yanından." İmayla konuşması karşımdaki adamı utandırmıştı.
"Ayrılmam, ne diye ayrılacakmışım? Sonuçta sevgilim." Sırıtarak Beste'ye cevap verip bana da bir selam verdikten sonra çıktı odadan. Favori çiftim etkileşim veriyor burada yahu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Yangını
Teen FictionGüzel adamlar güzel severdi. ~ "Ruhumun yangını, en güzel yangınım. Bir kere göreyim yüzünü.." Bana en güzel yangınım diyordu, en acı yangınım oydu. Kendimi sıktım ağlamamak için. Kalp atışlarım kaburgamı incitti. Ben ağlamadım ama ruhum ağladı, h...