(Karavan)
Cedric ve diğerleri evin önüne bir karavanla gelir.
F: Mikrofon hazır.
C: Saol.
F: Seni dinliyor olacağız. Yardıma ihtiyacın olursa işaret ver.
C: Tamamdır.(Teressa'nın Evi)
Cedric arabadan inerek evin kapısına doğru ilerler o sırada Joshua mutfağa gider ve dolabın üstünde asılı bir not görür.
T: Rose ile Kristen'a gidiyoruz.
Carl arabadan inip Joshua ile görüşmek için kapıyı çalar.
J: Buyurun.
C: Benim adım Cedric. Beni hatırlamazsın çok ufaktın.
J: Haklısın seni hatırlamıyorum.
C: Annen kötü zamanlar geçirdiğin için beni aramıştı. Elisle beraber çözmüştük.
J: Anlıyorum.
C: O günler hakkında biraz konuşabilir miyiz.
J: Olur.Cedric içeri girdikten sonra Sergio ve Fabio onları dinlemeye başlar.
F: Çok heyecanlı.
S: Evet kendimi ajan gibi hissediyorum.Joshua Cedric'le konuşurken içmek için iki bardak bitki çayı hazırlar ve salona oturup konuşmaya başlarlar.
C: Sana sormak istediğim bir kaç şey var.
J: Dinliyorum.
C: Sence Elis'e ne oldu?
J: Bilmiyorum.
C: Emin misin?
J: Bakın Elis beni o ilginç yere göndermişti, ama oğlumu getirdi. Odadan bir kaç dakikalığına ayrıldım ve geldiğimde Elis ölmüştü.Joshua o gece olanları anlatırken Cedric'in gözü yere takılır. Baktığında yerde duran kanlı bir diş görür. Gözlüğünü düşürmüş gibi yapıp gizlice dişi yerden alır.
J: Ona yaklaşıp baktığımda boğularak öldüğünü anladım.
C: Dehşet verici bir şey.Carl arabada hazırladıkları sakinleştirici iğneyi Joshua'ya saplamak için sakin ve yavaşça ayağa kalkar.
C: Küçükken sana yaşlı bir kadının ziyarete geldiği söylüyordun.
J: Evet.
C: O kadını gittiğin yerde de gördün mü.
J: Hayır, hayır görmedim.Cedric dikkatli adımlarla arkasına geçmeye çalışırken Joshua onu kolundan tutar.
J: Çayını yenilememi ister misin?
C: Evet, lütfen.Joshua mutfağa gittiğinde Cedric ilk önce yerden aldığı dişi inceler. Bir çocuk dişi veya eski bir diş olmadığını anlar ve bir terslik olduğuna emin olur. Daha sonra hızla sakinleştirici iğneyi hazırlamaya başlar. O sırada Joshua gelir.
J: Ne var elinde?
C: Ahh, ee şey hiç bir şey yok.
J: Yaa, ben de zarlarla oynadığını sanmıştım.
C: Anlamadım?
J: Annem zarlarla oynamayı sevdiği söyledi.
C: Bu sabah konuştuğunuzu bilmiyordum. Evet ben bu şekilde iletişim kuruyorum.
J: Hmm, anladım.
C: Peki sen arkanda ne saklıyorsun?
J: Neden zarlarına sormuyorsun?
C: Eee, peki.Cedric cebinden zarlarını çıktır.
J: Hadi sor, sor ve gör.
C: Tamam.
J: Annem zarlarla çok iyi olduğunu söyledi. Hadi sor.
C: Joshua arkası.... Bruce Parker Crainer arkasında ne saklıyor.Zarları sehpada duran tepsinin üzerine fırlatır.
C: "Bıçak"
J: Annem hiç yanılmaz.Bir anda arkasında ki bıçağı çıkarır ve pis bir gülümseme ile Cedric'in üzerine yürümeye başlar.
(Karavan)
S,F: KAHRETSİN!!!