Anne olmak büyük sorumluluktu. Gece uyumamaktı. Sabır gerekirdi. Şefkat gerekirdi. Annem hiç sabırlı değildi. İyi bir anne değildi. Annem gibiydim bende. Sabırlı değildim. İyi bir anne olamazdım.
Yatağımda uyanmayı beklemiyordum. En son koltukta uyuyakalmıştım. Dün yaşadıklarımı rüya sandım. Yatakta oturur pozisyona geldiğimde yatağımın çaprazındaki berjerde uyuyan Karan'ı görünce rüya olmadığını anladım. Yayılarak oturmuştu, başı omzuna düşmüş uzun saçları yüzünün bir kısmını kapatmıştı. Parmaklarının arasında ucu yanmayan sigara vardı. Paketten çıkarmış ama içmemişti.
Yüzünü uzun uzun izledim. Ona
dokunmayı özlemiştim. Kendime kızdım. Nasıl bunu düşünürdüm? Artık onun bir sevgilisi vardı. Sargılı eline baktım. İçim sızladı. Ona zarar vermeyi istemezdim. Yataktan kalkıp banyoya gidecekken makyaj masamdaki eczane poşetini gördüm. Yanıma alıp banyoya girdim. Sonucun çıkmasını bekliyordum. Tek olunca mı yoksa çift olunca mı pozitifti bilmiyordum. Banyodan çıktım. Karan kapı sesine uyanmıştı. Uykulu gözlerle etrafına baktı, yerinde hareketlendiğinde yüzünü buruşturdu. Boynu tutulmuştu muhtemelen. Elimdeki teste baktı."Hamile misin?" Gergindi. Bende öyle, dudaklarımı kemiriyordum.
"Çift çizgi mi olmalı?" Başını sallayarak onayladı. Odada geziyordum. Başım ağrıyordu. Sonuç yavaştan belli oluyordu. İlk çizgi belirginleşti.
"Olmasın lütfen olmasın." Karan başını ellerinin arasına almıştı.
"Tek çizgi.." tuttuğum nefesimi verdim. Gözlerim dolmuştu. Çok gerilmiştim. Karan dolu gözlerime baktı.
"Hamile değilsin. Öyle olmak mı isterdin?"
Olumsuz anlamda başımı salladım. İyi bir anne olamazdım. Anneme benzerdim. Testi banyonun çöpüne atıp ellerimi yıkadım. Çıktığımda Karan üstü çıplak bir şekilde yatağımda yüzüstü uyuyordu. Kaslı geniş sırtı çok güzel görünüyordu. Dövmesi dikkatimi çekti. Daha önce hiç bakmamıştım. Boşverip çizim yapmaya gittim. Uyandırmadım. Uyurken bana bir zararı yoktu. Dakikalarca boş boş oturdum, çizemiyordum. Kafam çok doluydu. Kahvaltı hazırlarken kafam dağılabilirdi. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle buzdolabından çıkarttığım malzemeleri tezgaha bıraktım. Hande yazmıştı.Hande,
Annemin güzel yemeklerini yemek için akşam bize davetlisiniz Efsun Hanım.Geleceğimi söyleyip kahvaltı hazırlamaya devam ettim. Telefonumun zil sesi duyulunca yine işim yarım kalmıştı. Mert arıyordu.
"Efendim Mert." nasılsın faslından sonra konuya girdi,
"Akşam bizimkilerle toplanıyoruz sende gel, eğleniriz." Arkadan Yaren'in sesi geldi.
"Efsun ne olur gel lütfennn.""Akşam başka birine sözüm var." Yaren üzüldüğüne dair mırıltılar çıkardı.
"Seni özledik,
"Bende özledim, yarın işim olmazsa buluşuruz."
"Tamam görüşürüz öptüm bayy." Mertle başlayan telefon görüşmem Yarenle son bulmuştu. Kahve bardağımı alıp sıcak su ekledim. Kahve kokusu beni rahatlatıyordu.
"Mert kim?" Karan aniden konuşunca korktum ne ara uyanmıştı. Elimi kalbimin üzerine koydum.
"Niye sessiz sessiz yaklaşıyorsun?" Kapıya omzunu yasladı. Üstü hâlâ çıplaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haz
RomanceÇocukluktan beri Karan Avcıoğlu'na karşı hisleri olan Efsun Alakurt'un hikayesidir. Sevdiği adamla birlikte olduklarından sonra her şeyin farklı olacağını düşünür. Her şey daha da berbat olur.. *** "Karann." Dedim kendimi tutamayarak İnlemelerim od...