Elinde tuttuğu bitmek üzere olan sigarasını masasının üzerinde duran küllüğe bastı ve söndürdü. Bir süre sigaranın uçup giden dumanını izledi. Tüm duman ortadan kaybolunca ayağa kalktı ve tam masasının karşısında duran çekmece dolabının ilk çekmecesini açtı, bir şeyler arıyor gibiydi.
5 çekmeceden oluşan çekmece dolabının baştan 3. Çekmecesine gelince aradığı şeyi buldu ve 3. çekmedeki bir yığın dosyayı eline aldı dosyaları fırlatırcasına masaya bıraktı ve sigara paketini çıkardı bir sigara daha yaktı.Normalde çok düzenli biriydi Dedektif Fikret. Neyi nereye koyduğunu çok iyi bilir her şeyin yerli yerinde olmasına özen gösterirdi ancak bu sıralar canını sıkan bir şeyler vardı, sanki kafası yerinde değildi. Bu son 4 gündür tıraş etmediği sakallarından ve ütüsüz kırış kırış olmuş gömleğinden de rahatca anlaşılıyordu. Sigarasını yakıp ağzına aldıktan sonra masasının başına tekrar oturdu. Sigarasının keyifsiz keyifsiz içerken sırasıyla dosyaları inceledi dosya yığını arasından 2 dosya çıkardı, çıkardığı dosyaları masanın üzerine ayırdı sonra da kalan dosyaları sanki değersiz bir çöp yığınıymış gibi tekrar çekmece dolabının 3. çekmecesine koydu. Bu iki dosya da iki farklı yerde işlenmiş cinayetlerin dosyalarıydı. Birisinde kurban 16 yaşında bir kız olan Melis BOLAT, diğerinde ise 35 yaşın da bir adam olan Furkan BALCI... Birbirleriyle hiçbir şekilde bağları olmayan iki ayrı insan. Ortak olarak tanıdıkları bir insan bile yok. Ayrıca iki kişi de farklı yollarla öldürülmüş Melis bıçaklanarak öldürülmüş ancak Furkan silah ile öldürülmüş. Cinayetler birbirinden çok farklı dursa da tek bir ortak noktaları vardı iki olay yerinde de kurbanların kanına bulanmış inci taneleri bulunmuştu.
Dedektif Fikretin aklına takılan ve düzenini bozan da bu davalardı. Daha önce hiçbir zaman bir dava üzerinde bu kadar zaman harcamamıştı kötü kısım ise davaları alalı 2 hafta olmasına rağmen bir karış ilerleyememiş olmasıydı. Elinde olan tek kanıt ise 2 tane saçma inci tanesiydi. Son umut belki dosyalar arasında ortak bir şey bulurum diye düşünerek dosyaları karşılaştırıyordu ki birisi kapısını tıklattı,
Gir! Diye seslendi Dedektif Fikret. Kapı açıldı ve içeri Dedektif Fikret'in yardımcısı Selim girdi. Elinde bir plastik torba tutuyordu, torbanın içinde kanlı bir inci vardı. Fikret Selim'in elindeki plastik torbaya sert bir şekilde baktı ve "yine mi? 3. Bir inci olayı mı?" dedi. Selim Dedektif Fikretin canının sıkkın olduğunu biliyordu bu yüzden kafasını evet anlamında hafifce sallamakla yetindi.Fikret hemen sordu "inci türü diğerleriyle aynı mı?"
Selim "Beyaz tatlı su incisi yani evet diğerleriyle aynı." Diye cevap verdi Sonra da ekledi; "Ayrıca bu bizi bir yere götürebilir bu sefer olay yeri Melis'in öldürüldüğü yere yürüme mesafesinde." Fikret bir anda gözlerini belertti "Peki öldürülen kisinin Melis ile herhangi bir bağı var mı?" Diye sordu. Selim "Maalesef hayır öldürülen kişi Neriman GÜNDOGDU adında yaşlı bif kadın, Melis ile hiçbir bağları yok "dedi.
Fikret duraksadı bir sureliğine kendi içinde düşünceleriyle bir diyalog kuruyor gibiydi sonra "o zaman bir sonraki kurbanı Furkan'ın öldürüldüğü yere yakın bir yerde olabilir" diyerek sessizliğini bozdu Sonra da ekledi; "Eşyalarını hazırla Selim bu gece nöbet tutacağız."Akşama doğru saat 20.00 gibi Dedektif Fikret ve Selim beraber Dedektif Fikretin arabasındaydılar. Bir süre Furkan'ın öldürüldüğü çevrede gezindiler saat 22.00' a yaklaştığında Dedektif Fikret, arabayı bir noktaya park etti ve paltosunun sol cebinden sigara paketini çıkardı. Sigarasını içerken etrafı izliyordu. Selim'e bakıp "umarım o şerefsizi bu gece yakalarız" dedi. Selim sessiz kaldı ve bir süre sonra o da ekledi; "umarım." Saat giderek geç oluyordu ama sanki o an Dedektif Fikret ve Selim için durmuş gibiydi neredeyse 2 saattir aynı boş sokağı izliyorlardı ve arada bir miyavlaşıp kavga eden kediler hariç hiç bir hareketlilik yoktu. Saat tam 00.13 olduğunda Dedektif fikret elini vitese atmıştı konum değiştirmek istiyordu artık. Aynı boş sokağı saatlerdir izlemekten o bile sıkılmıştı ama Selim elini Dedektif Fikret'in vitese uzanan koluna koyup "Durun!" diye seslendi. arabanın aynasından sokağın arka tarafında yürüyen kadını gösteriyordu. Fikret duraksadı. Elini vitesten çekti ve o da kadını izlemeye başladı kadın biraz daha ilerleyince gözden kayboldu. Kadının gözden kaybolmasıyla Dedektif Fikretin arabayı çalıştırması bir oldu. Hemen arabayı usul usul kadının ilerlediği yola yöneltti ve ilerlemeye başladı. Kadınla aralarında baya bir mesafe vardı ama kadını kaybetmemeye çalışıyorlardı. Selim'e "Etrafı incele garip bir şey görürsen hemen söyle dedi." Kadının ilerlediği yol boyunca gittiler. Sonra kadın bir anda karanlığa karıştı. Kadının karanlığa karışmasıyle birlikte bir el silah sesi duyuldu. Ama silah sesi az önce ayrıldıkları taraftan gelmişti. Selim ne olup bittiğini anlamadan Fikret arabayı geri çevirdi ve hızlıca oraya döndü ama sokak hala aynı hareketsizlikteydi Dedektif Fikret arabayı durdurdu, arabadan indi hemen arkasından Selim de Arabadan indi. Etrafta biraz da yürüyerek gezindiler. Sokak hâlâ bomboştu. Yürürlerken Selim "Eee şimdi ne yapacağız? Diye sordu. Dedektif Fikret "Burada olduğumuzu biliyor ve bizimle oyun oynuyor. Burada bekleyerek ona istediği eğlenceyi vermekten başka bir şey yapmıyoruz, gidelim artık." dedi.
Arabaya bindiler. Dedektif Fikret, önce Selim'i evine bıraktı sonra da kendi evine gitti. Eve vardığında saat 01.27'di Eve varır varmaz bir sigara daha içmek istedi sigara paketini almak için elini paltosunun sol cebine attı. Sigara paketini hep burada saklardı ama elini cebine attığında paketin orada olmadığını fark etti ama cebinde başka bir şey vardı. Bir inci tanesi ve bir not. Notta şöyle yazıyordu: "Burnunu benim işlerime sokma Dedektif Fikret yoksa bu inci tanesini sonraki görüşünde senin kanına bulanmış olur ve bu arada sigara için teşekkürler çok naziksiniz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı İnci
Mister / ThrillerBirisi ardı arkası kesilmeyen cinayetler işliyor ve işini o kadar ustaca hallediyor ki kimse onun gerçekte kim olduğunu bilmiyor ama olay yerine bakıldığında cinayeti onun işlediğini herkes anlayabiliyor çünkü işlediği her cinayette olay yerine bir...