"Çıkın dışarı"diye bağırdım en güçlü sesimle.Eğer burda durmaya devam ederlerse sinirlerime hakim olabileceğimden emin değildim.
Babam önümde duran Eylül isimli pislik kızı kenara çekip karşıma dikildi.Hemen ellerimi tutup yalvarmaya başladı.
"Kızım bak biz birbirimizi seviyoruz ve evlenicez.Annenle anlaşamıyorduk zaten uzun süredir.Sana yansıtmak istememiştik sadece."diye konuşurken parmağımı kaldırıp,sus işareti yaptım ona.
"Sus.Açıklama yaptıkça gözümde daha çok küçülüyorsun."dedim ve artık göz yaşlarıma hakim olamıyordum.Dayanamayarak kendimi bırakmaya karar verdim ve göz yaşları gözümden bir bir akmaya başladı."Benim senin gibi bir babam yok artık.Bir daha yüzünü bile görmek istemiyorum."dedim onu iterek."Bu anneme yaptığını asla unutmayacağım.ASLA!"diyerek babamı son bir kez daha ittim.
Eylül babamın koluna girip"Canım bak şuan psikolojisi bozuldu yüksek ihtimal.Sonra gelip tekrar kontrol ederiz hadi gidelim."dedi ve kapıya doğru yönelmeye başladığı anda onu kolundan çekip kendime döndürdüm.
"Dur bakalım sen.Utanmıyor musun baban yaşındaki adamı kandırmaya!"dedim ve yüzünü yüzüme yaklaştırdım.Ona babamın duyamayacağı şekilde"Babamı ona aşık olduğuna nasıl ikna ettin bilmiyorum ama ben bu oyunları yemem.Babamla evlenmeyi aklından bile geçirme yoksa o güzel suratını ezerim ."dedim tehditkar bakışımla.
Eylül'de aynı şekilde bana bakıp fısıldamaya başladı"İster kabul et ister etme,ben babanı seviyorum ve evlenicem.Bir daha benimle böyle konuşmaya cesaret edersen bu gördüğün güzel surat senin sonun olur."dedi ve beni itip babamın yanına yürümeye başladı.
Benim evimde,babamın yanında beni tehdit ediyor,üstüne birde burdan onu sağ çıkartacağımı düşünüyor.İyi cesaret.
Hemen saçından tutup onu koltuğa fırlattım"Sen kim oluyorsun he!kim oluyorsun sen!"dedim ve kızın boğazına sarıldım.
Babam bir yandan beni çekmeye çalışıyor bir yandan bağırıyordu"Kızım yapma dur.Dur dedim!".
Bu kızı burda öldürmek istiyordum şuan.Bir günde benim içimdeki bütün aile sevgimi almıştı benden.Bende onun canını alacaktım bunun karşılığında.
Mert herhalde artık gelen seslere dayanamayıp odasından çıkmıştı.Beni koltuğun üstünde kızı boğarken gördüğü an hemen yanıma koştu.
"Gamze dur dur dur,sakin ol."dedi ve hemen beni kendine çekip koltuğun ordan uzaklaştırdı.Eylül öksürerek yere düştü,bu sırada babam onun için su getirmeye koştu.
Mert bana sarılıp"Bir şey yok.Sakin ol sakin."dedi başımdan öperken.Bende Başımı Mert'in göğsüne yaslayıp ağlamaya başladım tekrardan.
Babam mutfaktan getirdiği suyu Eylül'e içirdikten sonra bana döndü"Ne yaptığını sanıyorsun sen.O senin Annen sayılacak artık."diyerek üstüme yürümeye başladığında Mert beni arkasına alıp babamın karşısına geçti.
"Efendim artık gitseniz iyi olur.Yoksa ne sizin için ne de yerde yatan bu kız için iyi olmayacak."dedi babama sinirli bir şekilde bakarak.
"Oğlum sen ne cüretle benimle kızım arasına giriyorsun.Çekil şurdan."dedi ve Mert'i itmeye çalıştı ama Mert hiçbir şekilde yerinden kımıldamadı.
"Ben hiçbir yere çekilmiyorum efendim.Kızınızla aranıza giren tek şey ben değilim şuan,önce yaptığınız hatalara bakın sonra beni suçlarsınız.Şimdi lütfen çıkın evimizden."dedi ve yerde yatan Eylül ayağa kalktı.
"Gamze bu yaptığın karşılıksız kalıcak sanıyorsan...çok yanılıyorsun."dedi ve kapıdan dışarı attı kendini.
Babam evden çıkan Eylül'ü görüp onun peşinden gidecekken son bir kez Mert'e baktı."Bu burda bitmedi.Kızımla birlikte olmayı hak etmiyorsun sen!"dedi ve oda gitti.
İkiside evden çıktıktan sonra ne yapacağımı bilemez halde kendimi yere bıraktım.Mert'te beni görüp yere oturdu.Bir süre sessiz bir şekilde yerde kaldıktan sonra Mert artık bu sessizliği bozmaya karar verdi.
"Daha iyi misin?"
Ağlamaya başlayarak"Hayır değilim.O sürtük babamdan ayrılmadığı sürece iyi olmayacağım."dedim ellerimle yüzümü kapatarak.
Demek annemin sesi bu yüzden kötü geliyordu telefonda.Aldatıldığını öğrendiği için böyle bir haldeydi ama ben anneme yapılan bu ihaneti kabul etmeyecektim.
Mert elimi tutup"Ne yapmak istersin şuan?"dedi gözlerimin içine bakarak.
Gözüm salonun ortasında duran telefonumla buluştuğunda Mert'ten onu getirmesini istedim.Mert telefonu bana verdiğinde bir arama yapacağımı söyleyip odama geçtim.Hemen şuan sesini duymaya ihtiyacım olan kişiyi aradım.
Telefonu açtığında"Alo annecim?"dedi annem.Ben tek bir kelime edemeden ağlıyordum.Annem ağlama sesimi duymuş olacak ki"Kızım ne oldu,iyi misin?niye ağlıyorsun?"dedi endişeli bir şekilde.
"Anne babam yanında o kızla eve geldi.O kızı alıp yanıma kadar gelmiş."dedim göz yaşlarına boğulurken.
"Nasıl yapar bunu?Bak kızım bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum ama sakin kalmalısın şimdi."dedi beni sakinleştirmeye çalışarak.
"Anne ben sakin kalamam.Seni aldatıyor ve aldattığı kadınla beraber benim evime kadar geliyor."dedim.Hala kendimi sakinleştirebilmiş değildim."Anne bana bütün olanları baştan sona anlatmanı istiyorum.Hiçbir detay atlama."dedim burnumu silerken.
"Kızım bak şuan bunları..."Annem cümlesini bitiremeden"Anne lütfen...anlat"dedim ağlamaktan kısılan sesimle.
Annem daha fazla direnmeyerek babamla o sürtüğü nasıl öğrendiğini,nasıl bastığını,nasıl boşandığını anlattı.O anlatırken ağlıyordu ben dinlerken kahroluyordum ama içimdeki intikam Alevi yanıp tutuşuyordu.Annemle uzun uzun bir dertleşmeden sonra telefonu kapatıp odamdan çıktım.
Odamdan çıktığımda koridorun sonunda Selin ile Mert'i konuşurken gördüm.Tartışıyor gibi gözüküyorlardı.Selin kafasını çevirip benim odamdan çıktığımı gördüğü an elini yumruk halinde sıkmaya başladı.
Bağırarak"Bunun yüzünden.Hepsi bunun yüzünden."dedi ve bana doğru koşmaya başladı.Mert Selin'e durmasını söylerken Selin koridordaki masanın üstünden bulduğu camdan bibloyu alıp üstüme geliyordu."Sen buraya hiç gelmemeliydin."dedi ve bana vurmaya hazırlandı.Kendimi savunmadan tam kafama doğru vuracaktı ki Mert hemen Selin'in elini havada tutup benim önüme geçti.
"SANA YETER DEDİM!"diye bağırıp elindeki bibloyu aldı."Bir daha Gamzeye bırak el kaldırmayı,yanına bile yaklaşacak olursan seni pişman ederim."dedi sinirlenerek.Mert'i daha önce hiç böyle görmemiştim.
"Mert bize bunu yapamazsın.Seni seviyorum."dedi ve Mert'i öpmeye çalıştı ama Mert hemen onu itip"Selin ben seni sevmiyorum ama..."dedi.
Selin duyduğu cümle karşısında hareketsiz kalmıştı.Kız resmen ölü gibiydi."Lütfen gider misin?"dedi Mert sakin bir sesle.
Selin ağlamaya başlayarak Mert'e doğru kafasını iki yana sallamaya başladı."Biliyorum,sende beni seviyorsun."dedi ve koşarak evden çıktı.
Mert bana dönüp"Çok özür dilerim.Ben böyle olsun istemedim...yani bilseydim..."derken sözünü kestim.
"Niye ayrıldın ondan"dedim.
"Başka birisini seviyorum ben."dedi gözlerimin içine bakarak."Ona değil...Başkasına aşığım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Ev Arkadaşı
Teen Fiction"Selin...eminim.Mert'e karşı hiçbir his beslemiyorum."dedim yanına geçip.Sanki az önce onu rüyamda görmemişim gibi. "O zaman Mert'in tekrar bana dönmesini sağla."dedi gözlerime bakarken.Onu ne kadar sevmesemde şuan içimde ona karşı bir acıma duygusu...