16

748 53 35
                                    

Yağmur sicim gibi yer yüzünü delip geçmek istercesine yağıyordu.Gökyüzünde hissiz kasvetli gri idi.

O sırada sıcak yatağında huzurlu bir şekilde uyuyan beden rahatsızca küçük mırıltılar çıkararak açıyordu karanlık dünyada ışık gibi parıldayan yeşil gözlerini dünyaya.

Jimin hafif kıpırdamalar ve küçük tatlı ağız şapırdatmalarının ardından açtı gözlerini.Biraz tavan ile bakıştıktan hemen sonra bilinci nihayet yerine gelirken elllerini yatağın soğuk kısmına hızla koymuştu.

Gözlerini büyütüp hızla doğruldu yataktan.jungkook'un yastığının üstünde gördüğü notu hızlı bir şekilde eline alıp okumaya başladı.

"Sevgilim akşam çıkan acil bir iş yüzünden seni yatağımızda yalnız bırakmak zorunda kaldım.Bunın için çok özür dilerim.Merak etme gitmeden önce yüzünün her yerine öpücükleri mi dizdim güzelim.Şimdi aşağıya inip yemeğini ye ve ilaçlarını al.Seni seviyorum akşam görüşürüz."

Okuduğu şey ile suratında istemsizce bir gülüş oluşmuştu.Tatlı bir kıkırtı bırakıp hiç kalkmak istemezcesine bacaklarını yataktan sarkıtıp indi.

Anlaşılan onu tekrardan oldukça sıkıcı bir gün bekliyordu değil mi ?.

Yemekten önce duş almak istediği için adımlarını lavaboya çevirdi Jimin.

Suyu açtı,küvet dolarken ise üstünü çıkardı.Küvet tam dolduğunda suyu kapattı ve suyun içine bir kaç güzel kokan sıvılar döktükten sonra kendisini sıcak suyun içine bıraktı.

Bir kaç dakika sessizce durduktan sonra limon çiçeği kokulu duş jelini lifin üstüne sıktı.Lifi eli ile köpürttükten sonra vicuduna sürmeye başladı güzel koku ile rahatlarken.

Vicudunu temizledikten sonra duş jeli ile aynı kokan şampuanı sarı saçlarına sıktı.Saçlarını köpürttü sonra ile saçları ile tüm vicudunu durulayarak küvetten çıktı.

Islak vücuduna bornozunu giydikten sonra giyinme odasına gitti.Üzerine bebek mavisi bir kazak ve bol beyaz bir kumaş paltolon giydi.
Saçlarını güzelce taradı.Boynuna güzel bir kolye bileklerine bileklik ve parmaklarına yüzük taktıktan sonra nabız bölgelerine parfüm sıkıp asansöre binip aşağıya indi.

Yemek odasından çok güzel kokular geliyordu tıpkı bir kurt gibi acıkmıştı.Sonrasında yemek masasına oturdu ve yemek yemeye başladı.

Üzerimden zaman geçince Jimin masadan kalktı tekrar yukarı çıkıp ellerini yıkayıp dişlerini fırçaladıktan sonra dolgun dudaklarına parlatıcı sürdü.Eline kitap alıp salona indi ve pencerenin önünde ki puf a oturup çay içerek kitap okumaya başlayacaktı ki elinde ilaçlar iğneler olan hemşire ona yaklaştı.

Jimin anında morali bozulurken su ile haplarını içti ve kolunu sıyırdı.Gözlerini sıkıp tavana baktı.Doğduğundan beri bu bu iğnelere maruz kalmış olsa da hiç alışamamıştı bu acıya her seferinde kendisini Boyle kasıyordu.Hemşire
Gencin koluna 4 tane ayrı ilaç enjekte ettikten sonra gitti.

Jimin havasını bozmayıp katlanmış kazağını düzeltti ve kitabını okumaya devam etti.

Uzun saatlerin ardından Jimin kitabı bitirdi ve yanda ki masasının üzerine koydu.Açıkçası çok uykusu gelmişti.Kafasını saate çevirdiğinde saatin öyleden sonra dört buçuk olduğunu gördü.Jeogguk un dönmesine henüz üç saat vardı.Ama bilmiyordu işi çok düzensizdi belki de akşam 12 de veya eve gelmezdi.

Hala anlayamıyordu babası ona bu yaşına kadar telefon almamıştı nedenini ise hiç bilmiyordu.Jungkook da almamıştı.Birilerine muhtaç olmaktan nefret ediyordu Jimin.

HEMOFİLİ |JİKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin