★ 15 ★

2.3K 142 54
                                    

İyi okumalar...
Kaan bana doğru geldiğinde hala meraklıydım. Aramızda 2 adım kalacak mesafeye geldiğinde durdu.

"Geldiler mi ?" sesi yüksek ve sinirli çıkıyordu.
"Kim geldi mi ?"
"Ya of işte birileri gelip beni sordu mu ?"
"Ha evet. N'olduki ?"
"Ne dedin peki ?" endişelendiği sesinden anlaşılıyordu.
"Okulda yok dedim."
"Ha tamam, çok iyi yapmışsın. Bitanesin be.."

Şaşırdığım her halimdem belliydi. Ben bu olayı atlatmaya çalışırken bide yanağımdan makas aldı. Sen kimsin be, Korayın arkadaşı olmasa yanlış anlardım. Her neyse daha sonra okul koridoru boyuncu geldiği yöne doğru yavaş adımlarla ilerledi bizde kantine inmeye devam ettik. Masanın her bi kenarında bir sandalye olduğundan kare masada dört sandalye vardı yani. Yerlerimize oturduğumuzda Berke ikimizin ortasında kalacak şekilde oturmuştu. Sessizliği bozmak istediğimden konu araştırmaya koyulup doğru bir sonuç elde ettiğimde araştırmamı sonlandırdım.

"Ee nasılsın Berke ?"
"İyiyim de biz yakın arkadaş değiliz neden çağırdığınızı anlamadım." gülümsedi.

"Evet haklısın ama olmamamız olmuyacağımız anlamına gelmez."
"Evet. Haklısın."

Bu cevaptan sonra birbirimizi tanımaya koyulmuştuk. Fazla sosyal biri değildi. İki yıl önce kardeşini kaybettiğini öğrendik. Ayrıca henüz arkadaşı olmadığını öğrendiğimde girişken ve canlı bir çocuk olmadığını anlamıştım. Selinle bende kendfimizi tanıtmıştık ayrıca bundan sonra birlikte takılcaktık yani öyle kararlaştırmıştık. Zil çaldığında kantinden çıktık ama bahçeden yumruk sesi gelmişti bizde tabi merak edip bahçeye çıktık. Önümüzdeki kim aa tabi ki Kerem kim beklenir ki başka zaten. Dövdüğü çocuğa dikkatli baktığımda önceki tenefüs gelen gruptan biri olduğunu farkettim. Koşarak Keremin yanına gittim Selin de peşimden geldi. Ayırmaya çalıştık.

"Kaannn yeter artık." diye çığlıkla bağırmak arasında bir ses çıkarttım.

"Kaan yeter." diye tekrarladım.

O sırada yavaşlamasını fırsat bilerek Selinle ben Kaanın kollarından zar zor tutup durmasını sağlamıştık. Berkede diğer çocuğu alıp okulun dışına şutladı. Seline döndüğümde Berkeyi

hayranlıkla izlediğini gördüm. Töbe töbe yaa shjhs. Müdürün sesini duyduğumda irkildim. Oww bizimde mi başımız beladaydı yani. Keremi , beni , Selini ve Berkeyi işaret ederek,

"Siz dördünüz odama..." diyerek arkasını dönüp okula girdi. Bizde arkasından endişeli bir şekilde ilerledik. Berkenin böyle şeylere alışık olmadığı her halinden belliydi. Kerem önden biz arkadan müdürün odasına geldiğimizde Kerem kapıyı tıklatıp açtı ve bize yol verdi. Müdürün sinirli bakışlarıyla karşı karşıyaydık.

"Biriniz anlatsın." dediğinde Berke hariç hepimiz konuşmaya başlamıştık.
"Tamam susun. Anlat Berke..."

Lan burda o kadar çırpınıyoz anlatalım diye niye Berkeyi seçiyon müdürrr...

"Hocam biz kantindeydik. Zil çaldı , sınıfa giderken bahçede kavga olduğunu görünce baktık. Sonra ayırmaya çalıştık. Bu kadar."
"İnanıyorum. Tamam ikiniz çıkın Kaan ve Tuğçe siz kalın."
Ya benim ne suçum var yaa. Anlattı işte Berke. Gıcık.
"Kavganın sebebi ne Kaan ?"
"Hocam geldi üstüme yürüdü nedenini bilmiyorum. Bende tabi beni dövmesini izleyemem dimi ?"
"Tamam. Sencede öyle mi Tuğçe ?"
"Bildiğim kadarıyla evet hocam Kaan suçlu gibi durmuyodu ayrıca sabahta okula böyle bi kaç kişi gelmişti yani güvenliği uyumaması konusunda uyarsanız iyi olur." Keremin bıyık altı gülüşünün farkındaydım.
"Tamam, çıkın." anlayışlı bi ses tonuydu.

OKULDAKİ YABANCI ? (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin