6

890 124 118
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Albatros

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Albatros

4'33 PM

Eldivenli ellerde okşanmış golf topunun başlangıç cizgisine konulduğu parsel parsel çim kokusuyla harmanlanmış uçsuz bucaksız yeşil toprakların Monako Prensi, vücudunun yükünü verip ayakta durduğu golf sopasını bir çubuk tutuyormuş rahatlığında sağ omzuna kaldırırken, konumları farklı mesafelerde olan beyaz boyanmış deliklerin en uzağındakini görmek için hafif esen rüzgara rağmen pembe turuncu ve mavi renklerinin nebulası etkisindeki gök güneşinin görüş açısını bozmaması için taktığı beyaz şapkanı altındaki belli belirsiz sarı ışıltıların olduğu kahverengi gözlerini kıstı. Zamanın öğleninden akşam üstüne pay ettiği aralıkta sadece golf oynayan adam, terlemiş elleriyle tutuşunu gevşeterek ancak bırakmadan vurduğunda fırlayan topun arkasındaki mevsim, nisan sonu, Kanada'daki yaşayan milletlerin birlikte kutladığı festivallerin, ünlü Amerikan konserlerin, Coachela'nın başlangıcıydı. Amerika ve Kanada birbirinden ayırt edilmiyordu ancak, Taehyung'un tam arkasında durmuş bir şekilde ona golf öğreten Fransız hocası Achille için toprak bastığı devletin ona tanıdığı haklar daha esneklik gösteriyordu. Top deliğe girdiğinde Taehyung'un gözlerinde kıpırtı oynamadı.

«La voulez-vous réellement ou voulez-vous que d'autres personnes voient que vous l'avez?» Bunu gerçekten istiyor musun yoksa başkalarının senin ona sahip olduğunu mu görmek istiyorsun, diye sordu Achilles, üzerinde polo yakanın boyun kısmı terden ıslanmış Taehyung topu deliğe soktuğunu gördükten sonra başını kaldırarak kısa bir ân Jungkook'un iri, ürkek gözlerini düşündü. Karnındaki tuhaf hissi göz ardı ederek dudaklarını araladı, «İnsignifat» Önemsiz. Gür sesi bir şeylerin özeti gibi dursa da asla değildi. Meksika'da bir şeyleri fark etmişti. Uzak durmak istemiyordu. Achille onun dimdik, geniş sırtına bakarken gülümsedi. Taehyung'un aklı karmakarışıktı, on altı yaşından beri onunla olan adam bunun pekala farkındaydı. Sadece şunu sordu, cevap almak için değildi. «En tant qu'homme, pourquoi ne te bats-tu pas pour la fille que tu veux?» Bir erkek olarak neden sevdiğin kız için savaşmıyorsun? Taehyung cevap vermedi. Kız olmadığını da söylemedi. Sonrasında kendini tutamadı, «Personnellement je n'ai aucun esprit de compétition.» Şahsi olarak rekabetçi bir ruhum yok.

v's nebulaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin