Felix dizleri üstüne çökerek yüzünün hizasındaki sertliği eliyle kavradı ve gözlerini bir an olsun sarı saçlının gözlerinden ayırmadan sıcak ağzına aldı. Yanakları sigara içer gibi içine çökerken Hyunjin'le göz temasını kesmiş ve gözlerini yummuştu yavaşça.
Hyunjin'in, saçlarından kavrayarak kendine daha çok bastırmasıyla boğazına kadar gelen penis yüzünden gözleri yaşarırken destek almak için elinin birini Hyunjin'in baldırına götürdü. Ağzındaki penisi son bir kez boydan boya yaladıktan sonra geri çekildi ve yüzündeki sırıtmayla ayağa kalkıp gözlerini erekte olmuş penise çevirdi.
"Yaptığının karşılığını daha ağır vermek isterdim ama şimdilik bu yeterli." Hyunjin'in kaşları çatılırken havadan bir öpücük atarak alayla güldükten sonra duşakabinden çıkarak kendi odasına döndü. Kendine sürtük gibi davranmasının karşılığını ancak onu erekte ettikten sonra öylece bırakarak yapmayı tercih etmişti.
Odasının ışıklarını kapatıp yatağına girdikten sonra pikeyi kafasına kadar örterek biraz kestirmek için gözlerini kapadı. Birkaç saat sonra kaçacak olmanın gerginliği üstündeyken tüm düşüncelerini bir kenara atıp uyumaya çalıştı.
Dalmak üzereyken üstündeki pikenin kaldırılıp atılmasıyla daha gözlerini bile açamamışken boğazı bir el tarafından kavrandı. Gözlerini açtığında karşısında sinirden alev fışkıran bir çift göz görmesiyle hafif bir şekilde gülümsedi. Tabii bu boğazındaki baskının artmasına neden olmuştu.
"Eğer," Felix'in üstüne eğilerek kulağına yaklaştı ve dişlerinin arasından konuştu Hyunjin. "Bir daha aynı şeyi tekrarlarsan seni öldürürüm." Felix'in elleri boğazını sıkan elleri kavrarken yüzündeki gülümsemeyi silmemişti. Onunla oynamaktan zevk alıyordu.
"Bana sürtük muamelesi yaptın Hwang." Gülümsemesini büyüttü ve ekledi. "Sevişirken ortada bırakmadığım için tanrıya dua etmelisin." Hyunjin sinirle nefesini solurken elleri arasındaki boğazı sıkmanın bir faydası olmadığını düşünerek bıraktı ve hemen ardından saçlarından kavrayarak yataktan kaldırıp Felix'in sırtını duvara yasladı. Boştaki eliyle çenesinden tutarak kafasını sert bir şekilde duvara yaslarken gözlerini Felix'in gözlerine dikmiş öldürücü bakışlarını atıyordu.
"Felix... Çok ciddiyim bir daha aynı şeyi yaparsan" Dişlerinin arasından konuşurken çenesinden tuttuğu eliyle kafasının arkasını duvara vurdu ve ekledi. "Seni öldürürüm... Bana yalvarmışsın, ağlamışsın sikimde bile olmaz." Saçlarından çekiştirerek duvarla temasını kesti ve yatağa doğru fırlattı.
Gözlerini Felix'in kızaran boynunda gezdirdi kısa bir süreliğine. Ağır adımlarla geri geri yürüyerek kapıya doğru ilerlerken gözleri yan tarafındaki komodine kaydı. Tek bir hamleyle bütün sinirini ondan çıkararak komodinin üstündeki bütün eşyaları yere fırlatıp kapıyı çarparak çıktı odadan.
"Off be! Sinirlenince ne kadar seksi bir adam olduğunu sana daha önce kimse söylemedi mi?" Kendi kendine kıkırdarken tekrar yatağına uzanıp pikenin altına girerek ellerini boğazına götürdü ve Hyunjin'in parmak izlerinin oluştuğu yeri okşadı Felix. Canını yakmıştı ancak hoşuna gitmişti.
Uykusu kaçtığı için iç çekerek doğruldu ve yataktan kalkarak kıyafet dolabına ilerledi. Dikkat çekici olmaması için siyah bir kot pantolon üstüne siyah bir sweat geçirerek kapüşonunu kafasına geçirdi ve telefonunu da yanına alarak odanın balkonuna çıktı.
Yarım saatlik bir gözlemin ardından sessizce odasından çıkarak karanlık koridorda yürümeye başladı. Etrafını kolaçan ederek dikkatli bir şekilde karanlık koridorda yürürken arkasından gelen bir gıcırdamayla o tarafa döndü. Bir şey olmadığını gördüğünde derin bir nefes alarak ilerlemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri / Hyunlix
Fanfiction"Eğer o çeneni kapatmazsan vururum seni." Elime aldığım abimin susturuculu silahını ona doğrultmamla birlikte alayla salladı başını Hyunjin. Sanırım yapamayacağımı düşünüyordu. "Sıkıyosa vursana." Beni kışkırtmak için söylediği şeye karşılık hiç düş...