Arasıra perilerim geliyo sınır geçilmese bile bölüm atıyorum ama bu sefer attığımda geçmiş olucaz umarım.
Bu bölümün sınırıda: 20 yorum 10 oy
☆☆☆
Sabahın köründe daha henüz karga bokunu yememişken gelen telefon üzerine uykumdan oldum. Arayanın kim olduğunu göremiyordum ve Jungkook'un beni sıkıca sarmalayan kollarıda kalkmamı zorlaştırıyordu. Her ne kadar halimden memnun olsamda kalkmam gerekiyordu. Kollarını onu uyandırmamak için yavaşça gevşettikten sonra telefonumuda alıp odanın balkonuna çıktım.
Arayan kişi Tae'ydi. Bu saatte ondan başka aricak deli yokta zaten.
"Efendim Tae.. saat sabahın 6'sı haberin vardır umarım..." sesim yeni kalktığım için çatallı bir şekilde çıkıyordu. "Biliyorum güllü lokmam saatlerdir gözüme tekbir damla uyku girmedi. Diyorum ki tatile otelemi gitsek bizimkiler falan. 7 kişilik rezervasyon yaptırdımda."
Gözlerimi açamadan öylece dediklerini dinliyordum. Tabi çokta anladığım söylenemez. Birtek otele rezervasyon yaptırdığını anladım. Bir saniye. BİZE SORMADAN REZERVASYON MU YAPTIRMIŞ?
"TAE DELİRDİN Mİ YA İŞLERİ VARSA PARAN BOŞA GİTTİYSE. NEDEN BİZE DAHA ÖNCE SORMADIN..?" Telefondan gelen kıkırdama sesi ile gözlerimi azda olsa aralayabildim. Neden güldüğünü algılamaya çalışırken o ise gülmekten soluksuz kalmıştı neredeyse. "Ya çiçeğim az sakin olsana. Kaç yıllık arkadaşlarım hepsinin programlarını ezberledim. Hem hepsine sordum işleri varmıymış diye. Hallettim yani sen sadece hazırlanmana bak."
İyide ben yüzme bilmiyorum ki..? Neyse oraya gidince halledilir herhalde bir şekilde. Denizde yüzmek.. daha önce hiç gitmedim sanırım. Gittiysemde çok uzun yıllar olmuştur. "İyi sen öyle diyosan. Jungkook'a söylim ben. Görüşürüz." Telefonu kapattıktan sonra telefonu cebime koyup bir kaç saniye kafamı kaldırıp yeni aydınlanan havaya baktım. "Neyi söylicekmişsin bakim bana?"
Korkudan soluğum kesilirken korkuluklarla koca bedenin arasında çoktan sıkışmıştım bile. "Niye öyle geliyorsun aklım çıktı.." bana bakıp kafasını sola doğru yatırdı. "İlan asmammı gerekirdi yoksa..?" Derin bir nefes alıp verdim. "Üzgünüm." Çatallanan sesiyle kıkırdadı. "Neden üzgünsün sadece şaka yapıyordum. Ee neyi anlatıcaktın bana."
Hala aynı pozisyonda dururken ne kadar yakın olduğumuzu fark ettim. "Önce otursak mı..?" Kendini bana daha çok yakınlaştırıp gülümsedi. "Neden bence böyle gayet rahat. Yoksa rahatsız mı oldun?" Kafamı olumsuz anlamda sallamakla yetindim sadece. "Öyleyse seni dinliyorum güzellik."
Derince yutkunup ağzımı araladım. "Tae aradı.. tatil için otele rezervasyon yaptırmış. Hepimizin parasını kendisi ödedi. Deniz ve havuzu olan bir otel. Oda konusu bilmiyorum. Öylece bavulunuzu hazırlayıp gelin dedi sadece.." derin bir iç çektikten sonra lafa girdi. "Öyleyse hazırlanalım. Daha ne bekliyoruz?"
Red ediceğini düşünmüştüm. Çünkü öyle iç çekmişti. "İyide benim yüzücek kıyafetim veya eşyam yokki. Kısaca tatillik hiçbirşeyim yok. Hobi hyungunda olmadığına eminim." Korkuluklardaki kollarını şimdi belime sarmıştı. "Ozaman sen, ben ve hobi hyung mağazaya gidiyoruz."
Bu çocuk.. neden aşık olduğumu anlamak çokta zor değil açıkçası. Fazla tatlı..
"Peki madem öyle diyosan.. yine ayak bağı oluyorum ama.." kaşlarını çatıp ciddi bir ifadeyle süzmüştü yüzümü. "Saçmalama. Ayak bağı falan olmuyorsun. Gidiyoruz çünkü ben istiyorum. Çünkü seninle vakit geçirmek çok keyifli." Söyledikleri kalbimi ısırıtken gülümsememi ve kızarmamı engelleyememiştim. Yüzümü saklamak içinde kafamı koca bedenin göğsüne yaslamıştım. O ise kıkırdamakla meşguldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Aydınlığı - Jikook
RomanceÜvey ailesinden şiddet ve tacize maruz kalan Jimin çareyi evden kaçmakta bulur fakat gidicek yeri olmadığı için bara gider ve ilk kez mafya Jeon Jungkook ile karşılaşır