3. Kısım

150 9 1
                                    

Bugün okul biraz değişikti, Göktuğ yu sabah görmüştüm ama öğleden beri yoktu. Genelde böyle yapmazdı o. Sınıfta otururken yan sınıftan Göktuğ'nun bir arkadaşı geldi, yüzünde endişe dolu bir ifade vardı.

"Emre, Göktuğ...." Çocuğa baktım. " Ne olmuş Göktuğ'ya?"
Bana elinde sıkıca tuttuğu bir şapka verdi, bu Göktuğ'nun şapkasıydı.
"Yerde buldum." Dedi. Sonra devam etti. "Onu sen son Ömer'le tartışırken görmüştüm."

Okulda gizli işlerin - Ömer'in gizli işlerinin- yapıldığı tek bir yer,vardı sığnak. Bir keresinde Ömer'le kavga etmiştim orada, uzun hikaye. Okulun sığnağına vardığımda ilk önce kapıyı dinledim. İçeriden bazı sesler geliyordu. Kahkaha sesleri, sonra başka bir ses daha duydum, Göktuğ acılar içinde bağırıyordu. 

İçimde ki ailemi kaybetme hüznü bir an için öfkeye dönüştü. Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitliydi. Omzumla kapıyı kırıp içeri girdim. İçerde ki manzara hiç de iyi görünmüyordu: üç tane benimle yaşıt - bir tanesi Ömer - yerde yatan Göktüğ'nun etrafına toplanmış kahkaha atıyordu. Beni gördüklerinde alaycı bakışlar attılar. "Aa bakın kimler gelmiş." Dedi Ömer.

Kendim bile inanamadığım sert bir ses tonuyla bağırdım.
"Bırakın onu!" Ömer güldü, ardından diğerleri güldü. Ben yerimde kaldım. "Hadi ya, var mı başka isteğin?" Yanında ki çocuklardan biri üzerime doğru yürümeye başladı. Sabırsızlıkla çocuğa saldırdım bende. Ona bir yumruk attım, eğilip çeneme bir tane yumruk geçirdi. Acıyla geriye doğru sendeledim, çocuk ikinci yumruğunu atarken yana kaçıp yüzüne bir tane yumruk indirdim, sonra kafasını duvara çarpıp yere devirdim.

Ömer'in yanında duran çocuk bunları görünce korkmuş olmalı ki koşarak sığnaktan çıktı.

Bütün bu olanları gören Ömer sinirlendi.
"Seni bir kez daha dövmekten tıpkı eskisi gibi zevk alacağım!" Deyip atıldı. Yakamdan tutup beni duvara yasladı, yüzüme bir yumruk attı, ikinci yumruğu da atacakken kafamı yana çevirdim, duvara yumruk atıp acıyla geri çekildi. Attığı yumruğun etkisiyle etrafım bulanıklaştı. Dengemi kaybetmemeye çalıştım. Aniden Ömer' e doğru koşmaya başladım. Yüzüne atabildiğim en sert yumruğu atınca yere yığıldı. Göktuğ'a doğru gittim:

"İyi misin dostum?" diye sordum. Göktuğ zor da olsa ayağa kalkmaya başardı.

"Sen gelmeseydin hiç de iyi olmayacaktım" dedi. Kolunun arasına girip sınıfa çıkmasına yardım ettim. Sınıfa vardığımız da Göktuğ'nun yaralı olduğunu görenler etrafına toplandı. Onu sırasına oturtup yanına oturdum, herkes etrafımıza gelince başımı sıraya koyup uyuyakaldım.
Rüyamda evdeydim, bir akşamüstüydü. Salonda annemlerle beraber televizyon izliyorduk, sonra evde  buyuk bir patlama oldu, patlamadan tek sağ çıkan bendim. Ailem ortalıkta yoktu. Deli gibi onları aramaya başladım. En sonunda onları buldum ama bulduğum şey cesetleriydi. 

Sıçrayarak kafamı sıradan kaldırdım. Ders daha bitmemişti, bende kafamı tekrar sıraya koydum.

Kafamı sıraya koyduğumda gözlerimden bir damla yaşın süzüldüğünü sonradan fark ettim.

Kayıp (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin