"Hey döndürüyo' beni döndürüyo'
Hey söndürüyo' yine söndürüyo'
Hey güldürüyo' beni güldürüyo'
Hey öldürüyo' beni, ben..""Şu işe bak herif bi günde bizi oyuncağı yaptı iyi mi." Ayaz geldiğimizden beri yirminci kez isyan ederken en sonunda dayanamayıp elimde ki tahta kaşığı tezgâha vurdum. Beklemediği için birden sıçrasada bozuntuya vermemişti.
"Ayaz susacak mısın yoksa ben susturayım mı?" Ses gelmeyince başımı zevkle salladım. "Güzel."
"Ama Ayla piç herif menü bile çıkartmış yani nasıl sinirlenmeyeyim?"
"İyi de biz kendi kafamıza göre yemek yapmıyor muyuz?"
"Tamam tamam sustum. Her şeye de bir cevabın var anasını satayım."
Son söylediğinin üzerine gülüp tahta kaşığı yıkamak için adımladım geniş mutfağın içerisinde.
Toygar'ın mesajı üzerine Ayaz'a gelip önce kıyafetlerimizi değiştirip yüzlerimizi yıkamıştık. O duşta almıştı tabii. Ardından da Toygar ve Gökçe için romantik bir akşam yemeği hazırlıyorduk. Evet romantik bir akşam yemeği Toygar bey böyle istemişti! Bazen benimde sabrımı zorluyordu ama iddiayı kaybetmiştik nihayetinde.
Ayaz, Toygar'ın attığı yemekleri -menüyü- gördükten sonra dakikalarca sövmüş ardından 'sikerler ben kendi kafama göre yemek yaparım.' diyerek yapacağımız yemeği söylemişti, "tavuklu sebzeli noodle" ben ise nasıl yapacağını sorgulayarak kafamı sallamıştım.
Ayaz sebzeleri ince ince doğrarken bana baktı.
"Tavukları doğrayabilir misin?" Söylediği üzerine yüzümü buruşturdum.
"Ben pişmemiş hiçbir ete elimi süremem Ayazcığım kusura bakma onu da sen yapacaksın." Olabildiğince tatlı çıkarmaya çalıştığım sesim ile tam bir aptal gibi gözüksemde Ayaz gülerek kafasını aşağı yukarı sallamıştı.
(Müziği açabilirsiniz)
"Bari müzik aç." Söylediği şeye kocaman gülümsedim ve playlistime bastım. "Açtım bile." Müzik zevklerimiz benzer olduğu için sorma gereksinimi duymamıştım. O da konuşmamın ardından memnuniyetle gülümseyip ara ara şarkılara eşlik etmişti.
"Ayla şu dolaptan," alttaki dolaplardan birini gösterdi. "Wok tavayı verebilir misin güzelim?" Kafamı salladım usulca.
Ayaz ayak işlerini bana yaptırıyordu resmen yamak olmuştum. Yemek yapmayı severdim ve iyi yaptığımı düşünürdüm ama yanımda profesyonelce, işine odaklı bir şekilde yemek yapan Ayaz'ı gördükten sonra bundan pekte emin olamamıştım.
Bir süre sonra yemekler hazır olduğunda Ayaz çıkardığı önlüğü geri yerine takarken konuştu.
"Tabak çıkarır mısın?" Ardından güldüğünü işittim. "Tabağa elini sürebiliyorsundur umarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sende hissettin mi?
Novela Juvenil[yarı texting,] Bitirdiği sigarasını yere atıp is kokan ellerini kahverengi saçlarının arasından geçirip tebessüm etti. Acı bir tebessümdü bu, az önce benim ona sunduğum tebessüme çok benziyordu. "Yalnız olmam gerekiyordu. Herkesin üstüme düşüp 'her...