Anka Kuşu

1.3K 183 161
                                    

sezon finaline hoş geldiniz
her bölümünden ayrı keyif aldığım ve favorilerimde 1. sıraya oturan bu bebeği birkaç aylığına dinlenmeye bırakıyoruz

şaşalı sözler etmeye gerek yok zır zır zırlayacağınız ve anasını sikim böyle işin diyeceğiniz bi bölüme hoş geldiniz 🙃

bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın 💗

🍷

Junkook elindeki boş içki bardağını ağzına kadar doldururken kaçıncı kadehinde olduğunu bilmiyordu. Tek bildiği Taehyung o evden çıktığından beri içmekte olduğuydu.

Omegasının yokluğu bir tür bağımlılıktan mahrum kalmak gibiydi. Her biri diğerinden berbat aşamaları vardı ve o şu an yoksunluk kısmındaydı. Taehyung'un yoksunluğunu çekiyor ve duygusal olarak ani iniş çıkışlar yaşıyordu.

Eşinin bu evden gittiği ve Jungkook'un onsuz kaldığı daha üçüncü haftadaydı ancak şimdiden malikanede yerle bir olmayan elle sayılır çok az şey kalmıştı. Odalar birbirine girmişti, eşyalar paramparçaydı ve tüm bunlar olurken onu engellemek için uğraşan arkadaşlarına ve akrabalarına zarar gelmemesi için malikane boşaltılmıştı. Ara sıra gelip giden Zach ve Marco hariç içeride Jungkook ve korumaları hariç kimse yoktu.

Jungkook kafasına dikip tek seferde bitirdiği bardağı büyük bir gürültüyle masaya bırakırken etrafa saldırmaktan yara bere içinde kalan elleri boynuna uzandı. İlikli düğmeleri söker gibi çözerken derin nefesler aldı ama yetmiyordu, onsuzken oksijen dahi yetersizdi.

Taehyung bu evden çıkıp giderken onu camdan izlemek dışında elinden gelen bir şey olmamıştı; gitme kal dese ne omega kalırdı ne de bir şey düzelirdi, gitmesine izin verdiğindeyse de onsuzluk çok acıtıyordu.

Her sabah koynunda saçı başı dağılmış bir şekilde yatan eşi de o güzel sabahlar da yoktu artık. Sabah çirkefliğini uyanır uyanmaz gösteren, kahvaltıda bir çocuk gibi üstüne başına dökerek yiyen, evdeki her şeyin yerini sırf gıcıklığına değiştiren, cebinden banka kartını aşıran, istediği olmadığında somurtup küçük bir tüy yumağına dönüşen, heyecanlandığında beyaz kulakları beliren omegası gitmişti. Ve arkasına bile bakmadan yapmıştı bunu; o güzel çehresini ona son gösterdiğinde seferdeyse gözleri ağlamaktan kızarmış, yüzü adeta çökmüştü.

Tüm bunların sebebi olmak Jungkook'un canını öyle çok acıtıyordu ki kelimelere dökemiyordu. Son üç haftadır ağzından iki kelamdan fazlasının çıkmama sebebi de buydu.

Berbat bir ikilemde kalmıştı; aşık olan yanı her şeyi bir kenara bırakmak ve kalbi kırık bir şekilde o evi ve saatler sonra da İtalya'yı terk ettiği haberini aldığı eşinin ardından gitmek istiyordu, ancak bundan beş sene önce kollarında can veren annesinin intikamı için her yeri yakıp yıkmaya devam etmek istiyordu masumiyetini o gece kaybeden diğer yanı.

Gözleri önünde sahneler dönüp duruyordu, bir Taehyung'u görüyor bir annesini görüyordu. Eşini ve Gguk'u kucaklayıp eve götürdüğü günü görüyordu önce, sonra kendisini annesi tarafından kucaklanırken görüyordu. Annesini ona çöpten bulduğu artık kumaşlarla diktiği ilk oyuncağını verirken sımsıkı sarılmıştı ona. Ardından Taehyung'u defalarca kez öpüp hepsinin aşk öpücükleri olduğunu söylediği o geceyi görüyordu, hemen sonraysa annesinin son nefeslerini verdiği o ara sokağa koşarak girdiği o geceyi. Dizleri titrerken canından çok sevdiği annesinin dibine düşer gibi çöküyor ve onun kanla kaplı bedenini sarıp sarmalıyor, alnını öpüyordu.

MARRIAGE GAME   ( taekook )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin