1. Bölüm

640 24 18
                                    








Yepyeni bir kurgu ile karşınızdayım, umarım beğenirsiniz...💥

.

.

.

Çift çizgi..

Hamileydim...

Bunu beklemiyordum..

Şu an ne yapacağımı bilmiyordum.. Ne hissedeceğimi, nasıl bir tepki vereceğimi...

Daha çok gençtim ben, nasıl çocuk bakacaktım ki.

Peki ya ailem?

Duygularım fırtına öncesi sessizliğe gömülmüş gibiydi.

Ömer öğrenince beni bırakır mıydı acaba?

Yavaş yavaş vücudum tepki göstermeye başladı, gözlerimden yaşlar aktı. Daha sonra şiddetlendi. Zihnim uyuşmuş gibiydi, şu an tek yapabildiğim şey ağlamaktı, sanki ağlayınca her şey çözülecekmiş gibi.

Bundan 2 ay öncesine kadar Ömer'le yani sevgilimle fazla içip sarhoş olmuştuk ve o gecenin sabahında ikimizde çıplak bir şekilde uyanmıştık. Ömer asla beni böyle zorlamazdı ki, öpmeye bile kıyamazdı, benden izin alırdı her defasında. Ona güveniyordum bu konuda. O gece için hep kendini suçladı, çok pişman oldu ve kendini benden uzak tutmaya çalıştı. Fakat suç sadece onda değildi, bende suçluydum, o kadar içmemeliydik...

O gecenin ertesi günü doğum kontrol hapı kullanmıştım.

İşe yaramamış...

Boğazım yırtılana kadar uzun süre ağladım, ben bitmiştim. Mahvolmuştum.

Biraz zaman geçtikten az da olsa kendime gelebilmiş ve bir çözüm yolu aramaya başlamıştım.

Ben aileme nasıl açıklayacaktım bu durumu? Ya Ömer? Off!

🌜

~ertesi gün~

Bugün cumartesiydi okul yoktu, şanslıydım. Şu an odamda uzanıyordum ve yaşadıklarımı sindirmeye çalışıyordum, henüz aileme hiç bir şeyi belli etmemiştim. Annem ve babam biraz eski kafalıydı, özellikle de babam, eğer karnımdaki bebeği öğrenirse beni yaşatmazdı, ya döverdi ya kapının önüne koyardı yada ikisinide yapabilirdi...

Gözlerimden tekrar yaşlar firar etmeye başladı.

Anlık bir kararla elime telefonumu alıp Ömer'i aradım. Biraz daha durursam delirecektim çünkü.

"Alo, Gökçe?"

Sesini duyunca gözyaşlarımı tutamadım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

"Gökçe! Ne oldu?! İyi misin?! Cevap ver bana!"

"Ömer -" diyebildim sadece, konuşmakta zorlanıyordum.

"Gökçe! Güzelim! Yapma böyle, konuş benimle hadi! Korkuyorum bak!"

Sesi gerçekten çok endişeli çıkıyordu, benim için korkmuştu.

"Ömer, ben iyi değilim." Dedim ağlarken. Gerçekten de iyi değildim.

"Bekle beni geliyorum!"

Telefonu kapattıktan sonra bir süre daha ağladım ve Ömer'i beklemeye başladım. Neyseki babam kahvede ve annemde gündeydi, bu çok işime gelmişti.

Aradan zaman geçtikten sonra kapı alacaklı gibi çalmaya başlamıştı, nasıl göründüğümü umursamadan üzerimde ki eşofman takımımla kapıyı açtım. Ömer tüm heybetiyle karşımdaydı, o 19 yaşındaydı bense 17 , lise dört öğrencileriydik daha.

Onu karşımda öylece görünce dayanamadım ve boynuna atladım ardından tekrar gözlerimden yaşlar aktı, bu çok zordu, hala kabullenemiyordum karnımdaki bebeği. Utanıyordum.

Elleri, sarılmamla birlikte hızla belimi ve sırtımı bulmuştu, o bana iyi geliyordu, onu çok seviyordum.

"Şşt güzelim benim, sakin ol. Konuşacağız her şeyi ve sorun her neyse halledeceğiz." Uzun zaman sonra onunla tekrar böyle olmak gerçekten güzeldi.

"Ömer. Ben bir çözüm olduğuna inanmıyorum. Çok korkuyorum." Dedim yavaş yavaş sakinleşirken.

"Hayır. Çözümü bulacağız ve her şey yoluna girecek, önce içeri girelim ve bana anlat." Dediğinde bende onaylayan mırıltılar çıkarıp acele etmeden ondan ayrıldım. Birlikte içerip geçirip salona yanyana oturduk ve ortalığı kısa bir sessizlik ele aldı. Bana zaman tanıyordu toparlanmam için. Çok düşünceliydi her zaman.

Kısa bir aradan sonra, "Dinliyorum seni güzelim." Yumuşak bir sesle konuştu ve ardından önüme düşen bir tutam saçımı kulağımın arkasına yerleştirdi.

"Ömer ben, ben nasıl anlatacağımı bilmiyorum, böyle olmasını asla istemedim ve nasıl oldu hala bilmiyorum, çok korkuyorum, ne yapacağımı bilmiyorum..." Diye konuştum gerginlik ve endişeyle. Çünkü onun nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordum, beni istemeyebilirdi, bebeği istemeyebilirdi, haklıydı daha çok gençtik bunun için fakat olan olmuştu. Yanımda olup bana destek olmasını o kadar çok istiyordum ki, birlikte bu sorunlara göğüs gersek ve her şeyin üstesinden gelsek ne olurdu ki?

Çok korkuyordum, ailemin yanımda olmayacağından zaten emindim fakat karnımdaki bebeğin babası aynı zamanda da sevdiğim çocuğun yanımda olmaması beni mahvederdi.

Lütfen yanımda olsun, lütfen.

"Gökçe, bak bana. Önce bir sakin ol ve nefes alıp ver. Şunu bil ki ben ne olursa olsun senin yanında olacağım, seni destekleyeceğim, sen hep benim güzelim olacaksın, evet geçen sefer hiç güzel şeyler yaşamadık ve bunun için kendimi çok berbat hissediyorum hâlâ ve bu geçmeyecek eminim. Asla düzeltmeyeceğim bir hata yaptım, farkındayım, geçmez ama çok özür dilerim Gökçe... Ben saçının teline kıyamazken bunları yaptığımı hazmetmek çok zor benim için, bu yüzden günlerdir yüzüne bakamıyorum, biliyorsun. Ama bu seni bırakacağım anlamına gelmiyor asla, çünkü ben sana aşığım."

"Ömer ben hamileyim..."

.

.

.



PAYİDÂRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin