Yanlış Otel Odası / hyunholix / oneshot

🏨 Yanlış Otel Odası

Rahatsız olanlar okumasın demiyorum zaten ficin isminden threesome olduğu belli. Rahatsız olan başta açmaz zaten. Yine de uyarı yapma gereği duydum. Bu fic THREESOME ilişki içerir.

__________

İneceği yere gelen Felix, taksi ücretini ödeyerek aracın içinden çıktı ve 5 yıldızlı lüks bir otelin merdivenlerinden çıkmaya başladı yavaş tavrıyla. Bir çocukla ayarladığı randevu için geç kalmıştı ancak acele etmeden, kendinden emin tavrıyla otelin asansörüne ilerliyordu. Bütün gözler onun üzerindeydi. Sarı parlak saçları ve mükemmel fiziğiyle oldukça dikkat çeken bir görünüşü vardı.

Asansöre binerek çıkacağı katı tuşlamış ve asansörün kapılarının kapanmasını beklerken diğer yandan nerede olduğuna dair buluşacağı çocuğa mesaj atmıştı.

Geri yanıt alamadığı için gözlerini devirerek pantolonunun arka cebine koydu telefonunu. Oda numarasını hatırladığı kadarıyla duran asansörden inerek ilerlemeye başladı.

Aklında kalan oda numarasıyla bir odanın önünde durduğunda bir anlığına duraksayarak kulağını kapıya yaklaştırdı. İçeriden iki adamın konuşma sesleri geliyordu.

İçeri girmekten vazgeçerek kapının önünden ayrılacakken içeride konuşan adamların konuştuğu konunun dikkatini çekmesiyle bir süre daha durmaya karar verdi. Kapı dinlemenin hoş bir şey olmadığını biliyordu ancak merakına yenik düşmüştü. Başa gelen belaların çoğu da meraktan değil midir zaten?

"Sana içeri girmemeni söylemiştim ne diye araya karışıyorsun?" Sinirle konuşan adamın sesinin ardından diğerinin sesi duyuldu.

"Cinayet üstüne kalacaktı Minho. Bir de parmaklıklar ardında senin çıkmanı bekleyemezdim ben." Diğerinin de sonlara doğru yükselen sesiyle konuşmasının ardından kaşları çatılmıştı Felix'in. Gittikçe merakı artıyordu.

"Bu kendini tehlikeye atman anlamına gelmiyor." Adının Minho olduğunu öğrendiği adam bir süre bekledi ve ekledi. "Sana bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim. Sakın bir daha yapma Hyunjin."

Felix bir anlığına duraksadı. Buradan bir an öne gitmesi gerektiğini biliyordu çünkü bu adamlar hiç tekin değildi. Belki buradan uzaklaştıktan sonra onları ihbar etmeliydi. Bir cinayet söz konusuydu, bunu görmezden gelemezdi.

Düşünmemeye çalışarak oradan ayrılacakken kapının aniden açılmasıyla olduğu yere çivilendi adeta. Kapıyı açan pembe saçlı ona çatık kaşlarıyla bakarken içeriden onu gören siyah saçlı hızla ayaklanarak Felix'i kolundan tuttuğu gibi içeri çekmişti.

Felix korkuyla kolunu siyah saçlının elinden çekiştirirken siyah saçlı onu odanın ortasına fırlatmasıyle yere düşmüştü. Az önce gizlice dinlediği iki adam şimdi ona sinirle bakıyordu. Merak. Merak etmeseydi eğer bu durumda olmazdı.

"Sen bizi mi dinliyordun!?" Siyah saçlının olan siniriyle bağırmasıyla geriledi arkaya doğru. Ne diyeceğini bilmiyor, bir an önce buradan gitmek istiyordu.

Hâlâ bir cevap vermezken siyah saçlı ona doğru ilerleyip aralarındaki kısa mesafeyi kapatarak elini sarı saçlarına sardı ve yukarı doğru çekiştirerek belinden çıkardığı silahın ucunu çenesinin altından boğazına yasladı.

"Konuş yoksa sıkarım!" Siyah saçlının sesi odada yankılanırken bir süredir kenardan onları izleyen pembe saçlı devreye girerek elini siyah saçlının koluna sardı. Elini çenesine götürerek yüzünü kendine doğru çevirdi.

"Sakin ol Minho! Konuşmasına izin ver baksana korkmuş." Pembe saçlının konuşmasıyla Minho iç çekerek eline doladığı sarı tutamları bırakıp silahını indirdi. Hyunjin'in isteklerini geri çeviremiyordu.