ARKADAŞLAR UZUN ZAMANDIR YAZAMADIM. 1. Sİ TELEFONUMUN EKRANI KIRILDI 2. Sİ TATİLE GİTMİŞTİM. BU YÜZDEN YAZAMADIM. ŞİMDİ KARŞINIZDA YENİ BÖLÜMÜN TA KENDİSİ...
Gözlerimi zorla açtım. Salondaki koltuğun üzerinde, bi bacağım koltuğun sırtımızın yaslandığı yerin üzerinde, diğer bacağımın koltuktan aşağı sarktığını fark ettim. Başımı kaldırıp etrafa baktım ve küçük bir şok geçirdim. Salonu bok götürüyodu. İçimden ' dur bok kardeş götürme onu, lazım bize ' dedim. Ee tamam biraz iğrenç bi espriydi ama idare edin artık.
Yerde kolları ve bacakları açık bir şekilde yatan gökçeyi görünce içimden bir kahkaha attım. Sonra karşı koltukta cips paketine sarılarak uyuyan ekini görünce gözlerimi kısarak ona baktım. İntikam vakti ekin hanım.
Koltuktan kalkarak sessizce gökçeyi uyandırdım.
-Lan mal kalk intikam alıcam şu bebeden izlemek istersin diye düşündüm.
dediğimde bir anda doğruldu
" istemem mi kanka "
dedi. Mutfağa gidip bir bardak su 'yalnız bardakta bira bardağı' alıp ekinin yanına sessizce geldim. Gökçede eline telefonun almıştı.
"kanka çekiyorum hadi başla"
-çekmene gerek yok aslında
"olsun hadi başla sen"
-tamam başlıyorum.
Deyip bardağı bi anda ekinin yüzüne döktüm.ekin şok bi halde
"ananı..-"
diyerek kalktı.biz gökçeyle kahkahalar içinde gülerken ekin bize pis pis bakıyordu.
"niye yaptınız bunuuu!!!"
diye bağırınca gülmemizi yavaşça kesmeye çalıştık ve
-intikam ekin hanım...beni yağmurun altında merte satmanın intikamı...
dedim ve güldüm.ekin çatılmış kaşlarını çatmayı bıraktı ve yanıma gelerek bana sarıldı.
"ya canım,özür dilerim. seni görmemiştim bile.görsem hemen yanına gelirdim.seni hiç satar mıyım ya!"
-bilmiyorum artık...tamam tamam kıyamam ben sana.
dedim ve ben de sarıldım ve yanağına bir öpücük kondurdum.ne yaparsa yapsın ben uzak duramam ki bundaann:)
evi bok alıp götürüyordu ya..hah işte o mesele ise,kızlarla ben boku zar zor ikna ettik ve evi toparladık.en sonunda evi pırıl pırıl yapmıştık ama tabi üçümüz de o yorgunluktan sonra kendimizi koltuğa attık.ne dağıtmışız ya...
kızlarla 'etrafı kirletmeden'biraz daha zaman geçirdikten sonra annem gelmişti,bizde odama çıkmıştık.uzun uzun konuşmuştuk ama en sonunda hepimiz çok sıkıldık. e konuşmada bir yere kadar.ekin uzun bir sessizlikten sonra sessizliği bölmek adına da,sıkılmamız adına da
"ya kızlar dışarıda bir yerlere mi gitsek?"
diye sordu. hmm fena fikir değil aslında.
"ımm..mesela buz pateni vardır heralde istanbul da.buz patenine gidelim."
dediğinde gökçe bana dönerek
"fena fikir değil ne dersin kumsal?"
dedi.bende yüzümde yavaş yavaş oluşan gülümseme ile
-neden olmasın. hmmm..evet istanbul da buz pateni var da hangisine gitsek?
dediğimde ekin hemen telefonunu çıkardı ve okulun öğrencilerinin açtığı siteye girdi.orada çoğu şey yazar.