Selam!
.
.
.
"Ömer ben hamileyim..."
Birden ağzımdan çıkan kelimelerle kendime şaşırmıştım, onun ise bakışları donmuştu. Ellerimi tutan elleri gevşemişti, başını önüne çevirmiş ve söylediğimi sindirmeye çalışıyor gibiydi. Bu konuda onu asla suçlamıyordum bu ikimizin hatasıydı. Fakat eğer beni gerçekten seviyor ve önemsiyorsa yanımda olmalıydı çünkü buna muhtaçtım. Ellerini ellerimden çekti ve içimi büyük bir korku kapladı, kalbim korkuyla ve şiddetle çarpıyordu artık, istemeyecekti.
Gözlerimi yumdum ve bir yaş akmasına izin verdim, aradan birkaç saniye geçti ve karnımda bir hareketlilik hissettim. Gözlerimi açtım ve şaşkın bakışlarıyla ellerini karnıma saran Ömer'e baktım. İçimde umut yeşermeye başlamıştı, sanırım yanılmıştım. Tüm odağımı Ömer'in gözlerine ve hareketlerine vermiştim.
Hâlâ tuhaf ve şaşkın bakışlarla bakıyordu karnıma."Sen- sen ciddi misin?" Diye sordu. Gözümden yine bir yaş akmasına izin verdim.
"Evet Ömer. Ben- ben ne yapacağımı bilmiyorum, lütfen yardım et bana." Diyerek üstümdeki ellerine ellerimi sardım, yalvaran bakışlarla ona baktım.
"Gökçe, bu... Bu çok..." Hâlâ şaşkınlığını üzerinden atamamıştı.
"Ömer..." Bakışlarım değişmemişti. Ömer derince yutkunmuştu.
"Gökçe ben baba mı oluyorum, burada ikimize ait bir bebek mi var şimdi..."
"Evet Ömer." Elleriyle karnımı okşamaya ve hafif hafif masaj yapmaya başladı, bu hoşuma gitmişti.
"Ben ikinize de bakarım, canım pahasına severim ve korurum sizi, asla bırakmam." Kararlı çıkan sesiyle bu sefer mutluluktan ağladım ve boynuna sarıldım.
"Ömer, nasıl olacak bu. Ailem daha bilmiyor ve eğer öğrenirlerse ben mahvolurum biliyorsun. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum lütfen yardım et."
"Gökçe, güzelim sakin ol ben her zaman yanında olacağım ve sana yardım edeceğim, şimdi bana baştan anlat her şeyi." Dedi yatıştırıcı ve sakin bir sesle.
"Biliyorsun o geceyi... Ertesi gününde ilaç kullanmıştım ama son günlerde bulantılarım olmaya başladı, belirtiler kendini gösterdi bende şüphelendim eczaneden birkaç test aldım ve hepsi... Hepsi pozitif çıktı..." Sonlarda zorlanarak anlattım, "Bekle." Diyerek odama doğru adımladım ve çekmecenin en derin köşesinde sakladığım testleri alıp tekrar döndüm.
Salona girdiğimde Ömer düşünceliydi. Yanına oturana kadar beni fark etmemişti. Elimde duran 5 adet pozitif olan hamilelik testlerini ona uzattım. Büyük bir şaşkınlıkla koca elleriyle yavaşça elimden aldı.
"Hepsi pozitif..." Şaşkınlığını gizlemeden konuşmuştu.
"Ömer ben bilmiyorum ne yapacağımı." Çaresizlikle söyledim.
"Gökçe... Bak güzelim, sen bu bebeği istiyor musun, istemiyor musun buna karar ver önce. Ben vereceğin tüm kararlarının yanında olacağım bunu bil. Sen kararını verdikten sonra ben her şeyi halledeceğim ve her şey yoluna girecek, sana yemin ediyorum." Sözleri yüreğimi bir büyük ölçüde rahatlamıştı. Ömer, sevdiğim çocuk ne olursa olsun yanımda olacaktı. Rahat bir nefes verdim. Fakat bir karara varmamıştım. Onu aldıramazdım çünkü reşit değildim ve bu yüzden yanımda ailemi isteyeceklerdi ama ben aileme söyleyemezdim bunu. Bir yandan da onun elinden yaşama hakkını almayı hiç istemiyordum, o daha küçücüktü bunu hak etmiyordu ama bende daha reşit bile değilken nasıl bakacaktım ki ona? Nasıl bu denli büyük bir sorumluluğu bu yaşta üstlenebilirdim ben? Çok kararsızdım ve bu kararsızlık beni yıpratıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAYİDÂR
RomansaÇift çizgi... Hamileydim... Ömer öğrenince beni bırakır mıydı acaba? Peki ya ailem? ... "Ömer ben hamileyim..."Ellerini ellerimden çekti ve içimi büyük bir korku kapladı, kalbim korkuyla ve şiddetle çarpıyordu artık, istemeyecekti. Gözlerimi yumdum...