4.Bölüm

13 3 0
                                    

herkes susmuş sadece bizi izliyordu o an yer  yarılsa da  içine girsem durumuna gelmiştim resmen şaşkınlıkla gözler ben ve azatın  üzerinde gidip geliyordu ben ve azat göz göze gelirken  o bana alay  ile ben ona öfkeli bakıyordum şimdi bu adamı öldürmemek için bir sebep şart oldu abimin belindeki silahı alıp  uzaklaştım onlar şaşkınlıkla beni izlerken abim beni ikna etmeye çalışıyordu
"Nesrin var güzelim bana senin ellerine bulaşmasın onun pis kanı"
"Uzak dur abi "

diye bağırarak havaya ateş ettim silahı  tekrar azata doğrulttuğumda yaşli olan aşiret ağası

"Alın kızınızın elindeki silahı berdel kabul edilmiştir "

ben öfkeyle adama bakarken abim bağırdı bu sefer
"Biz kabul etmiyoruz Cafer Ağa biz "
"Başka çareniz mi var ?"

bu sefer ben bağırdım
"Namusta namus diye gelmedi mi bu adam bacısı kaçtı diye yapmadı mı her şeyi onlarınki namus da bizimki bez parçası mı onların namusu gökte bizimki yerde mi? madem siz bir şey yapmıyorsunuz ben kendimi temizlerim önce onu sonra kendimi"
"nesin bırak kızım ben halledeceğim"
diyen babama hayal kırıklığı ile bakıp silaha abimin eline verip odama çıktım kapıyı arkamdan kitreyerek kendimi banyo attım madem öyle temizlenmiyordu ben başka türlü temizlerim deyip abdest alıp tekrar odama geçtim en iyisi namaz kılıp rahatlamaktı.
namazı bitirip ellerimiz semaya kaldırdığımda dışarıdan yükselen sesi duydum
"1 hafta sonra azat ağa ve nesrinin düğünü olacak hazirliklara başlayın "
azat'ın babaannesinin sesiydi bu gözyaşlarım önce yanağımı sonra da başımdaki tulbenti islatirken  bu sefer af diledim Rabbimden onun verdiği canı bana emanet ettiği bedene zarar vereceğim için bitirip namazlığı kaldırdığım sırada odamın kapısı çaldi  gelen ablamdı sessizce kapıyı açıp baktığımda o da ağlıyordu bana sarıldığında hemen karşılık verdim ikimiz de birbirimize sarılmış ağlarken telefomun sesi bozdu sarılmamızı ayrılık telefonu elime aldığımda gene şerefsiz ağa  atmıştı mesajı.
"Yarın istemeye geleceğiz seni karicim cehennemine gitmeye hazirmisin ?"

telefonu kapatıp oturduğumda ablamda yanıma oturdu uzun süre oturduktan sonra akşam yemeği için herkesi aşağıda toplandı ama ben inmedim yüzüm yok inmeye  kimsede zorlamadı beni ama yüzlerinden  anlayabiliyordum hepsi paramparçaydı saat gece 2 civarı herkes odasına geçmişti ablalarım da evlerine gitmişti çok zordu abimin bana yaşattıkları çok zor.
sabaha karşı evdeki tüm ilaçları almış yatağımda oturuyordum elime bir kağıt kalem alarak yazmaya başladım.

"AFFEDİN BENİ BÖYLE OLSUN İSTEMEZDİM AMA BEN O AİLEYE GELİN OLMAM BEN O ŞEREFSİZİN KARISI OLMAM AFFEDİN BENİ AMA BUNU YAPMAK ZORUNDAYDIM BENİM YÜZÜMDEN REZİL OLDUNUZ HERKESE REZİL OLDUM YÜZÜNÜZE BAKMAYA YÜZÜMÜ ARTIK HAKKINIZI HELAL EDİN"
Yazarak hapların hepsini avucuma doldurup hepsini ağzıma alarak su ile yuttum bir süre sonra karnım ağrımaya başlamıştım midem bulanıyor başım dönüyordu kusma isteğiyle hızla ayağa kalktığımda gözlerim karararak yere düştüm gözlerim kapanırken ben yolun sonundayım anne yolun sonu görünüyordu benim için belki yerim cehennemdi ben Rabbimin bana emanet verdiğin üzerinde hakkım olmayan cana bedene zarar verdim ama o evde hem ben hem siz acı çekeceğinize ölümüme alışırsınız....

BERDELLE GELEN MUTSUZLUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin