another. minsung

bir

Aney
Öğle arasında yanıma gelir misin? 

Jisung
Geleyim anne
Ne oldu ki

Aney
Derste mesajlarıma bakma Jisung

Jisung
Anne o zaman neden şimdi yazıyorsun ki :(

Aney
Ben yazarım
Sen dersini dinle

Jisung
Tamam :((

&

Öğle teneffüsünü duyar duymaz etrafta dolanmaya başlayan öğrencilerin arasından geçerek zar zor da olsa öğretmenler odasına girmeyi başardım. Annemin iki çift laf arasında bir sınıf ve öğrenci adı söyleyip elime de mavi renk bir dosya tutuşturmasıyla da ayrıldım oracıktan. 12-A, Fizik, Lee Minho.

Geçen dönem annemin görevli olduğu bir kulüpten almış bu proje ödevini Minho denilen çocuk. Artık okula gelmediği ve annem de onların sınıfında öğretmenlik yapmadığı için de geri alamamış projesini. Annem artık bıkkın bir şekilde her hafta nöbetçi öğrenciyle projesini geri yollamaya çalışsa da ne o almış ödevi, ne de arkadaşlarından biri. Hayır yani madem o gelmiyor, arkadaşları neden alıp ona iletmiyor ki? Her ders uyuyorlar mı onu da anlamadım, insan alıp arkadaşına verir sonuçta. 

Salak salak düşüncelere dalmışken kendimi 12. sınıfların katına çıkan merdivenlerde buldum. Tam karşımda da 12-A vardı tabii. Genelde sınıftan çıkmayan ve arkadaşlarım dışında pek kimseyle konuşmayan biri olduğumdan 12lerin katına bile çıkmak zorken, şimdi hiç bilmediğim bir sınıfa girip Minho'yu mu bulmam lazımdı şimdi...

Derin bir nefes aldım, elimdeki dosyayı arkama saklayıp gözlerimi çıkardım açık kapıdan içeri. Sayısal sınıfı olduğundan mı yoksa son sınıf olduklarından mı bilmem içerde 10-15 kişi kadar vardı sanırım. Gözümü sınıfta kısaca gezdirmemin ardından kapı tarafında oturmuş önündeki defter, kitaptan ders çalışan bir kızın varlığını fark etmemle yanında bittim hemen. Onu rahatsız etmek istemediğimden yere çömelip bacaklarımı da göğsüme çektim.

''Bir şey sorabilir miyim acaba?'' 

Karşımdaki güzel görünümlü, saçlarını topuz yapmış abla elinde tuttuğu tükenmez kalemi kapatıp bana döndü. ''Tabii.''

'' Şey burada Lee Minho diye bir öğrenci varmış doğru mu? Fizikçi projesini geri vermemi söyledi de.''

''Evet bu sınıftaydı normalde, bayadır uğramıyor ama.'' 

''Acaba sınıfta ark-'' Bana verilen bu dosyayı verebileceğim bir arkadaşı olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordum ki zor da olsa öğrenecektim galiba. Arka taraflardan bize doğru yükselen tok bir ses sözümü kesti beklenmedik bir şekilde. 

''Ne iş?'' arka sıralardan gelen sesin dediği şeydi bu yanlış duymadıysam. Yere yakın oturduğumdan seslenen kişinin kim olduğunu görmesem de bize seslendiği belliydi. Bunu konuştuğum abla da anlamış olacak ki arkasını döndü ne oldu dercesine. Ben de onunla beraber ayaklandım olduğum yerde. Aradığım kişiler onlardı galiba. 2si masaların üzerine, teki insan gibi sıraya oturmuş 3 kişiydiler. Bizden tarafta oturan gri saçlı elemanın bize doğru bağıran olduğunu tahmin ediyorum. 

Abla arkadaki elemanlara göz devirmiş gibi görünüp yeniden bana yöneltti gözlerini. ''Minho'nun arkadaşları o arkadakiler. Bir şey lazımsa onlarla konuşsan daha iyi olur.'' diyen ablaya ''Tamamdır teşekkür ederim.'' dedikten sonra yavaş adımlarla sanki anasını sikmişim gibi bana bakan arkadaki abilere doğru yöneldim utana sıkıla da olsa.