KEHANET VE GERÇEK

20 10 17
                                    

PART 3: KEHANET VE GERÇEK

PLAYLIST: BRUNO MARS- I WIL ALWAYS LOVE YOU

Su, yüksek bir sıcaklıkta başımdan aşağıya dökülürken, bunun beni hiç rahatsız etmediğinin yıllar önce farkına varmıştım. Soğuğa karşı zayıf olan direncim, sıcağa karşı oldukça dirençliydi. Sıcaktan mayışmış saç diplerime masaj yaptım bir süre. Şampuanı bir ceviz büyüklüğü kadar avucuma sıkıp pembe rengine tuhaf tuhaf baktım. Sadece pembe çiçeklerin harmanlandığı güzel kokulu şampuanı saçlarımda iyice köpürttüm. Köpüklerin gözüme doğru inmesine aldırmadım. Zira gözlerimi her kapattığımda gözlerimin önünde bir katil ve bir ceset beliriyordu. Bu, hayatımda geçirdiğim en kötü zamanlardı.

Köpüklerimden tamamen arındıktan sonra biraz daha durdum sıcak suyun altında. Mor renkli havluyla çıplak vücudumu kapattığımda, saçlarıma da ufak bir saç havlusu sarmıştım. Onun da rengi mordu, tıpkı hayatımdaki kendime ait çoğu şeyin mor olması gibi.

Her zaman yaptığım gibi aynanın karşısına geçip kendimi izlemedim. Aynalardan bile korkar olmuştum. Siyah terliklerimi ayağıma geçirip, banyoda daha fazla oyalanmadan hızla çıktım. Işığı açık olan odama girdiğimde şöyle bir etrafa baktım. Kare, ufak bir odaydı. Odamın duvarları beyaz şampanya rengiydi ve ben bundan nefret ediyordum. Mobilyalarımın hepsi beyazdı. Gardrobum, çalışma masam, yatak başlığım bile beyaz bir deriydi. Duvara dayanmış olan yatağımın yanında ufak bir tek göz çekmeceli beyaz komidin vardı. Komidinin üzerindeki aile fotoğraflarına ve mor renkli çalar saate şöyle bir göz atıp, yatağa doğru ilerledim. Henüz kışlık giysilerimi bazamın altından çıkarmadığım için bazayı kaldırdım ve kalın pamuklu geceliklerimi çıkarıp kenara bıraktım.

Saçlarımı kurutmadan yatağıma yatacağım sırada, telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim. Tedirginlikle odama göz attığımda tek başıma olduğumu fark ettim. Bakışlarım pencereme kaydığında kapalı olduğundan emin oldum. Odaya son kez bakıp herhangi bir hareket göremediğimde yaklaşıp telefonumu aldım. Knock kodunu girip, bildirimden gelen mesaja baktığımda kaşlarımı çattım. WhatsApp'tan atılmış bir mesajdı ve numara kesinlikle benim eklediğim bir numara değildi.

X Kişisi: "Uyudun mu?"

Telefonu elime alıp mesaj atan kişinin profil fotoğrafına tıkladım, ancak fotoğrafta yalnızca bir sürü kuzgun vardı.

Matilda: "Kim bu?"

Matilda: "Sen kimsin?"

X Kişisi çevrimiçi oldu ve hemen yazmaya başladı. Ben yatağıma yatmıştım ama ışığı kapatmamıştım. Dün yaşadıklarımın korkusunu kolayca atlatacağımı düşünmüyordum. Uzun bir süre etkisinde kalacağımdan emindim.

X Kişisi: "Dün neler olduğunu gördüm ve bende oradaydım. Nasıl olduğunu merak ettim?"

Matilda: "Seni hatırlamıyorum, sen kimsin?"

Matilda: "Numaramı nereden buldun?"

X Kişisi: "Bu kolay bir şey, sen nasılsın?"

Matilda: "Kim olduğunu söylemeyeceksen siktir git."

X Kişisi: "Senin gibi tatlı bir kıza yakışmıyor bu laflar."

Matilda: "Gerçekten. Siktir git!"

X Kişisi: "MATİLDA?"

Matilda: "Efendim?"

X Kişisi: "Nasılsın?"

Matilda: "Defol!"

X Kişisi: "Tamam :("

Bu kişiyi engellemek istediğimden emin oldum ve hemen engelledim. Kimseyle uğraşacak halim yoktu. Kimseyle konuşmak istemiyor, kimseyi görmek istemiyordum. Herkesten nefret ediyordum. Herkesten!

Alevlerin Efendisi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin