Selam! İyi okumalar dilerim...❤️🩹.
.
.
~ertesi gün~
Bugün pazartesiydi, evden yeni çıktım okula gidiyordum. Ömer'i görecektim.
Onun evi benim evime göre ters olmasına rağmen ara sıra erkenden kalkıp buraya gelirdi ve birlikte giderdik okula. Ve tahmin ettiğim gibi bugün de gelmişti. Cumartesiden bu yana pek moralim yoktu ama cumartesi gününden daha iyiydim.
Adımlarımı hızlandırıp sigara içen Ömer'in yanına yaklaştım. Sarılamadım çünkü tanıdık birinin bizi görme ihtimali çok yüksekti."Günaydın yakışıklım!" Diye şakıdım Ömer'i görünce içime dolan neşeyle.
"Günaydın güzelim benim!" Diyerek benim gibi karşılık verdi ve aynı zamanda daha bitmemiş olan sigarasını yere atıp ezdi.
Birlikte yola koyulduk ve mahalleden uzaklaştığımız ilk anda Ömer kollarını etrafıma sarmıştı. Başımı iç çekerek öptü, "Ohh! Nasılda özlemişim sevgilimi!" Anlaşılan beyimizin neşesi yerindeydi bugün.
"Birde küçük bebeğimizi." Diye fısıldayıp tek elini hemen karnıma yerleştirip okşamıştı. Diğer kolu ise omzumdaydı. Çok çabuk benimsemişti.
"Ömer dur, biri görecek şimdi!" Tanıdık birinin bizi görmesi isteyeceğim en son şey bile değildi. Dikkatli olmalıydık
"Şimdilik öyle olsun güzelim." Dedi sanki seninle daha sonra görüşeceğiz der gibi. Görüşürdük, sıkıntı değildi.
.
Sonuncu derste bitince birlikte eşyalarımızı toplamaya başladık.
"Güzelim geçen gün kitabın benimkilerin arasına karışmış." Diyerek uzatmıştı kitabı.
"Ya fark etmemişim, teşekkür ederim Ömer."
"Rica ederim Gökçe'm."
Birlikte okuldan çıkıp benim evime doğru yol aldık. Anlaşılan beni eve bırakacaktı.
"Beni eve mi bırakacaksın?"
"Evet güzelim, bundan sonra daha fazla dikkat etmeliyim sana değil mi?" Diyerek sırıtması üzerine bende somurttum. Fakat aklıma düşen düşüncelerle yüzüm asılmıştı.
"Gökçe'm, güzelim ne oldu? Neden asıldı o güzel yüzün, anlat bana." Diyip elini şefkatle yüzüme yerleştirdi.
"Ömer biraz konuşalım mı?"
"Tabi güzelim." Etrafa bakınıp gözüne kestirdiği bir yere doğru yürüttü beni.
Fazla sessiz bir parktı burası. Yanyana bir banka oturduk."Dinliyorum bakalım." Diyip ilgiyle baktı gözlerime. Bu halini seviyordum. Gerçi her halini seviyordum onun.
"Ömer, şimdi ben reşit değilim ya. Nasıl yapacağız? Yani nasıl kontrollere gideceğiz?" Ömer dediğime karşı gülümsedi.
"Ben dün eve gittikten sonra her şeyi düşünüp araştırdım, sen hiç merak etme güzelim. Yakışıklı ve karizmatik sevgilin her zaman yanında." Diyip çapkın bir tavırla göz kırpmıştı bana. O esmer teni, kahvenin en sıcak tonu olan gözleri, şekilli kaşları, karizmatik yüz hatları ve yine kahvenin en güzel tonu olan dağınık duran saçları... Çok yakışıklıydı bu çocuk. Başıma belaydı. Yaşına rağmen olgun gösteriyordu ve çok ayrı bir havası vardı. Bir de çene kemikleri... Her ayrıntısı beni benden alıyordu. Boyu ise 1.88 di, selvi boylum benim.
"Tam olarak neyi araştırıp düşündün?" Ciddiyetle sordum. Araştırması iyi olmuştu, ben gerginlikten ve korkudan hiç bir şeyi düşünemedim. Çünkü şu an benim tek derdim ailemin tepkisi ve bana ne yapacaklarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAYİDÂR
RomanceÇift çizgi... Hamileydim... Ömer öğrenince beni bırakır mıydı acaba? Peki ya ailem? ... "Ömer ben hamileyim..."Ellerini ellerimden çekti ve içimi büyük bir korku kapladı, kalbim korkuyla ve şiddetle çarpıyordu artık, istemeyecekti. Gözlerimi yumdum...