9. BÖLÜM (+18)

9K 155 42
                                    

Sabah kalktığımda midem bulanıyordu. Dünün etkisi hala üzerimde olmalı. Hazırlanırken tekrar kısa eteğimi giyme fikri canlandı aklımda. Boşver dedim içimden. Dolaba tekrar koyup arkamı döndüm. Ama Doğukan'ın yüz ifadesini düşününce tekrar döndüm ve dolaptan çıkarıp giydim. Bir şeyler yedikten sonra evden çıktım. Yine çoğu kişinin bakışlarını üzerimde hissederek okula ilerledim.
..

Açelya ile sıramıza oturduk. Açelya yaklaşık 50 kere hem kendi adına hem Ege adına özür diledi ve iyi miyim diye sordu. Ayrıca dün gece Doğukan'la ne yaşadığımı da sordu. Tüm sorularını zor da olsa cevapladım. Bilin bakalım ilk ders neydi? Evet, edebiyat! Zil çaldığında yine simsiyah giyinmiş Doğukan Hoca(!) içeri girdi.

Doğukan: Günaydın arkadaşlar.

Ayağa kalktığımızda gözleri eteğime kaydı ve sinirle gözlerime baktı. Daha sonra bakışlarını çevirdi. Kıkırdadım. Açelya'da bu eteği neden tekrar giydiğimi anlamış olmalı ki güldü. Doğukan konu anlatırken çok kez suratıma sert bakışlar atıyordu. Son birkaç günlerde bu adamla yaşadıklarım ne kadar garipleşmeye başlasa da kendime engel olamıyordum. Bir şey beni ona itiyordu. Tahtaya birkaç şey yazdı ve deftere geçirmemizi istedi. Biz yazıları deftere geçirirken o da sınıfta dolaşıyordu. Arkamdan geçip yanımda durduğunda tepki vermedim. Zaten en arka sırada olduğum için kimse görmüyordu. Elini kalem tutan elimin üzerine koydu ve kulağıma eğildi.

Doğukan: Bu eteğin hesabını vereceksin biliyorsun değil mi?

Sırıttım.

Beste: O nasıl olacak?

Doğukan: Çıkış saatini bekleyemem, öğle arası odama gel küçük hanım. O zaman öğrenirsin. Fakat bu sefer kaçamayacaksın.

Kulağıma bu sözleri fısıldadıktan sonra dudaklarını boynuma getirip nefes verdi. Ruhum çekilir gibi olurken bir öpücük kondurdu boynuma. Daha sonra uzaklaştı. Başımı çevirdiğimde Açelya bana kitlenmişti.

Açelya: Çüş aq.

Şşhh yaptım ona el işaretimle. Sırıttı ve önüne döndü. Yazılar bittiğinde kitap okudu herkes tek başına. Daha sonra zil çaldı. Bir sonraki ders Tarihti. Canım Hocam Görkem Hocammm...

Açelya: Yes be Görkem Hoca'nın dersi.

Beste: Of harbiden.

O sırada Doğukan masada eşyalarını topluyordu. Kulağını buraya verdiğinden emindim.

Beste: Görkem Hoca şu okulda en sevdiğim hoca olabilir biliyor musun?

Açelya: Benimde valla. Hem yakışıklı hem kibar.

Açelya benim naptığımı anlamış olmalı ki göz kırptı ve devam ettirdi sözleriyle. O sırada Görkem Hoca içeri girdi.

Görkem: Nabersiniz?

Beste: İyiyiz Hocam siz?

Hürkan: Hocam yine fenasal bi yakışıklılık var üzerinizde.

Görkem: Bende iyiyim fıstık sağol. Yine modundasın Hürkan.

Hürkan: E tabi Hocam.

Doğukan dişlerini sıkarken eşyalarını aldı ve kapıya yöneldi.

Doğukan: İyi dersler.

Görkem: Sağolun Hocam.

Açelya ile birbirimize bakıp sırıttık ve zilin çalmasıyla derse geçtik. Dersler birbirini götürürken öğle arasında Doğukan'ın dediği gibi zümreye indim. O zümre ona ait gibi bir şeydi resmen. Başka kimse yoktu. Kapıyı tıklattım ve tok sesiyle "gel" yaptı. İçeri girdiğimde o bir şey demeden kapıyı kilitledim.

TesadüfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin