Bir pazar günü
Herkes evinde tatilin tadını çıkarırken Hyunjin elindeki karton kutuları açmak ile uğraşıyordu
"Offf aptal Changbin kıyafetlerimi nerede koydu,bok gibi koktum terden"
Diye söylenirken bir yandan da kutuları tek tek açıp kontrol ediyordu
Daha dün kendi hâlinde iyi bir apartmanın 4. Katına taşınmıştı
Yanlız olacaktı
Seneler sonra ilk kez huzura kavuşup yanlız kalacaktıTek başına olmanın verdiği sevinç ile saatlerce dans etmiş çok terleyince de kıyafetlerini değiştirmek için dolabını açmıştı ama boş dolap ile karşılaşmış kıyafetlerini aramaya koyulmuştu
Eve taşınmadan bir gün önce her bir eşyayı getirtmiş yerleştirtmişti
Kişisel eşyalarını ise en yakın arkadaşı Changbin ile toplayıp yeni evine getirmişti
Henüz açmadığı kutular kıyafetlerini ararken iyice dağılmıştı fakat Hyunjin bunu umursamadan kıyafetlerinin olduğu kutuyu aramaya devam etmişti
"SONUNDA! Buldum! İyi de bu kutu kırılgan eşyalar kutusu kıyafetlerimi burda işe kırılgan eşyalarım nerde?!"
Diyip acele ile yerinden fırladı ve kutulara tekrar baktı
En sonunda bir kutuyu açtığında içinde paramparça bardakları ve tabaklarını görünce elini hızla alnına vurdu
Kıyafet kutusundan bir tişört çıkartıp telefonu ile Changbin aradı ve hoparlöre aldı
Onunla konuşurken tişörtünü giyecekti
Changbin telefonu kaldırması ile bağırmaya başladı Hyunjin
"Efendim tosunum-"
"Gerizekalı! Kırılacak eşyalar kutusuna kıyafetlerimi koymuşsun!"
"Eee ne olmuş kıyafetlerin mi kırılmış bir şey olmaz canım çıplak gezersin insanların gözü gönlü açılır hem kötü mü manzara seyretmiş oluruz"
"Ya sen nasıl bir numunesin?! Kırılacak eşyalar kutusuna kıyafetlerimi koyup kırılacak eşyalarımı ise kıyafet kutusuna koymuşsun"
"Bir saniye canım bu cümleyi anlamak için biraz vakit ver bana"
"Evde bardak ve tabak yok Changbin! Hepsi kırılmış"
"Ya tamam canım no problem alırız yenisini"
"Ya siktir ya!"
Diyip telefonu Changbin'in yüzüne kapattı ve kutuları düzenlemek için giriş kapısının önüne doğru ilerledi
O sırada kapının önünde duyduğu bağırış sesi ile merakına yenik düştü ve kapıyı açtı
Kilolu sayılabilecek bir adam siyah saçlı orta boylu çocuğa bağırıyordu
"GÖRDÜM SENİ SENDİN! ARABAMIN TEKERLEĞİNİ PATLATTIN PARASINI ÖDEYECEKSİN!"
Adamın bağırması ile siyah saçlı çocuk titreyen elleri ile telefonunu açtı ve minho kişisini aradı
"Alo Jeongin ne old-"
"BİRDE TELEFON İLE OYNUYORSUN TERBİYESİZ SENİ PARAMI VER"
Diyip siyah saçlı çocuğun eline vurdu kilolu adam
Eline vurması ile elindeki telefon yere düştü ve kapandı
Adamın yüksek sesli bağırmasına dayanamayıp ağlamaya başladı siyahlı olan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2u
Fanfiction"beni duyabiliyorsun ama konuşamıyorsun,bir şeyleri kağıda yazıp anlatmaya çalışıyorsun ama konu sen olunca bunların hiçbir önemi yok Jeongin,ben seni kalbime böyle aldım geçirdiğin kaza yüzünden bozulan sağlık durumun beni ilgilendirmiyor beni ilgi...