*Bölüm 1*

231 37 5
                                    

   Esneyerek tatlı uykumdan uyandım.Annem bana tip tip bakarak:

-O esneme hiç insancıl durmuyor .Naptın?Bütün gece beşikmi salladın? dedi.

Anneme göz devirerek doğruldum.Dün bütün gece beşik sallamamıştım fakat Esinle sabaha kadar ağlamıştık.Gözüme 1damla uyku girmedi.Neden mi ağladık?Bu akşam İstanbul'a taşınıyoruz.Babamın ve annemin İstanbul'a taşınmak için çıldırdığını biliyorum.Neymiş oranın okulları daha iyiymiş, orada daha iyi bir eğitim görebilirmişim,hepsi benim içinmiş,benim geleceğim içinmiş gibi bahaneler ama asıl amaçları gezip tozmak.Belki babam iş için gidiyordu ama annem kesinlikle gezmek için gidiyor.Bunları düşünürken annemin:

-Nerelere daldın yine kız? diyip beni dürtmesiyle irkildim.

-Yok bir şey ya öyle İstanbul'u yeni okulumu arkadaşlarımı falan düşünüyorum diyip biraz somuttum ve annemin cevabını beklemeden tuvaletteki aynanın karşısına dikildim.

Kahverengi saçlarım,elaya çalan gözlerim vardı.Saçımın karışıklığını tarakla giderdikten sonra elimi yüzümü yıkayıp yemeğin başına oturdum.Annem yine geleneksel kahvaltısını hazırlamıştı.Aslında pekte kahvaltı sayılmazdı.Saat 11:00'di.Annemler yemeğe başlamışlardı fakat ortalıkta canım kardeşim (!)Kaan yoktu.Aptal çocuk gece kaçta uyuduğunu bilmiyorum ama saat 02:00'ye kadar bilgisayardan sesler geldiğini biliyorum.

-Kızım İstanbul'daki okulunu ayarladık.Yarın okula başlayacaksın.Bugün formanı falan alacağız , dedi.

-Hmm.Peki dedim.Acaba nasıl bir okuldu?Güzelmiydi?Okulda yakuşuklu çocuklar var mıydı? bu düşüncelerim babamın cümlesiyle kesildi.

-Okulda çok serseri varmış.Okulun hemen yanında Ahmet Amca'nın dükkanı var.Bir sorun çıkarsa hemen onu yanına git kızım dedi.

-Tamam baba.Serserimi?Daha beni doğru düzgün bir okula bile yazdıramamışlar.Birde hepsi senin için,okuman için diyordu annem.

17yaşındaydım.18 olmama 6-7 ay vardı.İnşallah 6-7 ay içinde samimi arkadaşlar bulurum.Aslında insanlarla çabuk anlaşan bir insanım.Hadi hayırlısı.

-Kaçta çıkıyoruz yola?diye sordum babama.

-Saat 16:00'de falan dedi babam.

-Dün akşam çıkacağız diyordun. dedim kaşlarım hafif çatılarak.

-Daha okul formanı alacağız kızım.Eşyaları eve yerleştiricez işimiz çok diye atladı annem.

-Tamam o zaman ben arkadaşlarımla vedalaşmaya gidiyorum , diyip sandalyeden kalktım.Bugün canım kardeşim (!)Kaan saat 11:00'de kalktığı için yemeği geç yemiştik.

Hemen odama geçip üstümü değiştirdim.Kot pantolon ve beyaz bir kazak giydim.Saçlarımı açık bırakıp kapıya doğru yöneldim.Ayakkabılarımı giydim ve Annemlere:

-Annee ben çıkıyorum! diye bağırdım.

-Tamam 14:00 en fazla 15:00'de buradasın Yağmur! diye bağırdı.

-Tamaam! diyip kapıyı sertçe kapattım.Elim kısacak diye götüm tutuşuğu hemen elimi çektim ve bir şeyler mırıldanarak merdivenlerden indim.

Dış kapıya geldiğimde derin bir nefes alıp bütün gücümle kapıyı açmak için abandım.Kapıyı açtığımda yakışıklımı yakışıklı bir çocuğun üstüne düşmek üzereyken son anda kendime geldim.Çocuk bana uzaylı görmüş masum köylü gibi baktı.

-Tövbest.. diye bir şeyler mırıldandı ve apartmana girdi.Ya off rezil oldum yakışıklı çocuğa.

Offlayarak yolda yürürken saatime baktım.Saat 13:01'di.Oha o kadar oyalandım mı ya?Neyseki Esinlerin evine geldim.Selin camdan beni görünce neşeyle hemen yanıma gelmeye başdı.Bende gülümseyerek villa'nın  kapısını açıp içeri girdim.Evleri çok güzeldi.2katlı beyaz bir evdi.Bahçesi çok büyüktü ve bir havuzları vardı.Bu havuza bakınca anılarım depreşti.Bu havuzda bir keresinde boğuluyordum.Hemde gerizekalının biri yüzünden.

-Yağmuur! diye bağıran Esin'i duyunca düşüncelerimden sıyrılıp Esin'e döndüm.32dış sırıtıp bana sarıldı.Bende diş macunu reklamlarda ki insanların sırıttığı gibi sırıttığımı düşünerek sırıttı.Bence güzel gülmüyorlardı.Yani çok itici duruyor.

-Kızım yaa çok özliycem ben seni.Gitmesen olmaz mı? dedi yavru kedi gibi bakarak.

-Ya ben sanki çok istiyorum gitmeyi diyip dudaklarımı büzdüm.

-Neyse ya nasıl olsa telefonla konuşacağız dedi sırıtmaya çalışırken.

-Evet hem 1 en fazla 1,30 saat'im var o yüzden ağlamak yerine eğlenelim diyip 32diş sırıttım.

-Tamaam diyip beni evin içine çekiştirdi.Evlerinin içide dışarısı kadar güzeldi.Çok büyük bir salonları vardı ve mutfakları amerikan mutfaktı.Mutfağa doğru ilerlerken:

-Ne içersin? diyip sırıttı.

-Her zamankinden dedim.Sesli bir şekilde güldük ve portakal sularını getirip yanıma oturdu.Evet her zamanki dediğim içecek portakal suyuydu.Siz ne sanmıştınız içki falan mı?Aslında kendime söz vermiştim.İlk içkimi kesinlikle aşık olduğum insanın yanında içecektim.Sarhoş olunca insanlar çok saçmalıyor filmlerde gördüğüm kadar ama ben sevdiğim insanın yanında içmek istiyordum ve asla başka biriyle içmeyecektim.

-Ya kızım o değilde Murat senin gittiğini öğrenince napıcak acaba yazık çocuk depresyona giricek ama birdaha çıkamıycak diyip sesli bir şekilde güldü.

-Dalga geçme yaa diyip güldüm.Evet akıllardaki soru Murat kim?Murat bana 2 yıldır aşık olan bir çocuk.Çocuk bana kör kütük aşık.Çok iyi kalpli  ve sevecen bir çocuktur.Uzun boylu ve gözlüklü bir çocuk fakat gözlük onu tatlı gösteriyor.

-Kızım ne biliyim çocuk çok iyi kalpli biri ama ısınamadım bir türlü çocuğa.Ona onu sevmediğimi ve özür dilediğimi de söyledim fakat pek önemsemedi.Başka biriyle çıktığımı bile söyledim ama yok bırakmıyor çocuk peşimi deyip sırıttım.

-Aynen yaa. Aman sen Murat'ı boşver de ben sana dua ederim İstanbul'da çok yakışıklı kaslı maslı bir çocukla tanışırsın inşallahh .dedi

-Saol canım saol eksik olma diyip öpücük attım.Oda 32 diş sırıtıp öpücük attı.

-Ama sakın beni unutma haa. Bak affetmem ona göre.

-Yok kızım ne unutacam seni İstanbul'da kimse senin yerini tutamaz dedim ve yaklaşık 1 saat daha eski günlerimizden konuştuktan sonra saatime baktım ve saat 14:53'dü.

-Esin benim gitmem lazım artık diyip dudağımı büzdüm.

-Yaa hayır gitme biraz daha kal lüütfen dedi.

-Ya ama 30 dakika öncede böyle dedin.Bırakmadın.Olmaz öyle hem annem beni kesicek dedim.

-Off tamam.Büyük vedalaşmaya başlayalım diyip koltuktan kalktı ve bana sarıldı.Esinle 3 yıldır tanışıyoruz.Bir insanı tanımak için gayet yeterli bir zaman bence.Ama çabuk geçti zaman.Esin benim  en yakın arkadaşım canımdan bir parça.Eğer bir sorunum olursa hemen yardımıma koşar.Bir şeye üzülürsem oda üzülür aynı şekilde bende.Yaklaşık 10dakika boyunca vedalaşmaya çalıştık ve sonunda:

-Tamam yeter artık diyip ağlamasını kesti.Bende ellerimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.Hemen ağlayan bir insanımdır zaten.

-Seni gerçekten çok özleyeceğim.Beni sakın unutma diyip kapıdan çıktım ve sonra el sallayıp önüme döndüm.Saat'e baktığımda 15:04'dü.Annem beni kesicek dedim içimden.Daha valizimi hazırlayacaktım.Gerçekten yetişemeyeceğim derken hızlanmaya başladım ve sonunda eve vardım.Saat 15:25'di.Annemin "nerdesin kızım sen" adlı konuşmasını dinledikten sonra odama geçip valizimi hazırladım.Bütün kıyafetlerimi arkadaşlarımla olan fotoğraflarımı her şeyimi aldım ve evden çıktık.Ben arabaya bindim ve evimize kısaca baktım.

-Tamam mısınız? diye sordu babam.Hep bir ağızdan evet dedikten sonra yola çıktık.Ben uyuyakalmış olacağım ki Annem :

-Hadi yağmur kalk artık geldik.Seni uykucu şey diye beni dürtmesiyle uyandım.Herkes arabadan inmiş sadece ben kalmıştım.Bende indim ve eve doğru yol aldım.Ev gerçekten güzeldi.5Katlı bir apartmandı.HADİ BAKALIM İSTANBUL BANA ŞANS GETİR!

Benimle KalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin