DOKUNUŞ

865 35 8
                                    

Neslihan üniversiteyi bitirerek babasının yanına Soysalan hastanesinde çalışmaya başlamıştı. Eşref kızının başarıyla gurur duyarken bir yandan da düşmanlarından korkuyordur. Tek varlığı Neslihan olan adam kızının üstüne çok titriyor bu da Neslihan'ı bunaltıyordur.

Neslihan ilk iş gününe gitmek için heyecanla hazırlanmış evden çıkmak için paltosunu alıyordu. Tam o sırada yan duvarda duran annesinin fotoğrafına takıldı gözü. Üstünde doktor formasıyla poz vermiş aynı Neslihan gibi sarı saçlarıyla etrafa hala ışık saçıyordu. Neslihan fotoğrafın önüne gelerek gülümsedi.

Neslihan: bak sultanım senin izinden gidiyorum. İlk iş günüm sen hep derdin seninle aynı hastanede çalışmayı isterim güzel gözlüm diye. Ben orada çalışıyorum ama sen yoksun.

Gözünden bir damla düşerken merdivenlerden inen Feride, Neslihan'ın yanına gelerek omzuna dokundu.

Feride: annen olsaydı seninle gurur duyardı Nesli en çok istediği şeydi seni formalar içinde görmek.

Neslihan (başını sallayarak); biliyorum Feriş keşke olsaydı burada.

Sesi titreyerek cümlelerini bitirdiğinde Feride kızı kendine çevirdi. Gözündeki yaşları silerek kıza uzun uzun sarıldı başına öpücük bırakarak yanağını sevdi.

Feride: annen için bu güzel gözlerinden yaş akıtmıyoruz, ilk gün hadi biraz mutlu ol bakalım

Neslihan ufak bir tebessüm etti vedalaşarak evden çıktı. Derin bir nefes çekerek arabasına gitti. Hastaneye doğru sürmeye başladı.

————

Güven sabahın ilk ışıklarıyla yatağından doğruldu. Saate baktığında daha erken olduğunu düşünerek yattı. Ama uyuması ne mümkün bilgisayarını açarak e-mealine baktı ama geri dönüş yapan bir hastane yoktu. Umutsuzca bilgisayarını kapatıp duşa girdi. Çıktığında telefonun çalma sesiyle masaya yöneldi. Arayan Güven'in üniversite de tesadüfen tanıştığı bir abisiydi. Oldukça varlıklıydı Güven'e zamanında çok faydası dokunmuş iş teklif etse de Güven red etmişti. Şimdi araması garip gelmişti adama.

Güven: abi, günaydın

Baran: günaydın naber ne yapıyorsun

Güven: iyidir kahvaltı yapacağım şimdi hayırdır bir şey mi oldu.

Baran: yok be koçum ne olacak aynı işler seni bir arayım dedim ne oldu iş hayatı buldun mu hastane

Güven (sıkıntıyla): yok abi başvurdum ama maalesef haber bekliyorum, gelsene bana kahvaltıya müsaitsen

Baran (uzunca düşündü): olur tamam yarım saate oradayım

Güven: tamamdır bekliyorum.

Telefonu kapatarak üstünü giymeye gitti adam. Çıkarak kahvaltı hazırlamak için aşağı kata indi. Baran'dan yardım istesem bana yardım eder mi diye düşündü sonrasında ise kimseye borçlu olma boşver diyerek bundan vazgeçti.

Yarım saat geçmiş Baran gelmiş ve kahvaltı yapıyorlardı.

Baran: ee daha ne var yok

Güven: telefonda dediğim gibi abi haber bekliyorum. Büyük hastanelere başvuru da yaptım ama kabul ederlerimi zannetmiyorum

Baran (çayını yudumlarken) niye etmesinler oğlum profesör doktorsun kaçırmamak için hava da kaparlar seni

Güven iç çekerek arkasına yaslandı.

Güven: sadece o damgamız var abi baba anne ne iş yapıyor neciler diye baksalar ortada hiçbir şey yok, gelir yok, arabası yok ne diye alsın adamlar beni

Passione | GüvNes Where stories live. Discover now