Başlıksız Hikaye Bölümü

18 1 0
                                    

''tamam anne. gidince seni ararım. görüşürüz.''

annem ve babama son defa sarılıp otobüse bindim. en arka koltuklardaki cam tarafı koltuguma şükürler ederek  yürüdüm. işte en sevdigim cam tarafı koltuk. çantamdan kitabımı çıkarıp okumaya başladım. çok geçmeden bir teyze geldi. elindeki zikirmatiği işaret parmağına sıkıştırmış,baş parmağıyla basarak bilmediğim bir duayı söyleniyordu. 

''yavrum beni otobüs tutuyorda ben cam tarafa gecsem olurmu ?''

evet demekki erken sevinmemek lazım. şimdi ben teyzeye hayırda diyememki . tombul yanklı, başörtüsünden tel tel beyaz saçları çıkmıştı. yerime hüzünle bakarak teyzeye 

''olur teyze. sen otur.''

yan tarafa doğru kaydım o sırada otobüsün kapısında taş bir varlık gördüm. aman yarabbi, bu nasıl bir şey yaw. şu boya posa bak maaşallah. yanıma otursun nolursun allahım, ve bu tarafa dogru yürümeye başladı. benim.yanıma.oturdu.

burnuma süper erkek parfümü doldu. valla allah sahibine bağışlasın ne diyim. tabi bu sırada benim ona bön bön baktığımı anladı. lanet olsun.

''bir sorunmu vardı??''

kural 1; eğer birisi sizin bir açığınızı yakalarsa gözlerinin içine bakarak inkar et.

''yoo ne sorun olcak. birine benzettim sadece.''

hemen kulaklığımı alıp taktım müzik listemden mayıştırıcı bir şarkıyı bulduktan sonra uykuya daldım. 


kalktığımda boynum tutulmuştu sanırım.erkek parfümü yine burnumu doldurdu. omzundamı yatıyordum yani. tabi ben öyle güzel uyuyan, uyurken melek gibi gözüken kızlardan olmadığım için ağzımdan salyalar falan akmıştır kesin. yok,yapmamışımdır dimi.

hızla başımı haldırdım. elimle gözlerimi ovdum.

''sonunda uyandın deli gibi horluyordun. benide uyutmadın ya''

herşeye inanırım ama buna değil çünkü horlamadığımı biliyorum.

''saçmalama ben horlamam ''

oda mırıldanıp önüne döndü. sağıma döndüğümde ise teyze elinde meyve bıçagıyla kocaman tabaktaki meyveleri soyuyordu. maaşallah tabaktada ne ararsan var 

''alırmısın yawrum''

''yok teyze geldikmi''

''evet geldik''

otobüs durduğunda valizlerimi alıp taksiye bindim. yeni evime geldiğimde direk kendimi odama attım. sabah erkenden okula gideceğim için hemen yattım.





sabah kalktığımda kısa bir duş aldıktan sonra dar kotumu ve üzerine kısa kollu üzerinde yazılar yazan bir tisort giydim saçımıda kuruttuktan sonra çantamı hazırlayıp spor ayakkabılarımıda giydim ve evden çıktım.ne? ben rahatıma düşkün bir kızım elbette.ankara üniversitesinin kapısından girdiğimde herkes çok rahat görünüyordu. birkaç kişi toplanmış bahçede sigara içerken diğerleri ise topluluklara ayrılmış kendi hallerinde takılıyorlardı.

psikoloji okuyordum. insan beyninden çok iyi anlardım. insanların yüzüne baktığımdan insanların ne düşündüğünü anlar,ona göre konuşurdum. saatime baktığımda ilk dersime 7 dakika vardı bende oyalanmadan sınıfıma girdim. sıralar hafiften dolmaya başlamıştı. gözüme tatlı görünen bir kızın yanına hemen oturdum. sarı saçları ve kahverengi gözleri vardı. yüzü tombuldu,ben yanına oturunca gülümsedim. oda bana gülümsedi.

''meraba ben buket.'' dedim.

''meraba bende ayça memnun oldum ''


hoca gelene kadar konuştuk yurtta kalıyormuş ve bu durumdan pekte mutlu görünmüyordu. bende hemen benimle kalabileceğini söyledim.okul çıkışında beraber eşyalarını alıp eve geçecektik. 

ders kimyaydı hoca şişko gözlüklü bir adamdı. itiraf etmem gerekirse herkes uykuda gibiydi. kimyayı seven beni bile soğutmuştu resmen. dersin ortalarında kapı birden açıldı. içeriye siyah uzun saçlı,yeşil gözlü bir çocuk girdi. pişman gibide bir hali yoktu açıkcası. 

''dingonun ahırımı evladım burası insan bi kapı çalar''

çocuk aldırmadan arka sıralara yürümeye başladı. henüz bir adım atmıştı ki hoca hemen kolundan yakalayıp bağırdı.

''çık hemen sınıfımdan terbiyesiz.''

çocuğun hiç korkmuş bir hali yoktu. hocanın ise sinirden gözü seyiriyordu.

''öylemi? çıkmazsam ne yaparsınız çok merak ediyorum. en fazla müdüre götürürsünüz diymi. ama sizin için aynı şeyi söyleyemiyiceğim''

''sen beni tehtid mi ediyorsun. kendine gel ve sınıfımdan çık hemen!!''

azra ve ben bile olacakları merak içinde izliyorduk. 

''okuldan atılmak mı istiyorsun ? öyleyse bunu kolayca yapabilecek kanıtlarım var sanırım''

hoca bu laf üzerine sus pus oldu ve yarım saniye geçtikten sonra konuşabildi. aralarındaki her neyse çocuğun hocayı tehtit ettiği çok açıktı.

''geç yerine birdaha olursa affetmem''

çocuk alayla güldü ve en arka sırada yerine geçti.

dersin geri kalanı sessiz geçti.günün sonunda diger derslerimede girdim ve çıkışta azrayı bekledim. ve sonunda oda gelince yurda yürümeye başladık. 

''bir eve taşınmayı ne kadar istediğimi bilemezsin. senin gibi birini bulduğum için şanslıyım.''

''bende birini arıyordum zaten.çok iyi oldu bu arada eşyalarını toplaman uzun sürer mi?''

''dün geldiğimde üşengeçliğimden eşyalarımı yerleştirmemiştim zaten hemen alır çıkarız''

''tamam''

yurta geldiğimizde erkek yurdunun önünde bir kalabalık toplanmıştı. uzak olduğu için görmem biraz zordu ama uzun boylu bir çocugun diğer çocuğun yakalarından kaldırıp duvara yasladığını gördüm.

''piçin evladı çek o arabanı ordan yoksa kafanı dağıtırım''

''tamam abi bilmiyodum valla yoksa yaparmıyım''

merakıma yenilerek o tarafa doğru yürüdüm. yeşil gözlü çocuk duvarda tuttuğu çocuga kafa atarak yere düşmesini sagladı.

evet yeşil gözlü çocuk sabah sınıfta gördüğümüz asi oğlan. hiçbirşey demeden arabasınaa bindi ve gitti.


evet gizemli ve asi oğlan.bu cocugum gizemini çözecektim zorda olsa o taştan buloklarını kırıp ona ulaşacaktım. garipti. neden şimdi böyle bir amaç edinmiştimki sanki? amacım neydi? 








Evet arkadaşlar bu benim ilk kitabım evet şuan bir okuyucum yok ama zamanla olacağına inanıyorum. ilk bölüm olduğu için sıkıcı olduğunu itiraf etmeliyim fakat ilerki bölümlerde bombayı patlatacağım. okursanız sevinirim. kusurlarımı mazur görün. öpüldünüz :* :*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin