PART 4: HUZUR
PLAYLIST: LP- LOST ON YOU
PLAYLIST: THE BEATLES; HELP
"Bu... Bu saçmalık. Sikeyim, siz çıldırmış olmalısınız. " dedim sonunda konuşma yetimi yeniden kazanabildiğimde. Babamın her zaman güven veren mavi gözlerini düşündüğümde, bir soyun lideri olabileceği aklımın ucundan dahi geçmezdi. "Ama bir yandanda tuhaf bir şekilde bunu mantıklı buluyorum. Onun insan olmadığından zaten emindim. Benden başka kimsenin görmemesi bunun kanıtı." dedim gözlerimle Raven'i işaret ederek. Çaresiz bir sesle devam ettim. "Ama... Babamın bir soyun başlangıcından beri var olması işte bu gerçekten çok, çok..." dilimin ucundaki kelimenin ne olduğunu bulamayınca, iç çekerek sustum. Öylesine şaşkın ve aptal hissediyordum ki... Babam neden bana bir şey söylememişti? "Peki babam bunu neden anlatmadı? Neden Raven beni takip ediyordu?" Raven, avucunun içine baktıktan sonra, gözlerini bana çevirdi. Düz bir bakışma geçti birkaç saniyeliğine aramızda.
"Eğer Raven karşına çıkması gereken zamanı bekleseydi, baban sana bu yaş gününde her şeyi açıklayacaktı. Ama son olanlardan sonra beni buraya açıklama yapmam için yeniden gönderdi. Raven, güçlerinin açığa çıkıp çıkmadığını kontrol etmek için özel olarak senin için görevlendirildi. Asıl işi Umbra'da eğitim vermek. İkimizde eğitimeniz. Ama sizin aranızdaki yasak temas beni buralara kadar getirdi." dedi Goat, gülümseyerek bana bakarken. "Uzun zamandır buralara ayak basmamıştım doğrusu, sayende yeniden insanların arasına karıştım."
"Tüm bunlar o kadar deli saçması ki... İnanması çok güç." dediğimde ses tonumdaki kararsızlık ve çaresizlik belli olmayacak gibi değildi.
"Parmaklarında mı deli saçması? Bu konu üzerinde çok düşüneceğini ve zor kabulleneceğini biliyorum. Birden bire kendini bambaşka bir alemin içinde buldun. Önünde kocaman bir ömür var, dilediğin kadar düşünebilir veya bizden yardım isteyebilirsin."
"Ne yani şimdi ben havaya falan mı hükmediyorum? " diye sordum agresif çıkmasına engel olamadığım sesimle.
"Muhtemelen. Tabii bunu anlamamız için de bir şeyler yapacağız. " dedi yataktan kalktığında.
"Ne gibi şeyler yapacaksınız? " diye sordum.
"Bunları şimdi öğrenmemelisin. Henüz değil Matilda. Eğitimine başladığında sana gerekli olan her şeyi açıklayacak senin gibi binlerce kişi olacak. Ve bir bakmışsın her şeye çoktan uyum sağlamış, bu kararsız halini unutmuşsun." dedi her zaman ki ciddiliğini koruyarak.
"Peki, bir şey sorabilir miyim? " dedim Goat ve Raven'in gitmek için ayaklandığını görünce.
"Elbette Matilda."
"Annem tüm bu anlattıklarınızı biliyor mu? " diye sordum. Bilmiyor olsun, lütfen.
"Babanın böylesine önemli ve tehlikeli bir konuyu annene açmış olabileceğini sanmıyorum. Muhtemelen annen her şeyden habersiz." dediğinde, rahatlayarak derin bir nefes aldım. Annemin böyle bir şeyi bilip de benden saklaması bende ciddi kırgınlıklara yol açabilirdi.
"Peki ya ağabeyim? O da benim gibi değil mi?" diye sordum bu sefer.
"Ağabeyinden şüphelerimiz vardı ama hayır o Ateşoğlu değil. İnsan yanı çok daha baskın."
"Benim o dediğinizden olduğumu nasıl anladınız?" diye sorduğumda, Raven'in belli belirsiz gülümsediğini gördüm.
"Bir sabah erken saatlerde spor salonuna giderken, yoluna birkaç köpek çıktı diye yolunu değiştirip sahildeki parkın oradan spor salonuna gittiğin günü hatırlıyor musun? " diye sorduğunda, yüzündeki gülümseme hala orada duruyordu. İhtiyacım olan bir kaç dakikalık bir düşünme seansından sonra, başımı salladım. O gün bir ağacın önünde öylece dikilen korku filmlerinden fırlamış gibi görünen uzun beyaz elbiseli bir kız vardı. Kızın uzun siyah saçlarının yüzünün her karesini netçe kapattığına oldukça emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alevlerin Efendisi +18
FantasyMatilda, yıllardır her gün gördüğü bir adamın yalnızca kendisinin görebildiğini fark etti. Bu keşif, hayatında derin değişikliklere yol açtı. Ailesi, okulu ve arkadaşları gerçekte tanımadığı insanlardı. Yaşadığı dünya, gerçek hayatıyla hiçbir bağlan...