2.Bölüm: Senin İçin.

49 9 36
                                    

Selam canlarım Yeni bölümle geldim. Bol bol yorum yapmayı unutmayın. Diğer bir kurguma da göz atmayı unutmayın canlarım. Sınır olduğu için yeni bölümü atmıyorum. Bu bölümde de bir sınırımız olacak.

Keyifli okumalar


Uyandığımda kendimi dünden daha iyi hissediyordum. Dün ki çiçeklerden sonra biraz affallamış, bir şeyler canlanmaya başlamıştı zihnimde. Tam hatırlayacağım sırada ne olduğunu anlamadan her şey kayboluyordu.

Ben hep geçmişimi unutmaya çalışmıştım. Geçmişimin üstünü kapatmaya çalışmıştım. Her ne kadar üzerini örtsem de, unutmaya çalışsam da bazen bazı şeyler unutulmuyordu , üzerini kapatamıyordum. Bunu başaramıyordum.

Asena eve geç gelmişti. Muhtemelen nöbete kalmıştı. Dün beni uyku tutmamıştı. Düşünüp durmuştum hep. Uykum geldiğini anlayınca da odama geçip yatıp uyumuştum. Bugün çay bahçesine gidip gitmeme konusunda kararsızdım. Hasta olduğumdan 3 günlük izinliydim. Ve doğal olarak ve hasta olduğum için izinimi evde dinlenerek geçirmek istiyordum. Ne açıklayacağı umurumda değildi açıkçası. Ama bir yandan da merak ediyordum. Bana yapacağı açıklamayı değilde kuş şeklindeki origamiyi...

Yataktan kalktım. Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Odadan çıkıp mutfağa geçtim. Normalde Asena'yı uyandırırdım ama dün çok yorgun görünüyordu. Herkes gibi onun da güzel bir uykuya ihtiyacı vardı. Vay be Asena gibi enerjik birinin de yorduran hayat bana neler yapmaz!

Kahvaltımı hazırlamaya başladım. Kahvaltımı bitirdikten sonra odama çıktım. Banyoya girip ılık bir duş aldım. Küçüklükten beri ne zaman hasta olsam banyoya girip çıktığımda iyileşeceğimi düşünürdüm. Büyüdüm ve hala öyle hissediyorum. Ve öyle olmadığını duştan sonra hemen hapşurmamdan anladım. Ne vardı yani duştan sonra geçse bu illet hastalık.

Kıyafetlerimi giyinmeye başlayacaktım ki yine iki saat ne giysem diye düşünmekten giyinememiştim. Kıyafetler benim kırmızı çizgimdir. Her yerde güzel giyinmeliyim. En sonunda siyah bol paça kumaş bir pantolon üstüne beyaz boğazlı bir kazak giymiştim. Zaten hastaydım üzerine bir de soğuk yemek istemiyordum.

Ben ne giyeceğime karar verene kadar buluşacağımız saate bir saat kalmıştı. Hızlıca deri ceketimi ve çantamı alıp evden çıktım .Çay bahçesi evime 10 dakikalık mesafedeydi. Bu yüzden arabayla gitmek yerine yürümeyi tercih etmiştim. Hava soğuktu ama aldırmadım.

Çay bahçesine girdiğimde gözümle masalarda oturan kişilere baktım.
Görünürde yoktu. Gelmemişti galiba. Bende boş olan masalardan deniz manzaralı olanına geçip oturmuştum.

30 dakikadır onu bekliyordum. Etrafa bakınıyordum sürekli ama yoktu madem gelmeyecekti beni niye çağırdı bu adam. Hayır yani bir mesaj bile atabilirdi gelmeyeceği için.

Ahh salak Lavin nasıl mesaj atsın adamda senin telefonun mu var.

Kolumdaki saate baktığımda 14:29'ydi. Gelmeyeceğini düşünüp tam kalkacağım sırada önümdeki sandalye birden çekilince yüzümü ona çevirdim. Simsiyahlar içindeydi. Siyah gömlek, siyah ceket...

Oldukça şık görünüyordu.

Sandalyeye oturdu. ''Geciktiğim için üzgünüm, Çok bekletmedim ya?''

''Sorun değil .Bende yeni gelmiştim zaten.'' Aynen Lavin yarım saat bekleyende babandı.

''Güzel'' dedi bir elini masanın üstüne atıp geriye yaslanırken. ''Bir şeyler söyledin mi?''

Aşka YenilgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin