OYUN BOZAN

6) Derde Deva

İlahi Bakış Açısı

Aziz, sabah altı sularında hemen uyandı ve güne soğuk bir duşla başladı. Normal insanların aksine sıcak sudan nefret eder, ama soğuk su kendisinde masaj etkisi yaratırdı.

Elinde kahvesiyle, bilgisayar başında öylece araştırma yapıyordu. Daha doğrusu bildiği şeylerin üzerinden son bir kez daha geçti. Görevler de kusura yer yoktu!

"Ulan," diyip biraz homurdandı. Hâlâ, o evde onlarca masum var diye dertleniyordu. Masum insanlar acı çekince, acı çektirenleri süründürmek istiyordu.

Neyse ki o evde henüz hiç bir masumun kılına zarar gelmemeişti bile. Ama bu gelmeyeceği anlamına gelmezdi. Aziz, Soysuz Köpek'i çok iyi tanıyordu.

Ortamlarda lâkâbı Soysuz'du. Ama genelde düşmanları ona Soysuz Köpek derdi. Bunlara Aziz ve ekibi de dahildi.

Soysuz, daha küçüklüğünden beri sayısız cinayet işlemiş bir insandı. İsteseler, şuan onu tutuklamışlardı.

Fakat, Aziz görev kendisine verildi diye kendi bildiğini yapacaktı. Soysuz sayesinde diğer tüm köpeklerin de bilgilerini öğrenip işi kökten halledecekti.

Soysuz, Aziz'in gerçek kimliğini öğrense ona işkence ederdi. İşkence bir yerden sonra ölümden de farksız olurdu. Bunu, Aziz'in tüm ekibi de bildiği için Aziz'in göreve gitmesini istemiyorlardı.

Ama, Aziz ekibi için kendi canından vazgeçecek kadar ekibini seven bir ajandı . . .

O yüzden bu görevi ekibine vermiyordu inatla.

Aziz heyecanla kahvesini bitirdi ve bilgisayarı kapatıp giyinmek için odasına gitti. Heyecanı, Soysuz'un yanında duracağı için değil, Soysuz'un sonunun yakın olduğunu bildiği içindi.

Hızlıca giyindi ve silahını beline takıp evden çıktı.
-
"Yiğit, Git söyle onlara hepsini bekliyorum toplantı salonunda," dedi ve seri adımlarla toplantı odasına gitti.

Masanın en başına oturdu ve ellerini yüz hizasında birleştirip arkadaşlarını beklemeye başladı.

Bir süre sonra yüzü sirke satan arkadaşları kendi yerlerine oturudular ve ne diyecek diye Aziz'e bakmaya başladılar.

"Sözde ajansınız," diye söze girdi Aziz sinirle. "Daha çok altı yaşındaki minik kız çocuklarına benziyorsunuz!
Ajansınız, duygularınız ile hareket edemezsiniz arkadaşlar. Duygularınız ile hareket ederseniz bu meslekten ayrılacak noktaya gelirsiniz! Hiç bir duygunuz mesleğinizden önemli değil. Bu işe başlamadan önce bunu çok iyi biliyordunuz. Ama buna rağmen duygularınıza laf geçiremiyorsanız . . . Bu işi bırakın gitsin."

Feride tam ağzını açmış konuşacakken, Aziz elini havaya kaldırdı susması için. "Kendinizi savunacak hiç bir şeyiniz yok!"

Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra boğazını temizledi ve yeniden konuştu. "Üzerinde çip ve kamera olan kolyeyi de takacağım. Her an benimle iletişim halinde olacaksınız zaten. Akşamları tesiste buluşacağız ve plan yapacağız. Sabahları ise siz benim verdiğim bilgiler ile bir dosya hazırlayacaksınız. Sabahları istediğiniz kadar dinlenin. Gece on ikiden sonra tesiste olacağız ve sabaha kadar da çalışacağız."

Aziz, ayağa kalktı. Aziz ile beraber ekibi de kalktı ayağa. Aziz bir şey demeden sakince çıktı toplantı salonundan.

Bir kat aşağıya, silah ve hazırlık odasına gitti merdivenleri kullanarak. Silah ve hazırlık odasında operasyonlara gitmeden önce hazırlık yapılıyordu.