Rüya mı Kâbus mu?

212 7 0
                                    

Mert kolunu omzuma atıp beni kendine çekti.Başıma bir öpücük kondurup"İyi misin?"dedi.

"Mert ben sadece kendimi savunuyordum...Onu itmek gibi bir niyetim yoktu gerçekten."

"Tamam,biliyorum."dedi ve mutfağa gidip bana bir su getirdi.

Selin'in başına bir şey gelirse ben ne yapacaktım ki.Kendisi saçma sapan bana saldırmasa bunların hiçbiri olmazdı.

"Mert ben biraz yatıp dinlensem olur mu?"dedim başımı tutarken."Uyumaya ihtiyacım var galiba."

"Ben sana yardım ediyim."diyip koluma girdi.Beni odama kadar taşıdıktan sonra yatağa yatırdı.

"İyice dinlen."dedi ve odamdan çıktı.Tek başıma düşüncelerimle birlikte kalmıştım burada.Cavit Selin'in yanında bana haber vermek için bekliyordu.Şuan tek ihtiyacım olan şey Selin'in iyi olmasıydı.Düşüncelerimden kurtulmak için gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun güzel kollarına teslim ettim.

Gözlerimi açtığımda salondaki koltukta yatıyordum.Buraya nasıl gelmiş olabilirim ki diye düşündüm kendi kendime.Hemen doğrulup etrafa baktım.Yerlerde bir sürü yanan mumlar vardı.Evin her köşesine dağıtılmış gibiydi.

Koridora baktığımda Mert elinde bir gülle bana doğru geliyordu.Yüzünde hiç görmediğim bir gülümseme vardı ve bu kesinlikle ona çok yakışıyordu.

"Günaydın canım."dedi karşıma geçip.Sadece beni izliyordu başka hiçbir yere bakmıyordu.

"Günaydın."dedim yüzümdeki şaşkınlığı atmaya çalışıp."Mert ben buraya nasıl geldim?"

"Ben burda olmanı istedim çünkü."

"Nasıl yani?"

Mert ellerimden tutup beni salonun ortasına götürdü.İkimizde ellerimiz birbirine kenetlenmiş şekilde salonun ortasında duruyorduk.Elini çeneme koyup baş parmağıyla ile birlikte dudağımla oynuyordu.

"Gamze ben daha fazla saklanmak istemiyorum."dedi dudağıma bakarken.Ben neden hala bir şey yapmadığımı bilmiyordum.Yaptığı şey hoşuma gidiyor olabilir miydi?

"Seni istiyorum sadece."diyip yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladı.Hemen geri çekildim.

"Mert dur."dedim elimle durmasını işaret ederken.Mert beni yoksayıp tekrar kendine çekti beni.

"Beni durdurmaya çalışma...sen benim olana kadar durmaya niyetim yok."dedi ve tekrardan dudaklarıma odaklandı."Sende bana karşı boş değilsin,kabul et."diyerek yanağımı okşamaya başladı."Burda duygularını saklamana gerek yok"

"Mert bak ben..."dedim ve kendimi o güzel gözlerine bakarken buldum.Resmen gözlerinin içinde kaybolmak istiyordum.Bu hissettiğim şey aşk mıydı?

Mert beni kendine doğru çekerken ona karşı koyamadım,koymadım.Dudaklarımız birbiriyle buluşacakken arkadan biri belirdi.Arkama döndüğümde Selin hastane kıyafetleriyle arkamda duruyordu.Elinde bir bıçak vardı.

"Seni geberticem pislik karı."diyip üstüme koşmaya başladı.Ben daha tepki veremeden elindeki bıçak çoktan derimden içeri girmişti.

Çığlık atarak gözlerimi açtım.Hemen yataktan inip cama koştum ve havayı güzelce içime çektim.
Benim çığlımı duymuş olan Melis ve Mert hemen içeri odama geldi.

Melis bana sarılıp"Canım ne oldu?"dedi.Bende ona sarılıp"Kabus gördüm sadece,yok bir şey."dedim.

Melis bana sarılmayı bırakıp beni yatağa oturttu.
Mert'e dönüp"Mert çabuk su getir."diyip kafasıyla işaret verdi.

"Selin iyi miymiş?"diye sordum hemen Melis'e.

"Hiçbir şeyi yokmuş merak etme.Sadece kafasını biraz yere sert çarpmış o kadar."dedi beni sakinleştirmeye çalışırken.

Demek Selin'in bir şeyi yok.Hastaneden kalktığı gibi rüyalarıma musallat olmaya başladı galiba.

"Şükürler olsun."dedim derin bir oh çekerken.

Mert elindeki suyla içeri girip bana uzattı."Al iyice iç."dedi ve yanıma oturdu.Az önceki gördüğüm rüyadan dolayı Mert'e mesafeli davranmam gerekiyordu.Ona aşık olamazdım,ona karşı bir şeyler hissedemezdim.
En azından şuanlık.

Biraz Melis'e doğru kaydım.Mert yapmış olduğum şeyi anlamış olacak ki garip garip bana
bakmaya başladı.O bakışlara daha fazla maruz kalmamak için Melis'e döndüm.

"Selin'i görmek istiyorum."

Melis bana şaşkın şaşkın bakıp"Gamze şuan doğru zaman olduğunu düşünmüyorum."dedi

"Bak en azından bir özür dilememe izin ver."

Melis bir of çekip"Tamam kendi dairesinde."dedi.

Hemen ikisini dışarı çıkartıp üstümü başımı değiştirdim ve alt kata indim.Kapıyı çaldım ve Selin elinde buz torbasıyla duruyordu.Bana ne kadar sinirli baksada kapıyı iyice açıp benim girmemi işaret etti.

Eve girdim ve dairesi bizimkine çok benziyordu.Mobilyalar bile aynı sayılabilirdi.

"Seni polise şikayet etmedim diye bana dua etmelisin."dedi ve salondaki koltuğa geçti.

"Selin bak ben seni..."

"Biliyorum beni isteyerek itmedin.Burda da ben suçluyum yani."dedi imalı bir şekilde gülerek.

"Yinede özür dilerim Selin.Yapabileceğim bir şey var mı senin için?"

"Var...Mert'in peşini bırak."dedi sinirli bir şekilde.Bu kadar aşık mıydı Mert'e.

"Bak Selin kafanda ne kuruyorsun bilmiyorum ama ben Mert'e aşık falan değilim."dedim kendimden emin bir şekilde.

Ayağa kalkıp karşıma geçti."Emin misin?"dedi suratıma ciddi bir şekilde bakarken.Buz kesmiştim o an.Tek demem gereken şey evetti ama ben şuan konuşamıyordum bile.

"Bak işte,biliyordum."dedi ve koltuğa geçti tekrardan.Ağlıyordu.

Bir erkek için bunu kendisine yapmaya değer miydi?

"Selin...eminim.Mert'e karşı hiçbir his beslemiyorum."dedim yüzüne yanına geçip.Sanki az önce onu rüyamda görmemişim gibi.

"O zaman Mert'in tekrar bana dönmesini sağla."dedi gözlerime bakarken.Onu ne kadar sevmesemde şuan içimde ona karşı bir acıma duygusu oluşmuştu.Haline üzülüyor gibiydim.

"Tamam.Mert'i sana geri döndürücem."dedim ve ayağa kalkıp daireden çıktım.Mert ile Selin'i barıştırırsam artık bu Mert defterini kapatabilirdim kafamda.Soru işaretlerinden kurtulurdum.Mert ile ben sadece ev arkadaşı olabiliriz nasıl olsa...ötesi yok.

Sadece Ev ArkadaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin