4 (DÜZENLENDİ)

217 11 9
                                    


-

YAZAR'DAN - GEÇMİŞ (BULUT):

"Anne hadi! Çok yavaşsın!" dedi küçük Can (Bulut). Küçücük bacaklarıyla koşarken birden havaya kaldırılmasıyla çığlık atıp gülmeye başladı.

Babasının omzundayken küçük ellerini annesine uzattı. Annesi ellerini tuttu ve gülümsedi. Babası kendi etrafında dönmeye başlayınca ellerini ayırdılar.

Can'ın başı dönünce babasına seslendi. "Baba başım döndü dur!" dedi ancak hala gülüyordu.

Babası durdu ve Can'ı annesine verdi. Küçük çocuk esnedi, geç olmuştu. Annesi ve babasının gözleri kesişti. Zamanı gelmişti.

"Anne, uykum geldi." dedi Can. Resmen ayakta uyuyordu.

"Tamam annecim, hadi uyumaya gidelim. Bugün birlikte uyuyalım mı?" diye sorunca Can sadece başını sallayıp mırıldandı.

"Hm hm." dedi ve gözlerini kapattı. Annesi onu odasına götürdü ve yatağa yatırıp yanına uzandı...

☁️☁️☁️

Aradan yarım saat geçmişti ve Can derin bir uykudaydı. Yeliz yataktan kalktı ve Can'ı uyandırmadan onu kucağına aldı.

Bu sırada Murat Can'ın kıyafetlerini koydukları çantayı aldı ve Yeliz'in peşinden kapıyı açmaya gitti.

Evden çıktılar ve bahçenin önündeki arabaya ilerlediler. Arabaya bindikten sonra Murat bulduğu yetimhaneye doğru sürmeye başladı.

Yeliz kucağındaki Can'a baktı ve yanağına düşen bir damla gözyaşına. Neden ağlıyordu veya neden Can'ı bırakıyordu bilmiyordu ama yapıyordu.

'Belkide yeni bir başlangıç yapmak istiyorum?' diye düşündü ancak bunun saçma olduğunu biliyordu.

Sonuçta hangi anne yeni bir başlangıç yapmak için canından bir parçadan vazgeçerdi ki?

Bu düşüncelerin sonunda yetimhanenin önüne gelmişlerdi.

Yavaşça arabadan indi ve oradaki görevliye ismini söyledi. Görevli Can'ı aldı ve yetimhaneye yürümeye başladı.

Herşey bitmişti. Artık Can yoktu, Bulut vardı. Ve ismini Bulut koymasının bir sebebi vardı.

O gece Can bulutların üzerinde annesiyle el ele yürürken, annesi onu bizzat kendi elleriyle bir yetimhaneye vermişti.

Biliyordu, Bulut onu asla affetmeyecekti. Can affetse de Bulut affetmezdi. Çünkü kolay değildi. Bunca yıl ve bunca acıyı bir anda silmek kolay değildi...

☁️☁️☁️

YAZAR'DAN - GÜNÜMÜZ:

"Şahsın ismi neydi efendim?"

"Can Derin."

"Hangi yetimhane?"

"Doğa Yetimhanesi." dedi Yeliz danışman kıza.

Onun adını söylerken bile kalbine bir ağırlık çökmüştü. Murat'ın sözlerine kanıp canından bir parçayı yok saymıştı. Bir çift lafın büyüsüne kapılmıştı. Ta ki, Murat onu terk edene kadar.

O zaman büyü bozulmuş ve uyanmıştı. Ama çok geç kaldığının farkında bile değildi. Bulut.. affetmezdi. Affedemezdi. İçindeki küçük Can'ı öldürmüştü bir kere, diriltemezdi. Can affederdi, işte bu yüzden ölmeliydi. Aslında Bulut'ta vicdanlıydı ama yıllar sonra annesini karşısında görünce affetmemesi olağandı.

Asıl sorun Yeliz'in ondan başka kimsesi kalmamıştı. Kendini affetmezse ne yapardı hiç bilmiyordu. Ya da 12 yıl sonra karşına nasıl çıkardı? Affeder miydi? Geçmişi yok sayıp onu kabul eder miydi? Belki babasının onu terk ettiğini öğrenince ona kol kanat gererdi? Danışman kızın sesiyle kendine geldi.

Zorba / BxB (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin